46.Bölüm "Yeniden"

413 12 8
                                    

Azap Hg - Demi

46.Bölüm
"Yeniden"

AŞKIN

     Yaşadıklarım, gözümün önünde canlanmak konusunda ciddiydi. Her adımımda beynime harflerini kazıyorlardı. Tek tek. Bir süre sonra kendi hayatıma son verme denemelerim başlamıştı.

     İlk kez terk edildiğimde, bunu annem yaptığında, his nedir bilmezdim. Öz annemin yüzünü bile hatırlamıyordum. Benim hayatımda böyle klişe yaşanmayacaktı; annem dönmeyecekti. Dönse bile bir anlık zaaf filan kullanıp onunla barışmayacaktım. Her şeye rağmen beni de yanına alabilirdi. Ama yapmadı, belki de ona ağır geldiğimdendir.

     Babamın deneme tahtası olmuştum. Kurslara gitmemi söylediğinde hepsine gitmiştim. Sınıfımın en çalışkanı olmuştum. Ufak bir ilgi için dönmüştüm peşinde ama onun bana söylediği tek şey işinin yoğun olduğuydu.

     Sınıfımın koyu turuncu kapısını açtığımda Deniz'le karşılaştım. Onunla bir oyun başlığı altında çıkmaya başlamış, daha sona gerçeğe dönmüştük. Gerçekten iyi hissetmiştim onunla. Kardeşim olduğunu öğreninceye kadar... O gün başım dönmüş, bayılmıştım.

     Defalarca onu öldüreceğimi söylemiştim çünkü kardeşim gibi davranmıyordu. Ama işin esprisi de buydu; kardeş değildik ve o bunu çok iyi biliyordu.

     Emre'nin ailesine gidip onu Amerika'ya göndermelerini, Emre'nin psikolojisini bozduğumu söylemiştim. Çocukluk arkadaşımı lise için yollatmıştım. Emre'nin bundan haberi yoktu. Olsaydı bana çok kızardı ama onun iyiliğini düşünmüştüm.

     Haksız değildim. Kazadan sonra bir yıl, bir deli hastanesine tıkılmıştım. Orada daha da delirmiştim. Sosyal yaşantımdan tamamen uzaktım. Annemden daha fazla yanımda olan Yeşim, beni oradan kurtarmıştı. Hayata, acıya tekrar başlamıştım.

     Sonraki yıllar içerisinde umursamaz biri olmuştum. Boşta kalmak olmasın diye önüme gelenle çıkmıştım. Karşımdaki yakışıklı olduğu sürece sorun yoktu. İnsanları küçümsemek, onlarla oynamak hoşuma gidiyordu.

     Daha sonra, bir bomba misali Ensar girdi hayatıma. Her şeye gülen biriydi. Bunu sevmiştim. Bana değerli bir şeymişim gibi bakmasını sevmiştim. Kendimi onun yanında var hissetmiştim.

     Saatlerce şarkı dinlediğinizde bazı şarkıları hiç duymamış gibi olurdunuz ya. Onlarca şarkıyı duyardınız ama içlerinden sadece birini tam olarak algılardınız...

     Ensar buydu. Benim kalbimin ritmiydi.

     Gitmiyordu aklımdan. Ensar'la yaşadıklarım... Berk girmişti hayatıma, zehir etmişti.

     Saçma şeyler yapmıştı. Para uğruna canlar yakmıştı. Şüphesiz bu savaşta en çok ben ve Ensar yıpranmıştı. Ensar beni dinlemeden onu dinlemişti. Ensar benim Berk'le olmama değil, onu aldatmama kızıyordu; halbuki aldatmadım onu. Ensar'ın açısından durum buydu.

     Aslında Berk'i seviyordum ama boş zamanlarımda Ensar'la takılıyordum. Ensar'ı da, Berk'i de sevmiş, ama 'evlenilecek adam' sınıfına Berk'i koymuştum. Ensar böyle düşünüyordu.

     Düşüncemin yanından bile geçemiyordu. Çok yanılmıştı.

     Bir odanın kapısını daha açtım. 

     Bakışlarım Buket'i gördü. Küçük bedeni, kırılgan gözleriyle bana bakıyordu.

     "Aşkın sen misin?"

     "Evet."

     "Abimi niye üzüyorsun? O senin için çabalıyor."

     Kapıyı hızla kapattım. Yönümü bilmeden, hissetmeden bir süre daha koştum. Gözlerimden birkaç damla süzülürken ileride beyaz bir ışık gözlerimi kamaştırdı. Elimi gözlerime siper edip ışığın kaynağını görmeye çalıştım.

Nesil Serisi 1; Kıyıdaki İki Tekne MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin