DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

•Dünya Yirmi Beşinci Bölüm•

Helllooo

2018'in son bölümüyle karşınızdayım efendim!
2019 Umarım sen çok daha iyi bir yıl olursun!
Herkes hayatının aşkını bulsun, sağlık dolu, sevdiklerimizle olacağımız bir yıl olsun! ♥️

•Satır aralarına bol bol yorum bekliyorum
•Yıldıza basmayı ihmal etmeyin
İyi Okumalar
Q.

Yirmi Beşinci Bölüm

Ertesi sabah yine işindeydi. Bu şeyleri okumak ona iyi geliyordu. En azından kafası dağılıyordu. Masasının üzerinde duran kızının fotoğrafına baktı. Ellerini fotoğrafın üzerinde dolaştırdı. Fotoğraftan bile belli olan tombul yanaklarını sevdi. Sabah çıkarken uyuyordu. Bu yüzden mutsuzdu. Güne pek iyi başlayamamıştı. Gece Merve, yüzünden geç yatan kızına hak veriyordu. İşin sonunda çocuğu öyle yormuştu ki halının üzerinde uyuyakalmıştı.

Merve, iyi bir kızdı. Zaman zaman da deli dolu. Dün gece yine o haldeydi. Bunun sebepli olduğunu düşünüyordu. Muhtemelen kötü bir şey yaşamıştı ve deliliğinin arkasına saklanmıştı. Her zaman olduğu gibi. Bunu en kısa zamanda öğrenecekti.

Çalan kapısı düşüncelerini böldü. Mavi gözleri kapıya dönerken içeri giren adamla ayağa kalktı. Karşısında lacivert takım elbisesiyle uzun boyuyla oldukça heybetli ve karizmatik bir adam duruyordu.

"Aslan Bey."

Adam masasının tam karşısına geçip kendisine uzatılan narin eli tuttu. "Aslan Bey, tam anlamıyla Ayaz'ın eşisin ama artık bari biriniz amca ya da Aslan deyin bilemiyorum bu mesafe kalbime ağır geliyor sanırım."

Aniden dökülen adamla paniğe kapıldı. "Lütfen ben sizi kırmak istemedim. Beni yanlış anlamayın." Aslan, babacan bir tavırla diğer elini de tuttuğu elin üstüne koyarak sıktı. "Tamam kızım beni kırmadın korkma."

"Oturun buyurun. Bir şey içer misiniz?"

"Bir kahveni içerim." Dünya, hemen masasında ki telefona sarıldı. "Bizi kahve getirir misiniz?" Derken bakışlarını adamdan ayırmıyordu. Şaşkındı böyle bir ziyareti beklemiyordu.

"Teklifsiz geldiğim için kusura bakma lütfen." Ne yapacağını bilemiyordu. İçinde bir panik dalgası vardı. Ancak adamın durgun hali gözünden kaçmamıştı. "Hayır lütfen böyle düşünmeyin bir önemi yok. İstediğiniz zaman gelebilirsiniz. Aynı şekilde Hayal'i de istediğiniz zaman görebilirsiniz."

Aniden yüzünün aydınlandığına tanık oldu. "Sahiden mi?"

"Tabii ki Hayal sizin torununuz istediğiniz zaman görebilirsiniz."

"Oğlumun böyle düşünmediğine eminim."

"Ben yani biz hiç onunla bu konuyu konuşmadık. Yani benim hatam o kadar çok başka şeylere odaklandım ki bu durumu onunla hiç konuşmadım." Daha önce aklından bile geçirdiği bir konuydu bu. Bencillik etmişti. Kötü şeyler yaşayan sadece kendisi değildi ama Ayaz'la bu konu hakkında hiç konuşmamamıştı. Belki bir kez konuşmuştu ama tekrarı asla olmamıştı. Kendi ailesini kurduktan sonra anne babasıyla tanışan kocasıyla bu konuda hiç konuşmamıştı. Oysaki geçen günlerde kendisi duyduklarını kaldıramayacağını düşünüp onun yanına sığınmıştı. Peki Ayaz, ne yapmıştı? Bilmiyordu.

"Sen onu çok iyi tanıyorsun. Ne düşündüğünü eminim konuşmadan bile biliyorsundur. " Elbette biliyordu. Sadece başını salladı. Çalan kapıyla masalara bırakılan kahvelere teşekkür ettiler. Sonrasında Dünya dayanamadı. "İyi misiniz?" Diye sordu. Karşısında ki adam son derece bitkin görünüyordu.