•Dünya Otuz Dokuzuncu Bölüm•

2.8K 207 13
                                    

OTUZ DOKUZUNCU BÖLÜM

Dünya, çalan telefonuyla masadan kalktı. Hastanenin kafesinde annesi, babası ve Ömer amcayla birlikte oturuyorlardı. Arayanın Perihan olduğunu görmesiyle hemen yeşile basarak cevapladı telefonu.

"Dünya, Kızım nasılsın?"

"İyi diyelim abla sen nasılsın? Evde durumlar nasıl?"

"Bende, seni onun için aradım. Kızım, vallahi aramak istemezdim ama.."

"Hayal'e bir şey mi oldu?"

Farkında olmadan sesi yüksek çıktığı için, babasının bakışları hemen onu bulmuştu. "Kızım, ateşi var. Biz düşürdük ama annem diye ağlıyor. Daha fena ediyor kendini. Eve de alışamadı sende olmayınca iyice kötü oldu yavrum."

Arkadan ağlayan kızının sesini duyuyordu. Sadece birkaç saatliğine evden çıkmıştı. Onda da kızı hasta olmuştu. Hemen panikle "Ben hemen geliyorum." Dedi.

"Ne olmuş?" Diye soran annesine "Hayal'in ateşi çıkmış. Huysuzlanmış beni istiyor. Benim gitmem lazım. Amca, beni haberdar et olur mu?" Derken üzerine kabanını giyiyordu. Faruk bey, ayaklanmıştı. "Bende geleyim."

Babasının, bu hallerine alışkın değildi ama şuan da buna takılmayacak kadar panik halindeydi. "Yok, siz burada kalın. Ömer amca yalnız kalmasın. Ben giderim."

"Bize haber ver."

Başını salladıktan sonra koşarak oradan uzaklaştı. Ömer, arkasından "Ayaz'a haber verseydin." Demiş olmasına rağmen bunu duymamıştı. Üzerinde bir panik dalgası vardı. Hayal, geceden beri çok huysuzdu. Hasta olacak diye demek ağlayıp durmuştu. Hızla dışarı çıktığında Oğuz'u gördü. Koşarak yanına giderken Oğuz, merakla ona bakıyordu. "Hemen eve gitmemiz lazım." Kapının önünde açılmasıyla hızla arabaya bindi.

Küçük meleğini çok fazla yalnız bırakmıştı. Ancak her şey bir yana Aslan Bey'e kanı kaynamıştı. Onu, bu durumda ziyaret etmeden yapamazdı. Adam, onlar için bütün imkanlarını seferber etmişken böyle bir riyakârlık yapması yakışı kalmazdı. Yine de buraya gelmesinin sebepleri bunlar değildi. Ona, karşı bir sıcaklık hissetmişti. Ve ayakları onu buraya getirmişti.

Aklına Hayal'in hastalandığı zaman kızaran yanakları geldi. Ağlamaktan mavi gözleri mümkünmüş gibi daha da açılmış ve içinin kanlandığını düşünüyordu. Aklındaki düşüncelerle kendine binbir türlü eziyet ediyordu.

Elini alnına yaslarken ofladı. "İyi misiniz?" Hemen yanında oturan Oğuz'a baktı. "Hayal hastalanmış."

"Hadi ya. Çok üzüldüm. Ama çocuk bunlar ne yazık ki hep hastalanıyorlar." Adamın, o kasvetli ciddiyetini kaybettiğini görmüştü. "Sizinde mi çocuğunuz var?"

"Evet bir kızım var." Dudakların geçen sıcak gülümsemeye tanık olmuştu. "Öyle mi şimdi nerede?"

"Evde annesiyle. Okula gitmiyor bu aralar."

"Neden? Arası mı yok?"

"Üniversiteye hazırlanıyor. Ders olmuyormuş sanırım. Oda fırsattan istifade evde tabii."

Dünya, başını salladı. Kızı, aklına gelince içi titremişti. Kim bilir ne haldeydi. Bu durumdan rahatsızdı. Arkasında şuan onları takip eden arabalar olduğuna emindi. Babası yüzünden aşina olduğu hayata kocası sayesinde sıkı bir giriş yapmıştı. Oysa ki bunlardan kaçmayı ne kadar dilemişti. Şimdi kızı da mı aynı şeyleri yaşayacaktı. Oda kendisi kadar mutsuz olacak mıydı?

DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin