PALYAÇO Bölüm 3 "Nezarethane"

868 146 7
                                    

Evine girdi. Öncelik olarak, aldığı tabancayı, üst kattaki kilitli çekmeceye koydu. Bu çekmece de ailesinin fotoğrafları ve eşyaları vardı sadece. Tabancayı koyduktan sonrada aşağı indi. Kahvaltı yapmak için mutfağa girdi. Raflıktan kase alıp mısır gevreği koydu. Buzdolabını açtı. Süt aldı. Süt çok az kalmıştı. Gevreğe yetmesi için gevreği de az koydu.

Gözü bıçak takımına takıldı. Kendi adının yazılı olduğu özel yapım bıçak takımına. Bıçak takımından en keskin olanın yerinde olmadığını fark etti. 5'li takımdan sadece 4'ü yerindeydi. Üstelik iki gündür düzgün birşey yapmamıştı diye düşünürken aklına palyaço geldi. Palyaçonun o kahkahası! Palyaço birşey yapmıştı. Eve girip birşey yapmıştı.

Mutfakta başka eksiklik var mı diye kontrol etmeye başladı. Dolapları, rafları, buzdolabını, masanın altını bile! Mutfakta işi bittikten sonra oturma odasına girdi. Koltukların minderlerine, TV ünitesine, vazoların içlerine... Oturma odasında da bakmadık yer bırakmamıştı. Fakat iki yerde de hiçbirşey bulamamıştı.

Herşeyi hallettim diye düşünmüşken kapı çaldı. Kim acaba diye düşündü. Kapıyı açınca karşısında polisleri gördü.
-"Buyrun, ne istemiştiniz?"
-"Sizi İbrahim Güneş cinayetinden tutukluyoruz." dediler.
Beyninden vurulmuşa döndü. Daha kim olduğunu bilmediği kişiyi öldürmekten sorumlu tutuluyordu.
-"Afedersiniz, kim o"
-"Zorluk çıkarmayın adamın dükkanında bıçağınız buldu."
Bu cümle herşeyi açılıyordu. Silah aldığı adam öldürülmüştü.

Polisler onu arabaya bindirler. Arabada kimse birşey söylemiyordu. Telsizdeki olaylar hariç. 15 dakikada polis karakolonun önünde durdular. Onu biraz beklettikten sonra sorgu odasına götürdüler. Sorgu odasında polis memuru geldi. Tek kişiydi.
Polis memuru :

-"İbrahim Güneş'i neden öldürdünüz?"

-"Ben hiç kimseyi öldürmedim"

-"Güvenlik kameraları ve bıçağınız hiç de öyle söylemiyor"

-"Evet güvenlik kameralarında çıktığım görüntüler de var."

-"Tabii, öldürüp çıktınız."

-"Tekrar söylüyorum ben kimseyi öldürmedim! Oraya tabanca almaya gitmiştim"

-"Neden tabanca aldınız?"

-"Çünkü; o gece evime aynı palyaço girdi. Ve evimden cinayet bıçağını çaldı."

-"Neden ihbar etmediniz?"

-"Bıçağın olmadığını bu sabah fark ettim. Zaten o bıçakları satıcaktım. Hangi genç doğum gününde böyle bir hediye ister ki? Hee ama baya para ediyor. Son sınıf öğrencisinin de baya ihtiyacı oluyor paraya."

-"O palyaçonun aldığını nerden biliyorsun?"

-"Gece evime gelmişti. Korkutmak amaçlı diye düşünmüştüm. Fakat öyle değilmiş"

-"Sözde palyaçoyu"

-"Neden kimse inanmıyor anlamıyorum. O kızın ölümünü ben gördüm tabiki de benim peşime düşecek"

-"Tüm cinayetler de nedense size bağlanıyor. Ya görüyorsun ya eşyan bulunuyor"

-"Siz beni anlamayacaksınız. Onu anladım şu an."

-"Hayır sizi anlıyorum. Ormanın her yerine baktık. Ne bir palyaço nede karavan hayata dair hiçbir şey yoktu."

-''Yani yalan söylüyorum"

-"En başından beri yalan söylemediğini biliyorum ama psikolojin bozuk diyorum"

-"Ne? Yani deliyim öyle mi? Bu söylediklerinize asla katılmıyorum."

-"Bak, ya 1 haftalığına akıl hastanesinde kalırsın ya da müebbeti boylarsın?"

-"Müebbeti boylarım daha iyi"

Koray mikrofonu kapatıp:
-"Bak, senin kötü yerlere düşmeni istemiyorum. Bu yüzden bu teklifi kahır et."

-"Tamam. Beni 1 haftalığına yollayacağını nerden bileceğim?''

-''Anlaşmayı senin önünde imzalayacağım."

-"Peki burdan ne zaman çıkarım?"

-"Kabul eder etmez!"

-"Tamam, kabul ediyorum"

-''İyi, yarın seni evinden alırım. Okan! Atın bunu nezarethaneye!"

-"Ama, sen..."

-"2-3 saat nezarethanede kalacaksın, kafanı toplarsın." dedi.

Nezarethaneye doğru yol aldılar. Ne yapmıştı! 1 hafta akıl hastanesinde ne yapacaktı? Bunları düşünmek için nezarethanede bolca süresi olacaktı. Akıl hastanesinde kimseyle konuşmayacaktı. 1 hafta dedi, hemen geçer diye kendini avutuyordu. Nezarethaneden 4. saatin sonunda çıkabildi. Onu sorgulayan polis onu çıkarmaya gelmişti:

-"Serbestsin, çıkıyorsun'' dedi.

Sonra da ekledi:

-"Ben bırakırım seni, işlemlerin bitti" diyerek arabasına bindiler. Merak etti ve sordu polis memuruna:

-''Nasıl yaptın?"

-"Neyi?''

-"Beni nezarethaneden çıkarmayı"

-"Raporuna 'deli' yazdım da ondan"

-"1 haftalığına demiştin"

-"Öyle zaten. İyileşene kadar yazdım raporuna. Sen ve ben haricinde senin 1 hafta da iyileşeceğini kim biliyor ki''

-"1 hafta sonra ne olacak peki?"

-"Senin akıl hastanesinden çıkmış olacağın kesin olacak" diyerek evimin önünde bıraktı.
-"Seni yarın 9'ta alırım evinden'' dedi
ve arabasıyla yol aldı.

Evine girdi. Saat 10.00'du. 2 gündür uyuyamadığı ve 1 hafta rahat uyuyamayacağından hemen yatağına kapaklandı. Ne de olsa yarın hayatına deli olarak başlayacaktı.

Palyaço : Korku Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin