23.Bölüm "Cevaplarımı gün içerisinde alacağım!"

567 21 20
                                    

 23. Bölüm
'Cevaplarımı gün içerisinde alacağım!'

AŞKIN

     Berk'in kendine güvenen gülümsemesine baktım. Derin bir nefes almaya çalışıyordum ama ciğerlerim fazlasıyla doluydu.

     "Senin bunda kârın ne?" dedim. Kollarımı göğsümde kavuşturmuştum.

     "Şirket küçülmeyecek." dedi. Gözlerimi ekrana çevirdim yine.

     "Hisselerimi sana satarım." dedim. Omuzlarını silkti.

     "Vasiyette evlenmemiz gerektiği yazıyor. Kağıt üzerinde bir evlilik sadece." dedi. Gözlerimi Berk'e çevirdim. Alayla değil ciddi bir biçimde söylüyordu bunu. Gözlerim yine ekrana kaydı.

     Ensar bu sefer yalnız değildi ve karşısında bir kız oturuyordu. Kim olduğunu göremiyordum ama sarışın olduğu belliydi. 

     "Her neyse Aşkın. Hazır olduğunda beni haberdar et. Uzun sürmezse iyi olur." dedi Berk ve elini tokalaşma yolunda uzattı. Gözlerimi devirdim. Elini havada bıraktım ve dönüp kapıya yöneldim.

     Asansöre bindim ve sıfır tuşuna bastım. Yüzüm kızarmaya ve yanmaya başladığında topuklarımı yere vurmaya başladım. Ellerimle de gördüğüm yere vuruyordum.

     "Neden! Neden! Neden! Niye ben kahrolası hayat! Senin benimle ne derdin? Senin belanı s*key*m! Fuck! Fuck!"

     Aynı anda hem tepiniyor hem de etrafa vuruyordum. İngilizce küfretmeye başladığımda durdum. Gözüm ikinci kata geldiğimi gösteren numaraya çarptığında üstümü düzeltiyordum. Bir damlanın kaydığı yüzümü elimin tersiyle sildim. Giriş katta durduğumda kapının ardında birkaç iş adamı gördüm. Yüzüme trenmişim gibi baktılar ve asansöre bindiler. Ben de hiçbir şey olmamış gibi asansörden indim ve omuzlarımı dik tutarak yürüdüm.

     Ensar görüş alanıma girdiğinde karşısındaki kıza  baktım. Bu benim en başından beri sinir olduğum kızdı.

     Ensar çevresine baktı. Gergin gibi gözüküyordu. Kızsa dönmüş ona heyecanla bir şeyler anlatıyordu. Kaşlarımı çattığımda kanımda kaşındırıcı etki yapan bir his dolanmaya başladı. Yanlarına doğru ilerlerken yere vurdum.

     "Tak, tak, tak..."

     Bu sesi özlediğimi fark ettim bir an. Ensar şimdi de telefonunu çıkarmış masanın üzerinde telefonunu kurcalıyordu. Karşısındaki kız elini Ensar'ın telefonu tutan elinin üzerine koydu. Yol bitmiyormuş gibi geldi.

     "Sen de yirmi yaşındasın demek. Ben de... Biliyor musun? Seni şu barda görmüştüm. Orada çalışıyorsun, değil mi?" 

     Kızın dediklerini duyduğumda Ensar'ı arkama alarak masaya yaslandım.

     "Bu soruyu kız arkadaşım yanıtlayacak." dedi Ensar ve elini masanın üzerinden çekti. Sarışın kız cesurca yüzüme bakarken gülümsedim. Kız kendi önüne de bir kahve çekmişti. Elini uzattı ve Ensar'a bir kart verdi. Ensar'dan önce davranıp kartı aldım.

     "Seve seve yanıtlarım." dedim ve kızın önündeki dumanı tüten kahveyi alıp kızın üzerine boşalttım. Kız acı bir ciyaklamayla ayağa sıçrarken Ensar ayağa kalktı ve beni kolumdan çekip çıkışa yönlendirdi. Kız arkamdan eceriksizce küfretmeye çalışıyordu. Birkaç kıkırdama ve acıma arasında kapıdan çıktım. 

     Elimdeki karta gözlerimi çevirdim.

     "Emel Yaş 05-"

     "*r*spu..." diye mırıldanırken Ensar'ın elinden çektim elimi. Dönüp kaşlarını çatarak baktı.

Nesil Serisi 1; Kıyıdaki İki Tekne MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin