• Dünya Yirmi Birinci Bölüm •

4.7K 239 12
                                    

Selamm
Nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor
Aksiyonlar, olaylar hız kesmeden devam ediyordu.

Instagram hesabı "quen.oflove"
•Satır aralarına bol bol yorum yapmayı es geçmeyelim
•Yıldıza basmayı unutmayın
İyi Okumalar
Q.

Yirmi Birinci Bölüm

Yalının geniş camlarından önüne serilmiş boğazın eşsiz manzarasını izledi. Ne yazık ki içi sular kadar dingin değildi. Uzun zamandır dışı çok sakin, serin görünse de içinde kopan fırtınaların hesabını kimse veremezdi. Bu acıların hesabını kendine bile veremezdi. Kendi olmak için uğraşmış bir kadındı. Çok erken yaşta babası sayesinde kocasının terk etmek zorunda olduğu bir kadın olmuştu. Dünya, kendini bulmaya başladığı ilk anda aşkı yakalamıştı. O adamla evlenecek kadar şanslı olmuştu. Sonra annelik duygusunu tattığında hayatında ki bütün acıların son bulduğuna inanmış o yaralı küçük Dünya'yı geride bırakmaya karar vermişti.

Ancak o kadar mümkün olmamıştı. İnsan ailesini seçemezdi değiştiremezdi. Kendi ailesini kurduktan sonra ailesinde saklı kalan kirli sırlarla yüzleşmişti. İçi acımıştı, kalbi teklemişti. Babası nasıl bir adamdı şimdi?

Her şeye rağmen eskiden başına bir şey geldiğinde babası onu korumuş kollamıştı. Faruk Kıvanç güçlü bir adamdı. Peki ya kızını korumak için birini öldürmüş olması? Yutkunduğu anda boğazında ki acıyı hissetti. Ama oraya gelinceye kadar yaptığı kaçak işler? Kendi kızını korumak için birinin evladını öldürmüştü ama sadece bu değildi ki Faruk Bey olmak için herkesin çocuğunu zehirlemiş bir adamdı aynı zamanda.

"Kızım, hoş geldin." Arkasından gelen zarif sesi duydu ancak arkasına hiç dönmedi. "Babam evde mi?"

"Evet." Annesinin o ince sesini duydu. Biraz endişe sezdi. "İyi. Çağır gelsin."

"Gül." Diye seslendiğini duydu annesinin. Gül, evlenmesine az bir zaman kala bu evde çalışmaya başlamıştı. Sessiz sakin bir kızdı. Bu evdeki herkes gibi. Zaten böyle biri olduğu için dayanabilmişti bu eve. "Faruk Bey'i çağırır mısın?" Kızın gittiğini yere vurduğu topuklarından anladı. "Kızım iyi misin?" Dediğini hatta arkasından yaklaşıp omuzlarına dokunduğunu hissetti. Ama nafile.

"Biraz işim olduğunu biliyorsun. Ne diye çağırıyorsun?" O sert sesi duydu. Hayatı boyunca duyduğu tonda sesi asla yüksek çıkmaz ama kısık sesiyle biri kırıp dökmeye müsait biriydi babası. Mizacı bile can sıkıcıydı. "Dünya, geldi."

Kısa bir sessizlik oldu. Babasının kaşlarının çatıldığını arkasını dönmeye gerek olmadan anlamıştı. "Senin, ne zaman işin olmadı ki?" Kısık bir ses tonuyla fısıldadığı şeyler gözlerinin önünden yıllarının geçmesine sebep oldu. Her kız babasını severdi etrafındaki bütün kız arkadaşları hayran olduğu babalarından bahsederken o yıllarca dinlemekte yetinmek zorunda olan bir çocuk olmuştu. Aniden arkasını döndüğünde annesiyle yüz yüze geldi.

"Anne, bana her gün dua ediyor musun? Peki ya baba sen benden nefret mi ediyorsun?" Annesinin yüzündeki değişime şahit oldu. "Ne diyorsun kızım? İyi misin?"

"Diyorum ki babamla benim sayemde evlenmişsin ya! Hani bana hamile kaldın diye! Hani herkes bütün ailen arkanda perişan bir halde kalırken sen nişanlının kardeşiyle kaçıp üstüne bana hamile kalıp kısa yoldan evlenmişsin ya!"

DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin