Başak:
-"Emre, öldü." dedi.
Karşısındaki kişi Emre'nin ölüm haberiyle şaşırmış gibiydi. Sesi titrek şekilde:
-"Ne... Na-sıl?" diye sordu.
Adamın sesinden Palyaço olduğu anlaşılıyordu. Ragıp'tı. Başak bir yolunu bulup odadan kaçmıştı. Ve Emre'yi öldürmüştü. Zavallı Emre, planlarında bunca yol kat etmişken şimdi sadece ölüydü.
Başak yeniden:
-"Evine gittim. Bana tuzak hazırlamış. Buraya gelmelisin. Yüz yüze konuşmalıyız." dedi.
Palyaço üzgün-şaşkın bir ses tonuyla:
-"Tamam, Başak cesede elleme geliyorum. Emre'nin evinde misin?" diye sordu.
Başak'ın sesi hüzünlenmeye başlamıştı:
-"Evet yeni evinde." dedi. Ve telefonu kapattı.
Başak, Emre'den kurtulmuş özgürlüğüne kavuşmuş gibiydi. Emre yardım için Başak'ın yanına gitmişti. Başak ise orada ne yaptıysa Emre'yi öldürmüştü. O odada neler yaşanmıştı? Emre, bir kez daha Başak'ın ihanetine uğramıştı.
Emre'nin bedeni yerde duruyordu. Hareketsiz şekilde yerde duruyordu. Başak bir süre Emre'nin başında bekledi. Emre'nin başında öylece bekledi. Emre'nin hareketsiz bedenine baktı. Emre ile nasıl bu hale geldiğini düşündü.
Neler yapmışlardı birbirlerine? Palyaço Emre'nin sonu mu olmuştu? Başak mı sonu olmuştu? Emre girdiği bu yolda bir kez daha mı ihanete uğramıştı? Sevdiği kız tarafından. Başak neden yapmıştı? Emre, ona zarar mı vermişti? Kavga mı etmişlerdi? Neler olmuştu?
Başak, Emre'nin bedenine baktıktan sonra Emre'yi aşağıya indirmeye karar verdi. Palyaço, her ne kadar Başak'a bir şeye dokunma dese de Başak, Palyaço'nun yukarı çıkmasını istemiyordu. En azından Emre'nin bedenini yukarda görmesini istemiyordu.
Başak, Emre'nin kollarından tuttuğu gibi aşağıya taşıdı. Merdivenlerden inerken Emre'nin canını acıtsa da Palyaço yüzünden bunu yapmalıydı. Emre'yi kapıya kadar sürükledikten sonra Başak yorulmuştu. Emre çok ağır değildi aslında. Ama Başak, odada oturmaktan uyuşmuştu. Bu yüzden Emre'yi büyük yük gibi görüyordu.
Emre'yi merdivenlerin başına kadar sürüklemeyi başarmıştı. Sırada Emre'yi merdivenlerden indirmek vardı. Emre'yi kolundan sıkı sıkıya tutuyordu. Düşmemesi için elinden geleni yapıyordu. Emre'yi dikey tuttuğu için hızlı şekilde iniyorlardı. Önde Emre arkada Başak beraber hızlıca merdivenlerden iniyorlardı.
Başak, Emre'yi çok zarar vermeden indirdikten sonra merdivenlerden uzaklaştırıp kapıya doğru yaklaştırdı. Emre'ye bunu yaptığı için kendinden utanıyordu. Ama yapmıştı. Eğer o yapmasaydı belki de Emre onu öldürecekti.
Başak, Emre'nin yerini ayarladıktan sonra koltuğa uzandı. Emre'den sonra düşünmesi gereken diğer mevzuyu düşündü. Mehmet'i. Başak er ya da geç Mehmet davası yüzünden yakalanacaktı. Şu an sadece uzatmalardaydı. Sadece kaçıyordu. Bu süreç ne kadar sürerdi bilmiyordu. Belki teslim olurdu. Belki olmazdı.
Mehmet davası yüzünden Palyaço'nun bile bilmediği yerde kalıyordu. Palyaço'ya gizli bir yerde kalıyorum demişti. Ama yerini söylememişti. Eğer söyleseydi Palyaço, Başak'ın polise söyleyecekleri karşısında Başak'ı öldürmek zorunda kalabilirdi. Başak bunu bildiği için yerini kimseye söylememişti.
Başak, Mehmet davasını düşünürken yukardan bir ses geldiğini fark etti. Sandalye sesi. Sandalye hareket sesi. Başak yukarda olanlardan bihaberdi. Evde neler döndüğünü bilmiyordu.
Başak sese doğru gitti. Yukarı çıktı. Ses gelen odayı aradı. Bir kapıya yaklaşmıştı. Kulağına kapıya dayadı. Ve bu odadan ses geldiğini fark etti. Başak odada Palyaço olabileceğini düşünmüştü. Dikkatlice kapının kolunu büktü. Ama açılmadı. Bir kez daha büktü. Yine açılmadı.
