•Dünya Otuz Yedinci Bölüm•

2.6K 190 19
                                    

OTUZ YEDİNCİ BÖLÜM

Gülçin, başını salladı. Doktorlar,
kocasından ümit kesen konuşmayı yaptıktan sonra kendini tutamamıştı. İki gündür ilaçlarının dozunu yükselterek kullanıyordu. Doktorların yaptığı sakinleştiriciyle birlikte de şuan ayakları yere basmıyor gibiydi. Hiçbir şey umrunda değildi. Ellerine, hareketlerine sahip çıkmakta güçlük çekiyordu.

"Tam bir Ömer Arıkan yetiştirmesi. Biliyor musun? Seni ilk gördüğüm andan itibaren gerek görüşünle gerek ise hareketlerinle babana benzediğini düşünmüştüm. Ama yanılmışım içindeki kin, öfke sen tamamen amcansın." Büyük sakinlikle konuşuyordu. Ancak dilinden dökülenlerle zehir saçıyordu.

Gülçin, buydu. Kibirli, bencil.. Umrunda olan tek şey şüphesiz kocasıydı. Dışarıdaki insanlar bile onunla konuşurken çok zorlanırdı. Gülçin, karşısındakini dinlerken aklı hep aynı yerde, aynı gündeydi. Kocasının, yanı sıra oğluyla karşılaşması rafa kaldırmak istediği defterleri kaldıramamasına sebep olmuştu.

"Amcamı eleştirmen için ondan üstün olman gerekir. Sen, kendi doğurduğu çocuğu ona teslim edecek kadar acizken onun adını ağzına almaya hakkın bile yok."

"Amcan... O kadar kutsal biri mi? Sen gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Senin kadar alçak olmadığı kesin."

Kendisine sürekli babasını hatırlatıyordu. Belki böyle bir cümleyi kurmaması gerekiyordu. Ancak bu kadar kendisini görmezden gelip sonrasında hissizce karşısında konuşuyor olması onu çileden çıkarmak üzereydi.

Ayaz, ayağa kalkmıştı. Ceketinin iç cebinden çıkardığı sigarasının ucunu tutuşturduktan sonra içine derin bir nefes çekti. Bu sözler, Gülçin'i acıtmıyordu. Çünkü bunları algılayamayacak dozda antidepresan içmişti. Belki de onun bu sakinliği oğlunu delirtiyordu. Sahi oğlum, diye düşünmeye hakkı var mıydı? Aklına gelenle gülümsedi. Bu gülümseyiş Ayaz'ı daha çok delirtti. Çünkü bu onun nazarında sen benim umrumda değilsin gibi bir şey demekti.

"Amcan mı alçak değil? Babanla tanıştığından beri biz bir arada olmayalım diye elinden gelen her şeyi yaptı. Annesi bile Aslan'a küsmüştü. Sonra ne oldu biliyor musun? Amcan, o çok yüce amcan bu tiksindiği Gülçin'in kardeşine aşık oldu."

Ayaz, ilk defa duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Gülçin, bankta oturmuş kollarını bağlamış sakince karşısında duran genç adama bakıyordu.

Ayaz, inanmak istemiyordu. Bu kadını tanımıyordu. Ve onu sevmediği apaçık ortadayken yalan söyleme ihtimalini asla göz ardı etmiyordu. "Dur lütfen bir şey söyleme. Hikayenin kalanını anlatmak istiyorum. Bu kısım benim için önemli. Amcan, hakkımda o kadar çirkin şeyler söylemişti ki Ankara'da okuyan kardeşim geri döndüğünde hepsini öğrendi. Ona, defalarca sakin olması gerektiğini söyledim o beni dinlemeden amcanın karşısına dikildi. Sonra ne oldu biliyor musun? Kardeşim ona saydırırken amcan sadece baktı. Hayranca kardeşime baktı. O an anladım. O bakışlar aşık olduğunun sinyaliydi. Ama senin amcan beni öyle kötülemişti ki kardeşim onu asla istemedi. Yıllardır aynı şimdi olduğu gibi ciğerci kedisi gibi kardeşimi izliyor."

Amcası, yıllardır kimseyle evlenmemişti. Sebebinin hep kendisi olduğunu düşünmüştü. Sebebi başkaymış. Sebebi yıllardır unutamadığı kadınmış. Bunları, hiç kendisine anlatmamıştı. Ayaz, onun aşk konusundaki bilgili konuşmalarını her zaman geçmişine vermişti. Bunu düşünürken nedenini hiçbir zaman düşünmemişti. Anlatmamış olması aklını karıştıyordu. Eğer anlatmayıp sakladıysa Gülçin, haklıydı.

DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin