DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

•Dünya Elli Yedinci Bölüm•

Selammm

İşte geldim merakla beklediğiniz bölümle karşınızdayım. Dünya, ailesi giderek büyüyor ve bu benim mutlu olmama neden oluyor. Gelen yorumlarda mesajlarda genel de ''yeni bölüm''ya da ''yb'' şeklinde oluyor. Bunu da bu bölüm aracılığıyla açıklamış olayım. İyi giden şey okunma oranlarımız ancak aynı şey yorum ve beğeniler için geçerli değil. Herkes yaptığı şey beğeniliyorsa belli edilsin, söylenilsin ister. Bu da ister istemez heves kıran bir durum. Bu bölüm merak uyandırıcı bir yerde kaldı. Sınır koymuyorum ancak rekor beğeni ve yorum bekliyorum. Bu sayı ne kadar birbiriyle orantılı olursa bölüm o kadar çabuk gelecektir.
Bu arada bölümlerle ilgili duyurular artık profilimde yapılacaktır haberiniz olsun
Sendromsuz pazartesiler sizin olsun!

Hepinize güzel haftalar diliyorum

Ve tabii ki aşk dolu bir haftanız olur umarım ;)

Mustafa Sandal - Zeynep Bastık: Mod

Sevgililerle

Quenoflove

ELLİ YEDİNCİ BÖLÜM

Ayaz, oturduğu büyük yemek masasında önce sağında oturan babasına baktı sonra karşısında oturan annesine. Tam yirmi sekiz yıl...  Yirmi sekiz yıl yani ömründe ilk defa ailesiyle aynı sofradaydı. Hayatında özlemini çektiği birçok şey olmuştu. Ama bunun eksikliğini Hayal doğunca küçük sofralarında yerini aldığı zaman anlamıştı. O, hiç ailesiyle öyle bir sofrada oturmamıştı. Kendisi, kızına bunu yaşatmıştı. Öylesi bir masada evlat olarak bulunamamıştı hayatının o anına kadar en sonundan başlamış baba olarak o sofranın başındaki yerini almıştı. Bugün ise evlat olarak anne ve babasıyla birlikte bir kahvaltı sofrasındaydı.

Hayal'i ilk öğrendiği andan itibaren çok mutlu olmuştu. Babalık... Amcasından gördüğü kadardı. O, çok iyi bir babaydı. Çok fedakardı. Kendi hayatını hiçe sayacak kadar fedakardı. Sadece baba değil annede olmuştu. Ayaz, önce buradan başladı işe. İki işte çalıştı. Gündüzleri kafede çalışırken geceleri barda çalıştı. Zaman ilerledikçe geceleri çalışması işi zorlaştırıyordu. Aklı genelde Dünya'da kalıyordu. Eve döndüğünde karısının çıkardığı kıskançlık krizleri de cabası oluyordu. Ancak ailesi için çalışıyordu.

Hayal, doğduğunda ilk defa kucağına aldığında ise avuçları arasına tertemiz pırıl pırıl bir hayat bırakılmıştı ve bu hayat kızına aitti. Hayal, doğduğu ilk an babasıyla iyi anlaşmıştı. Baba kız bağını hemen yakalamışlardı. Hayal, tıpkı annesine çekmişti babasını göremediği her an huysuzlanıyordu. Allah biliyor ya Ayaz'da hep karısına benzemesini istemişti. Her zaman da bir kızı olmasını istemişti. Allah bu iki duasını da kabul etmişti.

Şu an ise hayalini bile kuramayacağı bir an yaşıyordu. Annesi ve babasıyla birlikte aynı çatı altında aynı sofradaydı. Annesinin, yaptıkları sürekli aklında türlü türlü düşüncelerle gelip gidiyordu. Oğlunu, istememiş değildi. Korkuları vardı. Dünyanın yaptığı annelikle annesini kıyaslamayacaktı. İki kadında çok farklı şeyler yaşamıştı. Dünya'dan kızını aldığı zamanlar o bu duruma katlamamış elinden gelen her şeyi yapmıştı. Ancak annesinin ruh durumu kendisini kabullenmesine izin vermemişti. Buna rağmen bile gizli kahraman oluvermişti. Aynı babası gibi oda uğramıştı. Kıvanç ailesiyle hummalı bir savaşa girmişti.

Fakat şimdiden sonra ailesi için kendisi savaşacaktı.

Gülçin, halinden oldukça memnundu. Birazda duygu yüklüydü. İlk defa ailesiyle böyle bir ortamda bulunuyordu. Ağız dolusu oğlum diyebiliyordu.  Bu onun için çok büyük bir lütuftu. Bu anların tadını çıkardı. Gözleri sürekli kocasının ve oğlunun gülen gözleri arasında mekik dokuyordu. Kendini her zaman Arslan'ın karısı olarak hissetmişti ancak ilk defa Ayaz'ın annesi olarak hissediyordu.