Emre gözünü kapadı ama uyuyamadı. Hem saatin 8 olması hem de Cem'in başına gelenleri düşünmekten kendini alamıyordu.
Emre, Cem'in öldüğüne hala inanamıyordu. Cem sinsiydi. Herşeyin çaresine bakabilirdi. Peki ya ölümün? Baş edemediği tek şey ölüm müydü? Nerede ölmüştü? Nasıl ölmüştü? Emre'nin kafasında bir sürü soru oluşmuştu. Bunların cevabının Başak'ta olduğunu biliyordu ama bugün sormayacaktı. Soramazdı. Emre, 2 haftalık arkadaşına bu kadar yıkıldıysa kim bilir Başak nasıl yıkılmıştır diye düşündü.
Sonra Cem'in annesi Meral hanımı düşündü. Haberi var mıydı? Haberi olduysa o daha kötü olmuştur. Emre bunları düşündükten sonra yarın yapacağı ilk iş kendi evine gitmek ikinci iş ise Cem'in ailesini ziyaret etmek olacaktı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Dr. Rauf'un hastaneye gelmesi 6'yı bulmuştu. Hem Emre'nin kaçması hem cenaze işi hem de tekerleğin patlaması onu zor duruma düşürmüştü. Hastanede kıyamet koşuyordu. Rauf'un gelmesiyle de iyice ateşlenmişti.
Hastaneye geldiğinde Dr. Ragıp'ın odasından bağırış sesleri geliyordu. Sesler Dr. Mehmet ve Dr. Ragıp'a aitti.
Dr. Rauf da odaya girip kavgalarına dahil oldu. İçeri girdiğinde Dr. Ragıp, Dr. Mehmet'e:-"Sen bu hastanede ne işi yarıyorsun ha! Hastanenin sahibi olduğu için işinden kaçamazsın!"
-"S*ktir git! A*ına ko*duğum 2 hasta da senin. Senin sorumluluğun altında. Sorumlu sensin!"
-"Benim ha? Ben! Anasını s*ktiğim hastanede herkes benim çıkacağımı biliyordu. Senin ilgilenmen gerekirken ne haltlar yiyordun acaba?"
Mehmet, Ragıp'a çok sinirlenmişti. Tam bir hamle yapacakken içeri Rauf geldi ve odağını değiştirdi:
-"2. or*spu çocuğu da geldi! Sen nasıl hastaları kaybedersin lan"
-"Ağzını topla! Yoksa s*kerim belanı!"
Ragıp da araya girip:
-"P*ç herif! Sen sana emanet edilen hastayı nasıl kaybedersin!"
-"Belasını s*ktiğim. 2 hasta da senin! Çok biliyorsan sen yapsaydın!"
-"Mehmet hastaya bakabilseydi yapıyordum zaten!"
Mehmet:
-"Or*spu evlatları, ölümün sorumlusu sensin(Ragıp'ı göstererek) kayıbın sorumlusu sensin(Rauf'u göstererek)"-"Suç sizde. İkinizde de! Bir p*ç kurusu hastalarına sahip çıkamadı. Diğeri de hastane de bi bok yapmaz"
-"Evet sorumsuz bi p*ç kurusu hastanenin yasalarını çiğnedi!"
Ragıp:
-"Or*spu evlatları! Biriniz hastanenin sahibi oluşuna güvensin, diğeriniz yattığı hemşireye! S*ktiğimin Sevim'i nerde ha! Olayları o gördü. Tüm olayları!"Rauf bunları da duyunca çok sinirlendi ve Ragıp'ın suratına bir yumruk attı. Yumruk Ragıp'ın sol gözünün altına geldi. Mehmet de Rauf'un karnına tekme atıp onu duvara yapıştırdı. Ve kafasını duvara duvara vurmaya başladı.
Ragıp kendini toparlayıp Mehmet'in suratına yumruğu yapıştırdı. Mehmet yumruğun etkisiyle yere devrildi. Ragıp da yere devrilişinden faydalanıp Mehmet'in üstüne çıkıp onu yumruklamaya başladı. Mehmet'in burnu kanamıştı ki ayağıyla hamle yapıp Ragıp'ı yere düşürdü. Ragıp yerde iken Rauf kendini toparlayıp yumruk sallamaya başladı.
Mehmet'in suratına bir yumruk attıktan sonra Mehmet, Rauf'un karnına yumruk attı. Rauf'a o yumrukla bir şey olmamıştı fakat sendelenip yere düştükten sonra Mehmet, onu yerde tekmeleye başladı. Rauf'un işi bitmişti. Karnı morarmıştı. Gücü kalmamıştı. Mehmet, Rauf'a öldürücü bir hamle yapacakken Ragıp, Mehmet'i karnından tutup duvara yapıştırdı.
Mehmet kısa süreli dalgınlıktan sonra Ragıp'ı yumruklamaya başladı. Ragıp yumruklara karşılık tekmeliyordu. Mehmet bir yumruk daha attıktan sonra Ragıp kendini yerde buldu. Ragıp yere düştükten sonra Mehmet, onun üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. Ragıp yumrukların etkisiyle eli yüzü kana bulanmıştı. Ayaklarıyla Mehmet'in kafasını tutup ona ters takla attırdı.
Mehmet yerde, eli ayağı zor tutuyordu ve burnundaki kanama gittikçe suratının her yerine dağılmıştı . Ragıp diğer tarafta eli yüzü kandı. Rauf ise çoktan bayılmıştı.
Mehmet hala kendinde değildi. Kalan son gücüyle ayağa kalkıp odadan çıktı. Ragıp koluyla masadaki telefona uzanmaya çalıştı. İlk denemede başarısızdı. Bir kaç denemeden sonra telefonu eline alıp Semine hemşire ve Sevim hemşireyi odasına çağırttı.
Sevim ve Semine hemşire odaya girdikten sonra hemen yardım etmeye başladılar. Önce ikisi birlik olup Rauf'u odasına taşıdılar. Sevim hemşire Rauf'a yardım ederken Semine hemşire de tekrardan Ragıp'ın odasına girip ona yardım etti.
Rauf'un kendine gelmesi 2 - 3 saati bulmuştu. Kendine geldikten sonra bilgisayarını açıp Emre'nin kayıtlarını araştırdı. Şaşırmıştı. Çünkü Emre'nin kaydında "öldü" yazıyordu. Fakat onaylanmamıştı. Dr. Rauf kendini de düşünüp "onayla"ya tıklayarak Emre'yi kayıtlarda kesin bir şekilde ölü olarak gösterdi. Bilgisayarda işi bittikten sonra Cem'in cesedinin bulunduğu odaya gidip Cem'in parçalanmış cesedine baktı.
Ve Cem'in yüz gibi kim olduğu tanınan ve kol gibi kim olduğu tanınmayan yerlerini ayırarak tanınan kısımların üstüne 'Cem', tanınmayan kısımların üstüne ise 'Emre' yazdı.