"Kül oldum" şarkısını dinleyebilirsiniz
***
Gözlerini yine huzurla ve ailesinin cıvıltılarıyla açtı Nefes. Yatakta esnerken aynı zamanda yarım ağız gülümsüyordu. Gözlerinin önüne gelen saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırıp yatakta doğruldu ve her sabah yaptığı gibi bir süre aval aval etrafı izledi. Yine her sabah olduğu gibi kapısının tıklatılmasıyla gülümseyip cevap verdi.
"Gel çekirge gel" kapının yavaşça açılmasıyla 10 yaşındaki kardeşi Bulut içeri girdi.
"Kalktın mı abla, günaydın" dedi çapkın gülümsemesiyle.
"Yok hala uyuyorum Bulut" dedi Nefes ise kardeşini tersleyerek. Kardeşinin dudakları büzülünce Nefes de dudaklarını büzüp kardeşini yanına çekti.
"Hemen büzme dudaklarını, annem kahvaltı hazırladı mı?"
"Evet en sevdiğin pankekten de yaptı"
"Heyyoo" dedi Nefes kahkaha atarak. Kardeşinin de yüzüne büyük bir gülümseme yerleşmişti
"Sen git ben geliyorum" dedi ve kardeşini gönderdikten sonra odasının kapısını kapatıp giysi dolabını açtı. Biraz düşündükten sonra sıradan bir kot ve siyah tişörtünü alıp dolabın kapağını kapattı. Kıyafetlerini giydikten sonra odasından çıkıp banyoya girdi. Biraz aynada kendini inceledikten sonra elini yüzünü yıkayıp banyodan çıktı. Mutfağa girdiğinde kardeşinin pankeklerden yemeye çalıştığını, annesinin sofrayı hazırladığını ve babasının gazete okuduğunu gördü.
"Günaydın" dedi ve bir sandalye çekip oturdu.
"Günaydın prensesim" dedi babası gazeteyi indirip kızına göz kırparak.
"Günaydın kızım" dedi annesi ise tüm tatlılığıyla.
"Ooo anne sultan yine döktürmüşsün" dedi masadakilerde göz gezdirirken .
"Aşk olsun kızım annenin ne zaman döktürmediğini gördün" dedi babası sırıtarak. Annesi de gülümseyip çayları doldurduktan sonra eşinin yanındaki yerini aldı.
"Akşam için kimseye söz vermeyin yemeğe götüreceğim sizi" dedi babası Serdar bey.
"Baba lunaparka da gidelim lütfen" dedi kardeşi Bulut.
"Tabi gideriz oğlum sen yeter ki iste" dedi babası Bulut'un saçlarını okşayarak.
"Olur valla çocuklara değişiklik olur" dedi annesi Kader hanım ise. Nefes gülümseyip çayından bir yudum aldı.
"Bana uyar" dedi gülümseyerek. Kahvaltılarını büyük mutlulukla bitirdikten sonra Nefes ayağa kalktı.
"Ben biraz dışarı çıkıyorum" dedi.
"Tamam kızım geç kalma" dedi annesi. Nefes gülümseyerek mutfaktan ardından da çantasını alıp evden çıktı.
*****
Nefes evine dönüyordu radyoda çalan en sevdiği şarkıya eşlik etmeye başladı. Çok seviyordu bu şarkıyı. İçinde hemen bir mutluluk oluştu o böyle bir insandı en ufak şeye bile mutlu olurdu. İşte hayatın acımasızlığı burda kendini belli edecekti. Bu masum kız bir daha bu kadar içten gülebilecek miydi? Kim bilir... En sevdiği şarkıyla evine geldi. Daha kontaktan anahtarı çekmeden ambulans ve polis fenerleri gözlerini almıştı. Hemen arabasından inip evine koşmaya başladı. İçeri girdiğinde gördüğü şey ile paramparça oldu."Anne!!!"
Diye annesinin kanlı bedenin yanına gitti. Annesi... Ne çok şey çekmişti ailesinden ama kurduğu yuva onu yaşatmıştı, mutluydu. Şimdi ise daha mutluluğa doyamadan göçüp gitmişti. Hayat hep acımazdı her zaman böyle olacaktı. Annesinin ipek ama kanlı saçlarını okşadı Nefes. Babasına kaydı gözü her zaman dinlediği kalbinin yerinde olan bıçakla.
"Baba!!!!"
Diye çığlık attı. Babasının yanına gitti. Babası.. evlatlarının, Nefes'in kahramanı, kaptanı... Gemi kaptansız batmaz mıydı? Nefes de batacaktı..
Sonra bir beden daha gördü. Bulut...
"Kardeşim!!"
