DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

2- Ruhu Sızlatan Aşklar

NOT: Selamm! Dünya'nın, yeni bölüme hoş geldiniz. Haberi olmayanlar için tekrar edeyim. Hikayemiz final yaptı ve düzenleniyor. Aramıza yeni katılanlarda lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Multi: Hayal kuşumuz

Emir Can İğrek: Saman Sarısı

Keyifli Okumalar

Q.

DÜNYA 2. BÖLÜM: Ruhu Sızlatan Aşklar

Dünya elinde ki kupadan bir yudum aldı. Önünde ki manzarayı seyrederken düşüncelerinden kopması oldukça güçtü. Aradan iki hafta geçmişti ve işe başlamıştı. Bu kez Kerem Bey'in şirketinde, halka ilişkiler bölümünün sorumlusu olarak yeni iş hayatına başlamıştı. Özenle çalışarak kazandığı eğitim hayatının nimetlerinden ilk kez faydalanabiliyordu. Oldukça dolu olan geçmişi sayesinde, Kerem Bey onunla çalışmasını istemişti ve bulunmaz bir fırsat olmuştu. Hemen ardından bütün düzeni yeniden kurulmaya başlamıştı.

Zayıflayan bedeni dahi kendini bulmaya başlamıştı. Üzerine giydiği kalem eteği, şifon gömleği ve ince topuklu ayakkabılarıyla onu görenler bakmaktan kendini alamazken içinde yaşananları sadece kendine saklıyordu. Dünya, her zaman dikkat geçen bir güzelliğe sahip olmuştu ancak kendisi artık o detaylara takılmıyordu. Hedefi uğruna işine dört kolla sarılmanın dışına çıkmıyordu.

Ayaz iki hafta içinde kızını defalarca getirmişti. Aralarında görünmez kalın duvarlar örülüyordu. Birbirleriyle hiç konuşmadan kelime israfı yoluna girmiyordu. Ayaz'a, olan ölümsüz sevgisi bakiydi. Ancak boyun eğmesi söz konusu değildi. Dünya, sadece ona değil kimseye karşı fazladan cümleler kurmuyordu. Nadiren de olsa anne ve babasıyla görüşmüştü. Kardeşi yurt dışında eğitim aldığı için her şeyden bihaberdi. Ansızın gidişinin ardından aralarında ki güzel ilişki resmen bozulmuştu. Ailesi, dediklerinin çıktığına ima etseler de kendisi asla bu konuyu açtırmıyordu.

En ilginç olan ise, eve dönmesi konusunda kimse baskı yapmıyordu. Babası, şaşırmasına sebep olacak birçok şey yapıyordu. Nerede ve ne şartlarda çalıştığını defalarca sormuştu. Kendisiyle çalışması hakkında hiçbir şey söylememişti. Onun kadar güçlü ve otoriter bir adamın müdahale etmemesine şaşırıyordu ama Dünya'nın baskı kaldıracak bir yapısı da yoktu.

Tek başına ayakta kalıyordu su götürmez bir gerçekti ki güçlü bir kadındı. Bu huylarından ödün vermeden hayatına devam ediyor olsa da, zedelenen onuru ve gururunu tamir etmeye çalışıyordu. Yaşadığı duygu durumunu dahi, kimselere anlatmamaya ant içmişti. Düştüğü her zorluktan, tek başına kalkmayı başaracağını umuyordu.

Lakin saklayamadığı da bir sevinç vardı içinde. Akşam kızını görecekti. Yüzünde ki yumuşayan ifade bile bunu belli ediyordu. Mesai bitiminde ise kutlama tadında geçecek bir iş yemeğine katılması gerekiyordu. Kerem Bey ile ilk kez bu yemekte tanışacaktı. Öncesinde sadece çalışanları tarafından işe alım süresince aranmıştı.

Saatler akşamı bulurken paltosunu ve çantasını aldı. gidecekleri mekanı zaten biliyordu. Ümidi ise fazla gecikmeden oradan ayrılmaktı. Döner kapıdan çıktıktan sonra bekleyen taksiye bindi. Restorana geldiğinde rezerve edilen ismi söylemişti. Görevlinin yönlendirmesiyle gösterilen masaya geçti. Burada hasbelkader yeni arkadaşlar edinmişti lakin odakları o denli farklıydı ki insanlar konuşurken gözleri sürekli saate takılıyordu. Şirketin kazandığı ihaleyi kutlamak için burada toplanılmıştı. ''Kerem Bey, geldi.'' sözleriyle bile başını kaldırmadı. Masanın başına doğru gelen adam herkesle selamlaşmıştı.