Emre gözlerini açtığında her yer karanlıktı. Saat 5'e geliyordu. Fakat Emre uykusunu almıştı. Erken uyuduğu için erken kalkmıştı.
Odasına çıktı. Gardırobundan lacivert kazağını ve lacivert eşofmanını çıkardı. Ve üstüne giydi. Böylelikle üşümeyecekti.
Tekrar aşağı indi. Bu sefer mutfağa girdi. Eline iki tane elma aldı. Birini ağzına götürdü. Diğeri de elinde kaldı. Elmalarla birlikte arka kapıya yöneldi.
Kapıyı açtı ve bahçeye geçti. Dışarının sessizliği ve karanlığı, Emre'yi biraz rahatlatmıştı. Elmaları masaya bırakıp tekrar içeri girdi. Koridordaki çekmeceden spiralli defter ve tükenmez kalem alıp yeniden arka bahçeye geçti.
Defter ve kalemi masaya koydu. Sandalyeye oturdu. Palyaçoyu öğrenme zamanı gelmişti. Kim olabilirdi Palyaço ?
Emre bunu daha önce yapmalıydı. Fakat Palyaço her şeyi engelliyordu. Tanımadığı insan kendisini nasıl bu kadar etkileyebilirdi ki? Belki de tanıyordu. Kimdi o zaman?
Elmasından bir ısırık alıp, başladı.Her şey nasıl başlamıştı? Aydınlık? Hayır. İbrahim Güneş'in ölümü? Hayır. Her şey üniversitedeki 2.sınıf öğrencinin ölümü ile başlamıştı. Neler olmuştu o gün? O ana kadar her şey normaldi Emre için. Evinden çıkmış. Üniversiteye gelmişti. O gün çok kişiyle de konuşmamıştı. Sadece tuvalete gitmek istemişti. Her şeyi başlatan an. Emre tuvalete girdi. Elini yıkadıktan sonra kızlar tuvaletinden ses duydu. Ve Palyaço'yu ilk o an gördü. Palyaço'nun o gülüşü. Her şey böyle başlamıştı.
Sonra ne oldu? Polisler geldi. Hiçbir şey bulamadılar. O günün gecesinde neler yaşandı? Palyaço karavanıyla Emre'nin evine geldi. Ve yine s*kik gülüşünü atmıştı.Ertesi gün Emre silah almak istedi. Silah almadan önce hippi karavanı gördü. Palyaço'nunki ile benzerdi. Belki de onlarda Palyaço'nun adamıydı. Sonra silah dükkanına girdi. Silah alıp çıktı. Emre çıktıktan sonra İbrahim Güneş öldürülmüştü. Üstelik Emre'nin isminin yazılı olduğu bıçakla. O gece de polisler geldi ve Emre'yi götürdüler.
Karakolda Koray Güney çok iyi yaklaşmıştı Emre'ye. Bu işten paçayı kurtarmak için akıl hastanesine yatırılmıştı. Sözde 1 haftalığına. Koray Güney ölmeseydi.
Aydınlık'ta neler oldu? Tüm kötülüklerin başlangıç yerinde? Doktorlar kimlerdi? Mehmet, Rauf, Ragıp. Mehmet, yaptıklarının sonucunda ölmüştü. Rauf ve Ragıp hastane kapatıldığından dolayı işsiz kalmıştı şimdi. En azından Emre böyle düşünüyordu.
Emre, Mehmet'i düşününce aklına yine tekrar açılan dava geldi. Ve elmasından bir ısırık daha aldı. Bu konuyu bugün düşünmeyecekti.
Emre derin bir nefes alıp tekrar konuya döndü. Aydınlık'taki sözde ruhlar kimlerdi? Rıza, Mert, Cemre. Cemre, itiraf etmişti bunu. O günden sonra da bir daha Emre'nin yanına gelmemişti zaten. O ruhların hepsi yalansa Palyaço'nun Aydınlık ile bağlantısı vardı. Saçma salak bir oyuna 5 yaşındaki masum bir çocuğu bile katmışlardı.
Cem. Aydınlık'ta hasta olmayan hasta. Başak'ın sözde arkadaşı. Onun da Palyaço ile ilişkisi vardı. Ama o da belasını bulmuştu. Emre, Cem için hala üzülüyordu. Çünkü, her ne kadar yalan da söylese Emre ona bir kez daha güvenirdi.
Elektroşok tedavisi. İki ruh hastası doktor yüzünden. Mehmet ve Rauf. Belki de Palyaço 2 kişiydi. Biri Mehmet diğeri Rauf'tu. Yok hayır. İkisinden biri olsa delirtici zehir yerine öldürücü zehir kullanırdı.
Aydınlık'tan çıkacağı gün ne olmuştu? Koray ölmüştü. Kurtarıcı ölmüştü. Öldürülmüştü. Emre katilin Anıl olmasından şüpheleniyordu. Fakat dava takipsizliğe bağlanmıştı. Nasıl olduysa bir başkomiserin ölümü takipsizliğe bağlanmıştı.