Dedi yanına gitti onu paramparça eden en büyük hamleydi bu, küçük bedeni kollarına aldı.
"Adil değil bu Bulut sen daha küçüksün ablacığım kalk daha büyümedin sen kalk ablacığım hadi. Daha lunaparka gideceğiz kalk"
"Anne uyan anne kalk bak dantellerin düşmüş anne kalk, daha yapmayacağız dimi Bulut?" dedi gülerek Nefes.
"Baba hadi kalk baba hadi kalk daha saçımızı okşayıp masal anlatmadın hadi kalk anne hadi acıktım ben hadi anne söz yemek seçmeyeceğim daha kalk anne kalk!"
"Kalkın ne olursunuz. Lütfen!" dedi Nefes. Kollarından alınan Bulut ile o da kalktı annesini, babasını, kardeşini götürüyorlardı. O da koşmaya başladı.
"Bırakın bırakın!! Götürmeyin onları anneee babaaaa nolur kalkın dokunmayın onlara anne!!!"
Dedi kız ve yere düştü. Ama kimse kaldırmadı. Babası gelmemişti bu sefer, gelememişti. Kendi de kalkamazdı. Babası hep kaldırmıştı Nefes'i.
"Baba!!!"
Dedi. Ve anahtarı çıkarmadığı arabanın radyosundan bir dörtlük yankılandı..
"Ümidim tükendi bitiyor
Ardına bakmadan gidiyor
Söylemeye dilim varmıyor
Söylediler yandım kül oldum"Nefes'in ümidi tükenmişti. Bitmişti çoktan... Ailesi, her şeyi gidiyordu. Öldü diyorlardı etrafındakiler ama Nefes yapamıyordu, dili varmıyordu...
Biri çıktı, yanına geldi Nefes'in.
"Başın sağ olsun kızım" dedi.
Ve Nefes kül oldu...
*****
"Götürmeyin onları!"Dedi Nefes fırtınanın altında hala ağlamaya devam ederken oysa ki herkes gitmişti. Kimsesiz kalmıştı artık, 3 mezara ruhsuzca bakmaya devam ediyordu saatlerdir. Fırtına o kadar sertti ki saatlerdir dinmemişti. Nefes gibi gökyüzü de ağlamıştı saatler boyu. Nefes kafasını yukarı kaldırdı.
"Senin ne derdin var gökyüzü..."
Dedi. Ve ağlamaya devam etti. O kadar canı acıyordu ki bunu dile dökmesi imkansızdı. Mezarlıktan ayrıldı ve gecenin karanlığında sokakların sessizliğine inat hıçkırarak evine gitmeye başladı. Upuzun sokaklarda sadece Nefes'in hıçkırıkları yankılanıyordu. Evine geldi anahtarı yuvaya soktu çevirmeye çalıştı ama olmadı, zorladı yine olmadı. En son kilit dikkatini çekti arabaları da yoktu. Ve üst kattaki cama asılan "SATILIK" yazısıyla daha da darmadağın oldu.
"Yeter!!"
Dedi son gücüyle bu kadar şey çok fazlaydı. Bitmişti bir günde ya da öyle hissediyordu. Yürümeye başladı amaçsızca nereye gittiğini bilmeden gidiyordu. Bir parka geldi. Boş olduğunu görünce büyük bir yorgunlukla banka oturdu. Hala fırtına vardı. İç çekişlerine bir ses daha eklendi. Ve bu onu çok korkutmuştu.
"Selam güzellik"sesin geldiği yöne baktığında birinin ona doğru yürüdüğünü gördü. Uzaklaşmak için ayağa kalktı ve yavaşça, korkuyla yürümeye başladı.
"Bekle nereye gidiyorsun" dedi aynı ses. Nefes üşüyen kollarını göğsünde birleştirerek yürümeye devam etti. Daha sonra sağdan ve soldan iki adam daha çıktı önüne. Nereye gideceğini, ne yapacağını bilmez bir halde sadece kendi etrafında dönüyordu. Issız sokakta onlardan başka kimse yoktu. Korkuyla akmaya devam eden göz yaşlarıyla o iki adama döndü.
"Uzak durun benden, gidin" dedi aralarından geçmeye çalışarak. Birisi kızın kolunu yakalayarak yere itti.
"Gelin siz de gömün beni!"
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
AdventureKural 1 : Pantolon yasak, ailenin geleneksel kıyafetleri giyilecek Kural 2 : kız kısmı oturaklı olur kocasının, erkeğin işine karışmaz Kurak 3 : Kocadan izinsiz dışarıya adım atılmayacak Kural 4 : Kadın çalışamaz evde temizlik yapar Kural 5 : Kuma g...