Felaket (26)

4.1K 350 127
                                    

Kimden: Eşkiya yangaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimden: Eşkiya yangaz

Yenge sana kuma geliyi, hayırlı uğurlu olsun.

Nefes bir an gözlerinin kararmasıyla sendelerken Eyşan hızlıca kalkmış kadının kolunu tutmuştu.

"Ne oldu? İyi misin?" dedi endişeyle. Nefes gözlerini sıkıca yumup açtı ve tekrar telefona baktı. Hayal ya da rüya değildi, mesaj gerçekti. Bir an Eyşan'ın geldiği gün Asiye'nin geldiği durum canlandı gözlerinde. O acı haykırışları, o can alıcı sözleri...

"Hayır Tahir yapmaz" dedi gözlerini Eyşan'a dikerek.

"Ne?" dedi Eyşan ise olanlardan habersiz bir şekilde.

"Tahir yapmaz, o bana ihanet etmez" dedi Nefes ve telefonun ekranını Eyşan'a çevirdi. Eyşan okuduğu mesajla şok olurken Nefes kendine gelmeye başlamış, dimdik ayakta kalmayı başarmıştı.

"Oraya gideceğim ve onlara dünya kaç bucak göstereceğim" dedi Nefes sinirle.

"Durduğun hata" dedi Eyşan ise. Nefes kapıya doğru hareketlenirken Eyşan'ın kolunu tutmasıyla duraksadı.

"Ne var Eyşan!"

"Bu halde mi gideceksin?" Nefes'in gözleri üstündeki pijamaları bulurken sıkıntıyla nefes verdi.

"Gel benimle" dedi Eyşan ve kızı kolundan sürükleyerek salondan çıkardı.

*****

Ortamda neşe ve huzur hakim iken bir kişi vardı gerginliğiyle ön plana çıkan. Tahir köşede tekli bir koltuğa kurulmuş sessizce otururken babası ve Cemil Bey koyu bir muhabbete dalmıştı. Murat Nazar'ı süzerken üstündeki elbisenin ona ne kadar çok yakıştığını daha yeni fark ediyordu. Koyu yeşil, kadife bir elbiseydi ve dizlerinin biraz altında bitiyordu. Dar olan beli kızın zarifliğini ön plana atarken kıvırcık saçlarını örgü yapmış, elbiseye daha hoş bir hava katmıştı. Nazar da Murat'a kaçamak bakışlar atarken Tahir ruhunu çoktan sıkıldığı bu ortamdan ayırmıştı.

Bu gereksiz ortamda olmaktansa karısına sarılıp uyuyor olmayı tercih ederdi. Kahve kokusu solumaktansa karısının o eşsiz saçlarında nefes almayı tercih ederdi. Burada geçen bütün boş zamanlarını karısı ile telafi etmek için elinden geleni yapacaktı. Duyduğu ses ile bir an irkilerek cennetten cehenneme, hayalden gerçeğe hızlı bir geçiş yaptı.

"Tahir! Oğlum kızın elleri koptu" Tahir bir an görüş açısına giren mavi gözler ile bakışlarını indirip tuttuğu tepsiye odaklandı. Mercan tuhaf bir şekilde gülümserken Tahir bu durumdan fena halde rahatsız olmuştu.

"Kahve al Tahir" dedi Mercan nazik çıkarmaya çalıştığı sesi ile.

"Kahve sevmem sağ ol bacım" dedi Tahir ise kızın yüzüne bakmadan. Mercan'ın yüzü anında asılırken Cemil Mehmet ağaya çatık kaşlarla bakıyordu.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin