21.Bölüm
''Alışırız ''AŞKIN
9 yıl önce, 3.sınıf...
"Yarın herkes ailelerini çağırıyor. Anlaştık mı?"
"Evet öğretmenim!" herkesin bir anda verdiği cevapla sıçramıştım. Etrafa anlamsız bakışlar attım. Anlayamadığımda sıra arkadaşım olan Zehra'ya döndüm.
"Ne oldu? Öğretmen bir şey mi dedi?" dedim kısıkça. Harflerim düşüp kırılabilecekmiş gibi çıkmıştı. Bana yandan bakış attı.
"Öğretmeni dinlemiyor musun?" dedi tersçe. Terslemesinden ürkmüştüm.
"Şey... Ben... Sadece, yazı yazıyordum." dedim kekeleyerek. Yüzüne bakmıyordum.
"Yarın veli toplantısı var. Ailelerine söyleyin, dedi. Annene mektup mu yazıyorsun yine?" dedi. Hep böyle terslemeci konuşuyordu benimle. Gerçi benimle çoğu kişi böyle konuşuyordu. Sanki annemin olmaması benim suçummuş ve bu bulaşıcı bir hastalıkmış gibi...
"Evet." dedim sorusuna hitaben. Güldü.
"Hala döneceğine mi inanıyorsun? Senin annen yok artık. Bunu aklına soksana... Merak ediyorum, o mektupları yolluyor musun?"
Sinirle ellerimi yumruk yaparken sağ elimde kalan kağıt buruşmuştu. Öfkeyle bakışlarımı karşımdaki kıza yönelttim.
"Dönecek. Benim bir annem var!" dedim. Küçümseyen bakışlarla bana bakıyordu. Yüzüme yaklaştı. Bu daha çok duymam için yaptığı bir hareketti.
"Sana acıyorum Aşkın."
Bana yakın olmasından faydalanarak saçlarını kavradım ve çekmeye başladım. Sırada kendimle beraber ayağa kaldırdım ve onu sıraların arasına fırlattım.
"Ne oluyor orada?" Bağıran öğretmenin sesini görmezden geldim. Yerdeki kızın saçlarından kavradım tekrar ve başını yere çarptım. Ağlamaya başladığında daha da öfkelendim. Acı çeken bendim! O ne yüzle ağlardı?
Ayağımla karnına bir tekme savurdum ve yüzüne de bir tokat attım.
"Sen kimsin de bana acıyorsun? Ha?" dedim. Öğretmen kollarımdan kavradığında onu da ittirdim. Ayağındaki sivri topuklular yüzünden dengesini kaybetti ve yere düştü. Kızı tekrar elime aldım.
"Tekrar et. Sen bana acıyamazsın." dedim. kız korkarak bana bakıyordu. Saçlarından kavradım ve geriye yatırdım. Diğer çocukların bir kısmı tezahürat yapıyor. Bir kısmı ise görmemiş gibi yapmayı tercih ediyordu.
"Sana tekrar et, dedi." dedi yanımdan bir ses. Bakışlarımı çevirip kim olduğuna baktım. Benimle iyi anlaşan nadir kişilerden olan Sena'ydı.
Elimdeki Zehra korkuyla tekrar ederken öğretmen ayağa kalkmıştı. "Ben sana acıyamam."
"Herkes yerine. Aşkın! Zehra'yı bırak ve benimle gel."
Öğretmenin emrine karşılık Zehra'yı sıraya geri savurdum. Kollarını masaya koydu ve yüzünü de kollarının üstüne örttü. Ağlamaya başladığının tüm sınıf farkındaydı.
Ona alayla gülümseyerek öğretmenin peşine takıldım. Daha doğrusu beni çektiği ellerinin emrine uydum demeliyim.
Kısa bir azarın ardından tekrar sınıfa dönmüştüm. Öğretmen beni başkasının yanına koymuştu. Sena'nın yanına ve en arkaya... En önden en arkaya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nesil Serisi 1; Kıyıdaki İki Tekne Masalı
RomanceIssız bir yolda ilerlerken kenarda kuru çalıları fark edersin bazen... Öldüklerini görürsün. Yanından öylece geçmen büyük hata olur. Durur ve dokunursun yumuşak parmak uçlarınla. Belki dağılır küçük hareketinle çiçekler. Eğilir yanlarına açma...