PALYAÇO Bölüm 15 "Gözyaşı"

292 63 1
                                    

Baygınlığı geçip uyandığında Cuma olmuş, saat 2'e geliyordu. Başında sandalye vardı. Biri beklemişti. Ama bu Başak değildi. Başak olsa sabaha kadar başında beklerdi. Semine hemşiredir diye düşündü. Düşündüğü gibiydi. İçeri Semine hemşire telefonuyla girip:

-"Sen ne zaman uyandın?" dedi. Emre:

-"Yeni uyandım."

-"Neden uyuduğunu hatırlıyor musun?"

-"Evet" dedi. Emre bir an duraksadı. Eğer Koray'ın öldüğünü söylerse kendisini, hemşire gerçek bir deli sanabilirdi. Bu yüzden Emre şöyle devam etti:

-"TV odasında sorun çıkardığım için"

-"Tamam. Şimdi gel, aşağı Dr. Ragıp'ın odasına iniyoruz." diyerek aşağı indiler.

Odaya girdiklerinde Dr. Ragıp hemen ayağa kalkıp:

-"Emre! Ne oldu sana, şimdi biraz daha iyi misin ?"

-"Evet, iyiyim"

-"Neden yaptın, neden ortalığı dağıttın?"

-"Çünkü..." dedi Emre. Semine hemşireye yalan söylediği gibi doktora da yalan söyleyecekti. Burdan tek çıkış bileti öldüğüne göre kendi çabalarıyla buradan çıkmaya odaklanacaktı. Bu yüzden:

-"Sinir krizi geçirdim"

-"Ama sen hiç sinirlenmezdin. Ne oldu da bu hale geldin?"

-"Ben.. Hatırlamıyorum."

-"Seni şimdilik yormayacağım. Odana gidebilirsin"

-"Ragıp Bey, burdan ne zaman çıkabilirim?"

-"İyileştiğin zaman"

-"Peki ne zaman iyileşirim?"

-"Ona daha çok var" dedi Dr. Ragıp.

Emre odadan çıktı. Ölü gibi yürüyordu. Dr. Ragıp'ın son sözleri onu iyice üzmüştü. Merdivenlerden çıkarken çok yavaş yürüyordu. Ağır adımlarla ilerliyor. İçinden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Sadece odasına çıkmak istiyordu. Emre kendi koridoruna çıktığında Cem, Emre'yi gördü ve:

-"Emre!" diye bağırdı. Emre bu sesi duymuştu. Ama hiç bakmak istemiyordu. Cem ise 'Emre duymamıştır' diyerek koluna yapıştı ve kendine çekti:

-"Duymuyorsun heralde" dedi Cem.

Emre gözlerini devirerek:
-"Git başımdan" dedi. Cem buna karşı:

-"Bir şey mi oldu, ne bu tavır?"

-"S*ktir git!" diye bağırdı Emre. Ve hızlıca kendi odasına girip kapıyı sertçe çarptı.

Emre odasına girdiğinde yere kapaklandı ve ağlamaya başladı. Sadece ağladı. Hıçkıra hıçkıra, bağıra bağıra ağladı. Koray'ın ölümü, Dr.  Ragıp 'ın "çıkmana çok var" demesi herşey kötüleşiyordu. Artık dayanamıyordu. Burada kaldıkça aklını gerçekten yitirecekti. İlk haftası böyle geçtiyse kim bilir diğer günler nasıl geçecekti.

Emre son yıllarda hiç ağlamamıştı. En azından dışarda iyi insanlar hala vardı. Burada ki gibi sadece kötü insanlar yoktu. Şehirdeyken canı sıkılınca şehirden uzaklaşıyordu. Buradaki gibi mahkum hayatı yoktu. Öfkesini ağlayarak çıkarıyordu.

Ağlamasını kestiğinde kendini ferahlamış hissetti. Ve az da olsa siniri geçmişti.

Yatağına uzandı. Gözyaşı dökmenin kendisine iyi geldiğini fark etti. Döktüğü gözyaşları nedeniyle uykusu da gelmişti. Yatağına uzandıktan kısa bir süre sonra kapı açıldı. Giren Başak hemşireydi. Elinde birkaç iğneyle gelmişti. Emre'ye doğru yönelip:

-"Yaşadıkların gerçekten çok zor. Koray'ın ölümünün seni ne kadar etkilediğini anlayabiliyorum."

-"Sen, Koray'ın öldüğünü nereden biliyorsun ki?"

-"Ee.. Haberlerden."

-"Haberlerden?"

-"Evet haberlerden"

-"Katili bulmuşlar mı?"

-"Yok, hayır. Medyaya birşey söylemiyorlar. Sen ağladın mı?"

-"Yoo... Yani.. Evet"

Başak Emre'ye bir şey demedi. Kolunu uzatmasını istedi. İğne vuracağı zaman Emre:

-"Ne yapıyorsun?"

-"Sakinleştirici gibi birşey. Senin öfkeni yatıştaracak."

-"Yine uzun uyuyacak mıyım."

-"Yok. Hayır." dedi. Başak hemşire iğneyi vurduktan sonra Başak hemşire ekledi:

-"Yemekhane saati geldi. İnebilirsin."

-"Yok. İnmeyeceğim."

-"Karnın aç ama?"

-"Eğer çok kötü olursam yerdeki kahvaltı tabağından birşeyler atıştırırım."

-"Tamam. Bir şey olursa acil butona basarsın." dedi Başak.

Emre de başıyla onayladı. Emre iğne vurulduktan sonra yatakta uykusu az da olsa açılmıştı. Ama aşağı inmeyecekti. Yatağında kalacaktı. Birkaç dakika sonra da yorulmuş gözleri uykuya dayanamadı.

Palyaço : Korku Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin