38.Bölüm "Düşmanımın düşmanı kardeşimdir."

400 13 8
                                    

Teşekkürler...

38.Bölüm
"Düşmanımın düşmanı kardeşimdir."

AŞKIN

     "Dikkat edin!"

     Hızla eşyaları dışarıya çıkarmaya çalışan adamların yanına yöneldim. Emre'ye bir bakış atıp bana döndüler tekrar."Ama hanımefendi, zaten eski eşyalar. Nasıl dikkat edelim?"

     Gözlerimi devirip Emre'ye sinirle soludum. Omuzlarını umursamazca salladı ve elindeki dolabı çıkarmaya koyuldu. Üzerine hiçbir şey giymemiş, altında bir kotla dolabı kaldırdı. Erkek olmayı diliyorken başımı adamlara çevirdim. "Yerlere dikkat edin."dedim. Bana anlamayan bakışlarla baksalar da işlerine koyuldular.

     Bir süre sonra kulübenin içi tamamen boşaltılmıştı. Kulübede banyo ve tuvaletin bir arada olduğu odaya geçerek bir kovaya su doldurdum. Banyodaki küçük dolapta ne kadar kokulu ürün varsa hepsinden suya kattım ve köpürttüm.

     Banyodan çıkıp eskiden oturduğumuz oda kısmına geldim. Önceden çekyatın, masanın, dolabın olduğu yerlere yöneldim. Aynı odanın içinde mutfak da vardı ama Ensar orayı kullanmayı pek düşünmediğinden fark edememiştim.

     "Aslında oldukça büyükmüş."dedi Emre. Ona döndüğümde elleri belinde bomboş olan kulübeyi inceliyordu.

    "Evet. Ensar düzensiz biri anlaşılan."dedim. Önceden herşey her yerdeydi. Ee ben saksı mıyım? Erkeğe düzeni kadın getirmeli değil mi?"

     "Onun aksine ben düzenliyimdir."dedi Emre havayla. Kaşlarımı kaldırarak baktığımda yanıma gelip gevşeyen saçlarımı açtı. Tekrar çevresinde dolayarak böcek tokayı tutturmuş bir şekilde bir topuz yarattı.

     "Küçükken saklambaç oynamak için yatağının altına girdiğimi hatırlıyorum Emre. Daha fazla konuşamayacağım!"dedim gözlerimi büyülterek cama dönerken. Kaşlarını çatarak baktığını hissedebiliyordum.

     Omzuma omzumla çarpıp güldü. "Neyse ne!"dedi.

     "Ee? Ayla ne oldu?"dedim. Gözlerini devirip camın kenarlarını incelemeye başladı.

     "Kız ilk günden yatağıma atlayacaktı. Ben de gitmesini söyledim."

     Tam da beklediğim şey. Emre istemiyorsa istemiyordur ve onu kimse zorlayamıyor. Birisinin gitmesini istiyorsa 'git' derdi. Kalmasını istiyorsa da 'kal'. Kesin bir kişilikti. Ortak noktalarımızdan biri de sanırım ikilemleri sevmememizdi.

     "O zaman başka birisini dene."dedim. Arkamı dönüp  bezi elime aldım ve temizliğe başladım.

......................................

     Bir hafta sonra...

     Kulübeye yaptırdığımız hazır mutfağa bakarak dudaklarımı büzdüm. "Sanki mutfak olmadı gibi?"dedim Emre'ye doğru. Kaşlarını kaldırarak bana baktı.

     "Sen bugün pürüz bulmaya çalışmakta kararlısın. Şöyle bir süz de harikalığı gör."dedi Emre ve yanımdan ayrılıp koltuklara oturdu.

     Kulübe büyüktü ama öyle rahat davranamıyorduk; eşya yerleştirme konusunda. O yüzden herşey pratik olmalı ve olabildiğince az yer kaplamalıydı. Küçük, köşeli bir tezgah, Üstte ve altta dolaplar, çekmeceler, Tezgah üstüne yerleştirilen küçük bir ocak. Tabi bunların hepsi siyah tonlamalara sahipti. Bej rengindeki tezgah hariç.

Nesil Serisi 1; Kıyıdaki İki Tekne MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin