Karanlığa mahkum (46)

2.5K 235 248
                                    

"Tanıştığımız gece neler hissettin? Hakkımda ne düşündün mesela?" adamın bir eli kadının karnını bulurken diğer eli omzundan başlayıp kızgın kumları yavaş yavaş dökerek kadının eline ulaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Tanıştığımız gece neler hissettin? Hakkımda ne düşündün mesela?" adamın bir eli kadının karnını bulurken diğer eli omzundan başlayıp kızgın kumları yavaş yavaş dökerek kadının eline ulaştı.

"Bunu bir şiirle anlatayım istersen"

"Olur" dedi kadın sırtını adamın göğsüne iyice yaslayıp bacaklarını uzatarak.

"Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini..."

"Ben de sana hislerimi bir sözle anlatayım"

"Anlat Nefes'im"

"Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum."

Denizin soğuk dalgaları ayaklarının uçlarına uzanırken birbirlerini buldu gözleri. Hırçın denizin dalgaları bacaklarını esir aldı bu sefer. Tahir hissettiği su ile kızı daha sıkı sararken aynı zamanda gözlerini izlemeye devam ediyordu.

"Tahir" dedi Nefes başını iyice geriye doğru atıp yüzünü Tahir'in yüzüne yaklaştırırken.

"Nefes" dedi adam ise kızın yüzüne eğilerek. Nefes'in elleri karnını sımsıkı tutan elleri bulurken dudaklarında hissettiği sıcak nefes ile derin bir nefes aldı.

"Yapma" dedi bir elini karnından çekip adamın yanağına yerleştirirken. Daha sonra burnuna sürtünen burun ile gözlerini yumdu. Alınları da birleşmiş, geriye sadece dudaklar kalmıştı.

"Ben sana yapma demedim mi" dedi Nefes fısıltıyla. Tahir dudaklarını okşayan sıcak nefesle daha fazla dayanamayarak gözlerini kapattı ve kızın dudaklarına bastırdı dudaklarını. 

*****

"Hala haber yok mu?" dedi Mehmet ağa yerinde huzursuzca kıpırdanırken.

"Yok baba. Telefonları da kapalı." dedi Murat ise.

"Düğününe az kaldı oğlum, gidin bulun şunları"

"Nereden bulacağuz baba. Ayrıca senin yüzünden oldu her şey hiç kusura bakma"

"Ney benim yüzümden olmuş!" dedi Mehmet ağa sırtını koltuktan ayırıp dikleşirken.

"Önce Asiye yengem gitti, sonra Nefes yengem ve abim. Efsa da yok artık. Kim kaldı baba kim! O lanet kurallar için değer miydi bu düzeni bozmaya!"

"İkizum Trabzon'dalarmış haber geldu."

"Geliyrım"

"Onları almadan dönmeyin!"

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin