DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

•Dünya Elli Altıncı Bölüm•

Herkese selammm

Yeni bölümle karşınızdayım bol yüzleşmeli bir bölüm oldu o yüzden bolca yorumlarınızı beklerken en sevdiğim şarkı ve bölümle sizi baş başa bırakıyorum

Yıldız Tilbe - Vazgeçtim

♥️

ELLİ ALTINCI BÖLÜM

Ayaz, gözlerini tavandan ayırıp göğsünde uyuyan karısının ipeksi saçlarını biraz daha okşadı. Gün doğmak üzereydi ve geceden beri gözü bile kırpmamıştı. Dün gece bu ev korku dolu anlara şahit olmuştu. Bütün ailesini kaybedebilirdi. Kızı o bahçedeysen karısı korkusuzca kendini bahçeye atarken bi şeyler tersine işleyebilirdi.

Dudakları arasından sıkıntılı bir nefes çıktı. Karısının amber kokan saçlarına bir öpücük bıraktı. Yirmi dört senenin üstüne ailesini kurmuştu. Kendine ait bir ailesi olmuştu. Ailesiz büyüyen bir genç için bu bütün hayatı demekti.

Şahin Şanlı yılmak nedir bilmiyordu. Kafasını Dünya'ya takan o adam her yolu deniyordu. Bir kez daha anlaşılmıştı. Birilerine göz dağı vererek Dünya'yı elde edebileceğini düşünüyordu. Günün birinde Hayal ile karısını güç bir duruma sokup ona yaklaşmaya çalışırsa ne olurdu bilmiyordu. Daha derin önlemler alırken harekete geçmeliydi. Herkes bir şekilde onu durdurmaya çalışırken bunu başaramazdı. Kendisine kimin yardım edeceğini iyi biliyordu.

Ali, aynı barda çalışmışlardı. Babası karşısına ilk çıktığı zamanlar da Dünya'yı takip etmişti. Ali'de gözü kara biriydi. Ayaz için ailesinin önemini iyi biliyordu. Onu, durdurmak yerine yardım ederdi. İlk işi Ali'yle konuşmak olacaktı. Dünya'yı yavaşça yastığına bıraktıktan sonra vakit kaybetmeden duşa girdi.

Ardından giyinme odasına giderek siyah pantolon ve siyah gömlek giydi. Üzerine uzun siyah paltosunu giydi. Odasına döndüğünde Dünya'nın başına bir öpücük kondurdu. Ellerini henüz çıkmamış karnına koyarak yavaşça bebeğine fısıldadı. "Dayan güzelim olur mu? Annene sıkıca tutun. Baba, her şeyi yoluna koyacak."

Çıkmadan Hayal'in de odasına girdi. Küçük yaramaz gece uykusunda yatakta tepinmişti. Açtığı üstünü örttü. Uzamaya başlayan kumral dalgalı saçlarını severek odadan çıktı.

Hızlı adımlarla merdivenleri inerek kapıdan çıktı. Bahçenin etrafında ki adam sayısı artmıştı. Hemen yanına gelen Çetin'e baktı.

"Günaydın Ayaz Bey, çıkıyor musunuz?" Dün geceki olaydan sonra Faruk bey sağ kolu olan Çetin'i burada bırakmıştı. "Günaydın evet çıkıyorum bir şey olursa beni arayın."

Hemen garaja inerek büyük cipine bindi. Son hız Ali'nin evine sürmeye başladı. Üsküdar'da ki eve geldiğinde apartmana girmeden önce Ali'yi aradı. Bu saatte kesinlikle uyuyordu. Uykulu sesi kulağına dolduğunda "Ali, kapıyı aç." Dedi. Basılan otomatikle seri adımlarla üç kat merdiveni çıkarak kapıya ulaştı.

Ali, uykulu gözlerle üstü çıplak bir şekilde kolunu kapıya yaslamış bekliyordu. Sol kolunu kaplayan dövme son derece göz alıcı duruyordu.

"Karın mı kovdu sabah sabah?" Ayaz, arkadaşının karşısında durup "Zevzeklik yapma." Derken arkadaşına sarıldı.

Salona geçtiğinde yerlere saçılmış olan kıyafetleri gördü. Camı açarak deniz manzarasına baktı. Camın üstüne oturduğunda kendini koltuğa atan Ali'ye baktı. "Ne zamandır kırmızı elbise giyiyorsun?"

"Tercihlerim değişti kendine dikkat et." Diyen Ali'ye yanında duran yastığı attı. Üzerinde ki paltoyu çıkararak koltuğa koydu. "Hemen ayıl konuşmamız gerekiyor. Bundan sonra barda çalışmıyorsun kardeşim."