DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

•Dünya Elli Üçüncü Bölüm•

Heyyy
Yeni bölümle karşımızdayımm
Çok beğenirsiniz umarım bol Ayazlı Dünyalı tartışmalı, tatlı atışmalı, biraz aşklı biraz dövüşlü bir bölüm olduu
Bu kadar spoi yeterr
Yorumlarda buluşalım
Keyifli okumalar
Sevgilerle
Quenoflove
♥️

ELLİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Dünya, elinde tuttuğu toz duman olmuş elbisesiyle kocasına bakıyordu. Ayaz, bilmem demek ister gibi dudaklarını büzmüş karısının sinirli gözlerine bakıyordu.

"Ayaz, bunun hali ne?" Elleri üzerinde yumurta, un, yer yer peynir olan elbisesini tutuyordu. "Canım, Hayal almış ben görmedim." Derken iki elini havaya kaldırmıştı.

"Hayal, almış öyle mi?" Hayal, tezgahın üzerinde bi annesine bir de babasına bakıyordu. Büyük gözlerini çerçeveleyen uzun kirpikleri bile kıpırtısız duruyordu. "Hayal, bunu almış buraya tek başına çıkmış." Boşta kalan eliyle tezgahı gösteriyordu. "Elbisemin canına okumuş bu masayı da tek başına hazırlamış yani öyle mi?"

"Yok hayatım masayı ben hazırladım." Dünya, derin bir nefes alıp ayağını yere vurdu. "Ayaz, bana yalan söyleme. Beni delirtme. Bu elbisenin hali ne? Sen izin verdin Hayal'in bunu yapmasına. Bir buçuk yaşında çocuk bunu tek başına nasıl yapsın?"

Ayaz, sinirlenmeye başlayan karısının yanına gidip karşısında durdu. Bu mevzuyu böyle kapatamayacağı çok açıktı. "Canım, zaten birkaç ay sonra giyemeyeceğin bir elbise için fazla yaygara koparmıyor musun?"

Dünya, bu sözler karşısında iyice sinirlendi. "Öyle mi? Ayaz, sende çok iyi biliyorsun ki damarıma basarsan ben bundan daha dekolteli elbiseler alırım. Hamile olmam umrumda olmaz. Bir daha sakın bunu yapma."

Bu sefer kapıya yaklaşan Dünyaydı. Ancak hiç beklemediği bir anda ince beline güçlü kollar dayandı ve sırtı duvara yaslandı. Dibine kadar girmişti Ayaz. Daha önce onu sinirden kudurturken şimdi yine onun büyüsüne kapılmıştı.

"Ben karıma böyle elbiseler giydirecek kadar geniş bir adam mıyım sence?" Burnunu karısının burnuna sürterken gözleri oldukça keskin bakıyordu. "Giydirmem. Senin her zerren sadece bana ait. Kimse bakamaz." Burnuna bir öpücük bıraktı. "Kimse göremez." Alnına bir öpücük bıraktı. "Sen benimsin." Dudağının kenarına bir öpücük bıraktı. "Sen benim Dünya'msın." Dudağına tüy kadar bir öpücük bıraktı.

"Hamileyim ben. Yapma böyle şeyler." Ayaz'ın birbirlerine yaşlandığı bedenleri arasından zarif elini araya sokarak karnını tuttu. Gözleri hala kapalıydı. Ayaz, duydukları yüzünden şen bir kahkaha patlattı. Karısının, şakağına bir öpücük kondurdu. "Benimle, oynama kaybeden sen olursun güzelim."

Ayaz, tezgahın üzerinde hali hazırda oturan güzel kızına ilerledi. Kollarının altından tutup onu kucağına aldı. "Kızım, sen abla olacaksın ama anne büyümüyor. Ne yapacağız?"

Hayal, sanki babasının dediklerini anlamış gibi ağlamaya başlayınca Ayaz sırtını sıvazlayarak boyununu öptü. "Aynı annen gibisin. Çok kıskanç. Ama sen benim ilk göz ağrımsın bebeğim. Bunu sakın unutma olur mu?"

"İnanma kızım. Banada öyle derdi şimdi ne oldu? İlk göz ağrısı sen oldun." Dünya, masanın köşesine oturmuş elleriyle yüzüne rüzgar yapıyordu. Az önce ki anlar yüzünden ateşi bi hayli yükselmişti.

"Kızım, annen seni çok kıskanıyor. Tarafını belli et sabah olduğu gibi bir ömür beraberiz tamam mı?" Ayaz, büyük avucunu uzatmış Hayal'de uzatarak babasının eline vurmuştu. Ayaz, onun neşeli hallerine gülerken Hayal yeni bir oyun bulduğu için kendinden geçmiş sürekli olarak babasının eline vuruyordu.