Nesil Serisi 1; Kıyıdaki İki Tekne Masalı

41.Bölüm "Anlatma"

41.Bölüm
"Anlatma"

AŞKIN

     Dj'nin Murat Dalkılıç'ın 'Daha derine' şarkısını daha da hareketlendirerek uyarlamasıyla herkes ritim tutmuştu. Herkes iki yana salınırken dudaklarıma bir gülümseme yerleşti. Elimi tutarak çeken ele baktım. Kalabalığı yararak ilerliyorduk. 

     "Burası iyi işte."dedim bağırarak. Elini çekiştirerek durdum. Siyah gözlerini bana çevirdi. "Burası kalabalık Aşk. İlerisi daha sakindir."dedi bağırarak. Yüksek sesten dolayı gözlerimi kısarak baktım. Eli yine beni çekiştirince daha inatçı çıktım.

     "Bu ayakkabılarla yürüyemem Ensar!"

     "Ne?"dedi gözlerini kısmış, yüzünü buruşmuştu. Olduğum yerde hafifçe ritim tutmaya başladım. Çevrede birkaç bakışı üzerimde hissetmiştim ama umurumda değildi. Ellerimiz birbirinden ayrılmıştı. Saçlarımı savurarak gülümsedim ve dansıma devam ettim. Karşımdaki siyah gözlerin, gözlerime dikilmiş olması içimde bir şeylerin yer değiştirmesine sebep oluyordu.

      Çevremdeki bir sürü insanın delicesine dans ettiğini görünce gülümsedim. Gözlerim Ensar'dan kopup çevrede dolandığında bizimkileri göremiyordum. Umursamadan omuzlarımdan dökülen saçlarımı geriye ittirdim. Kollarımı başımın üstüne çıkartıp kaydırarak başımın arkasına geçirdim.

     Ensar'ın elleri belime dokunduğunda gülümsedim. Benimle beraber o da dans ediyordu. Ensar'a biraz daha yaklaşmıştım ama dibine girmemiştim. Elleri belimin arkasına kaydı, beni kendine çektiğinde nefesini boynumda hissediyordum.

     "Ev çok güzel oldu."dedim. Birbirimize daha yakın olduğumuz için çok bağırmama gerek kalmamıştı. Yüzünü geri çekerek bana baktı. "Öyle mi?"

     "Evet. Daha geniş duruyor hem. Neyse anlatmayacağım. Kendin gör."dedim. Saçlarımı tek elimle başımın üstünden geri savurdum. Saçlarım söz dinlememiş tekrar önüme düşmüştü. 

     Ensar güçlü elini yanağımda kaydırarak saçlarımı geriye attığında dansımı durdurmuştum. Gülümseyerek kulağıma yaklaştı. "Devam etsene Aşk."  Kaşlarımı kaldırarak baktım.

     "Zaten çok iyi bilmiyordum dansı. Şimdi bildiğim azıcık şeyi de unuttum."dedim. Geri çekilerek beni süzmeye başladı. Gözlerimi başka şeylere odaklamaya çalıştım. "Bence oldukça iyisin. Baştan çıkarmada da, dans etmede de..."dedikleri şey karşısında dut yemiş bülbüle dönerken gülümsemeye çalıştım. 

     Yüzüm kızarmaya dönerken dansıma devam ettim. Bu sefer Ensar'a daha fazla sokulmuş, kokusunu benimsemiştim. Bir elini yanağıma koyup yüzümü kendisine çevirdi. Gözlerinin koyulaştığını görmüş olmak kalbimin süratını artırıyordu. Başparmağı dudaklarımın tam ortasında durduğunda nefes bile alamıyordum.

     "Seninle tanışacağıma bile inanmıyorken şimdi yanımdasın."dedi. Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Ah, kesinlikle bir şeyler içmeli ve sızıp kalmalıydım. Belimden hafif bir baskı uyguladı ve seri bir şekilde yanağımı öptü. Kaşlarım kalkmış ona baktım.

     "İçmek istiyorum."dedim. Kaşlarını çatarak baktı.

     "Hayır içmeyeceksin. O mide bulantısına katlanamazsın." dedi. Dudaklarımı büzerek ona baktım. Gözlerini devirip nefesini üfledi. Nefesi yüzüme çarptığında içmekten vazgeçmiştim. "Bakma öyle. İmkansız. İçmeyeceksin."

     Omuz silkip dans ettim bir süre. Bedenlerimiz birbirine çarpıyordu. Bu fazla tehlikeliydi ama sorun edemiyordum. Birkaç dakikalığına her şeyi unutup mutlu olmalıydım.