DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

•Dünya Otuz Birinci Bölüm•

Instagram "quen.oflove"

OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM

Gecenin, bir yarısı uyandığında başını uzandığı göğüse sürttü. Kaşınan burnuna tırnaklarını sürttüğü anda yüzünü ekşitti. Gözleri, kapalı bir biçimde kocasının boynuna bir öpücük bıraktı. Ayağa kalkarken göğsüne çarşafı doladı. Ayağa kalktığı anda çarşafı elleri arasında serbest bıraktı. Eğilip Ayaz'ın siyah kazağını üzerine geçirdi.

Kazağın içinde kalan saçlarını dışarı çıkarırken uzun saçları dört bir yana savruldu. Gözleri kapalı yalpalayarak kızının odasından içeri girdi. Burnuna dolan bebek kokusuyla gülümsedi. Hayal'i uyandırmadan açılan üstünü örttü. Uzayan lüle saçlarını sevmek istedi ama uyanacak korkusuyla yapamadı.

Kızının, odasından çıktıktan sonra mutfağa gitti. Saat sabahın dördüydü . Ve karnı deli gibi acıkmıştı. Buzdolabını açıp akşamdan kalan zeytinyağlı dolmaları çıkardı. Tezgahın üzerine çıkarak elinde tuttuğu beyaz porselen tabaktan dolmaları yemeye başladı. Mutfağın uzun camından dışarıyı seyretti. Hava hâlâ karanlıktı. Elindeki tabağı fayansa bıraktı. Cama yaklaştığında karşısında kalan durgun denize baktı. Çok karanlıktı. Birden ürktü. Tam camın önünden çekileceği sırada siyah bir minibüsün içinde üç tane adamın arabaya yaslanarak aralarında konuştuğunu gördü. Adamların hepsi siyah giyinmişti. Arada etrafı kolaçan edip binaya bakıyorlardı. Dünya'nın kaşları çatılsa da pek üzerinde durmamıştı. Gerisin geri odasına döndü. Kapıya yaslanıp kocasına baktı. Üstü açılmıştı. Biçimli vücudu gözler önündeydi. O belli olan karın kaslarıyla yutkundu. Her şeyiyle onundu.

Ayaz, simsiyah saçlı bir adamdı. Buğday renginde teni vardı. Dünya, onun ten rengini çok kıskanıyordu. Geceyle, aynı renkte gözleri vardı. Burnu çok biçimliydi. Dudakları, bir erkeğe oranla fazla düzgündü, dolgundu. İçi titredi bir anda. Bütün bunları düşünürken elini kapıya koymuştu. Kapıda duran eline başını yaslamış tüm bunları düşünüyordu.

Ayaz'ı ilk tanıdığı andan beri çok güçlüydü. Hayal'e yaptığı babalığı gördükçe ona olan sevgisi daha da artıyordu. Hiç kimsede rastlamadığı bir kalp vardı onda. Kendisine en farklı gelen adamla da evlenmişti.

Dün gece yaşadıkları muhteşemdi. Evliliklerinin düzenli olduğu zamanlarda kavgaları anlarında bile karşı koyamazdı ona.

Tutkusu her zaman sinirinin önüne geçmişti.

"Seni, cennetten benim için kovmuş olmalılar." Ayaz, deminden beri kapıda durup kendisini izleyen karısına bakıyordu. O, muhtemelen karanlıktan kocasının uyanık olduğunu seçememişti. Yatağa girdiğinde yanağına bir öpücük kondurdu. "Beni, gece çok yordun karnım acıktı."

"Hımm." Eli karısının karnını okşarken, "Karnını doyurmuş olmana sevindim güzelim. Çünkü, ben yine acıktım." Dünya, kıkırdarken başını kocasının boynuna sakladı. Ayaz, anında onu sardı. Sırtını, saçlarını okşamaya başladı.

"Özledim. Çok özledim seni." Ayaz, sözlerinden sonra karısının saçlarından öptü. Burnunu bir süre daha saçlarından çekmedi. Kokusunu içine çekti. "Bundan sonra ayrı evlerde yaşamayacağız. Kızımdan ve senden daha fazla uzak kalmayacağım."

Gözlerini kapatırken başını salladı usulca. Oda, daha fazla ayrı kalmak istemiyordu. Konuştukları her şey bu akşam boşa çıkmıştı. Ayrı kalmak kafasını toplamak bütün bunlar şuan havadaydı. Ancak vazgeçmeyeceği şeyler vardı. Onları da konuşacaktı. "İşi bırakmayacağım. Ve sende buna karışmayacaksın." Keskin sözleri Ayaz'ın kaşlarını çatarken sırtını okşayan eli durdu. "Hayal'e, kim bakacak?"