•Dünya Yirmi Üçüncü Bölüm•

3.3K 151 0
                                    

Bölüm 23 (Aşk Dolu)

Kapı açıldığında karşısında gördüğü adama hızla sarıldı. Ayaz, saatlerdir haber alamadığı karısını görünce hiç tereddüt etmeden sıkıca sardı. Kumral saçlarını elleriyle severken kokusunu içine çekti. Karısının gideceğini biliyordu. O böyle bir şeyle daha fazla yaşayacak biri değildi. Gidip yüzleşmeden yapamazdı. Dünya, anne babasının aksine ortada herkesi etkileyecek bir gerçek varsa görmezden gelemezdi. Üstüne giderdi.

Hayatının şifresini kocasından almıştı. Bu onun için acı bir deneyimdi. Anne babasının yıllardır süren sevgisizliğinin nedenini öğrenmişti. Ancak bunu kocasından öğrenmiş olması onu derinden sarsmıştı.

Aile içinde gizli kaldığını sandığı her şeyi kocası çok uğraşmadan öğrenmişe benziyordu. Gerçekten değişmişti. Babası ona bir güç katmıştı. Bu gerçek gün yüzüne çıkmıştı hayatında.

"Güzelim, iyi misin?" Sadece başını sallayabildi. Kafasının üzerine bırakılan sayılı öpücük onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Halbuki en başında aldığı kokusu bütün ciğerlerine işlemişti. Geldiği ilk an sakinleşmesine yetmişti.

"Hadi içeri geçelim."

Küçük ellerini adamın geniş avuçlarına bıraktı. İlk defa evine geliyordu. Ayaz'ın çok ısrar etmesine rağmen gelmek ya da kalmak istememişti. Geniş salondan içeri girdiğinde her yerin siyah olduğunu gördü. Büyük siyah koltuklar ortasında camdan ayakları siyah bir sehpa. Gri duvarlarda büyük siyah beyaz tablolar vardı. Ayaz'ın yönlendirmesiyle siyah koltuğa oturduklarında başını hemen sevdiği adamın göğsüne koydu.

Huzur bulduğu yer burasıydı. Hiç şüphesiz bir ömür burada yaşayacaktı. Alyansının olduğu eli Ayaz'ın göğsünün üzerinde dururken başıda elinin hizasındaydı. Aklında annesi vardı. Bayılması, sinir krizi. Yıllarca ailesiyle görüşmemesi. Hepsi bir çığ olmuş üstüne devrilmişti.

"Şit.. Düşünme yasaklıyorum. Sen sadece beni düşün." Sırtında aşağı yukarı dolaşan el burnuna dolan aşkının kokusu zihnini bulandırıyordu.

"Hâlâ kıskançsın."

Ayaz'ın derin kahkahasını duydu. "Güzelim, ben miyim kıskanç? Unutuyorsun galiba kızların üstüne atlıyordun."

"Onlarda senin üstüne atlıyordu."

Ayaz, başını iki yana salladı. Pek belli etmese de bıyık altından güldü. "Ama ben hep senin üstüme atlamanı tercih etmişimdir biliyorsun."

Arsız konuşmaları yanaklarını kızartmaya yetmişti. Bu adamdan bir çocuk dünyaya getirmişti. Onu her durumda görmüştü. Tabii Ayaz'da onu. Ama hâlâ onu kızartan durumlar vardı. Ayaz, her zaman edepsizlik derecesinde açık sözlü bir adam olmuştu.

Dünya, gülümsedi. Aniden Ayaz'ın kolları arasından çıkarken birden kucağına oturdu. İki bacağını yana açarken kocasının elleri anında ince belini bulmuştu. Çekici gülümsemesi dudaklarında yer bulurken "Dünyalar güzeli bir kızımız var." Burnunu kocasının biçimli burnuna sürterken nefesleri birbirine karışmıştı. Alyansının takılı olduğu elini kaldırdı. "Evliyiz. Ama hep heyecanlanıyorum. Kalbim o kadar çok atıyor ki sesini herkes duyuyor gibime geliyor." Ayaz, karısının burnuna bir öpücük bıraktı. Elini alıp sol tarafına koydu. "O sesi sadece ben duydum. Ve sadece ben duyacağım. Sen bunu çok iyi biliyorsun. Ben kıskanç bir adamım."

Ayaz'ın saçını kulağının arkasına sıkıştıran eli bir zaman sonra elinin tersiyle yüzünü okşamaya başladı.

Dudaklarının kenarına bırakılan tüy kadar hafif öpücükle kapalı gözlerle gülümsedi. Gözünü açtığı anda her şeyi unuttu. O siyah gözlerde kaybolacaktı. Birkaç saat kadar. Bu adam ona her koşulda hep iyi gelendi. Ne olursa olsun sığınacağı tek limanıydı. Kendisini koşulsuz şartsız seven tek insandı.

DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin