"Tahir sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim! Vermeyeceğiz!"
Bir hafta önce
"Lan sen ne yaptığının farkında mısın!" dedi Tahir sinirle salonda volta atarken.
"Ben bir şey yapmadım!" dedi Murat da oturduğu yerden kalkarken. Kalkmasıyla yanağına yediği sert darbe ile yere düşmesi bir olmuştu. Tahir yumruk yaptığı elini sıkarken Nefes ve Asiye çaresizce ikisini izliyorlardı. İki kardeşin arasına girmek onların haddine değildi. Hele de haklı sebepten karşı karşıya gelmişlerse...
"Eşkiya mı oldun sen başımıza! Hele de hamile bir kadına!" dedi Tahir ve gözlerini Murat'tan ayırıp kardeşine arkasını döndü. Sinirle burnundan solurken Murat'ın sesi geldi kulaklarına.
"O kız yalan söylüyor! Siz ona inanıyorsunuz!" dedi Murat yerden kalkarken. Tahir arkasını dönüp karşısında dikilen kardeşine çevirdi bakışlarını.
"Kızın boğazına yapışmak ne Murat! Birine zor katlanıyorum bir de sen mi çıktın başıma!" dedi Tahir. Nefes ile Asiye bir an çaresizce birbirlerine baktıktan sonra gözleri tekrar öfkeli kardeşleri buldu.
"O kız yalan söylüyor. Beni sinirlendiriyor!"
"Murat çık git karşımdan. Çık git kendimi zor tutuyorum!" dedi Tahir kapıyı işaret ederken. Murat bir an Asiye'ye baktıktan sonra hızlıca abisinin yanından geçip salonu terk etti.
"Ben onun hayatını kurtarmak için uzağa yollayayım, bunlara benzemesin diye kırk takla atayım, herifin yaptığına bak! Kanında varmış bozukluk!" dedi Tahir ve Murat'ın ardından salondan çıktı. Nefes ile Asiye ise birbirlerine bakakalmışlardı. Ortamın sessizliğini Asiye bozmuş, aynı zamanda ayaklanıp Nefes'in önüne geçmişti.
"Kalk kuzum, seni odana götüreyim. Yeterince sefil oldun böyle" dedi bir elini kızın beline yerleştirip diğer eliyle elini tutarken. Nefes başını olumlu anlamda sallayıp Asiye'den destek alarak oturduğu yerden kalktı ve yavaşça yürümeye başladılar. Salondan çıkmalarına ramak kalmışken Tahir'in odaya girmesi ve Nefes'i kucağına alması ile Asiye kollarını indirmişti.
"Allah rahatlık versin yenge" dedi Tahir ve kucağında karısı ile beraber salondan çıktı. Hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başlarken Nefes'in dudaklarının arasından kopan küçük inilti ile duraksadı.
"Tahir sinirlisin bırak beni" dedi Nefes dişini sıkarak konuşurken.
"Özür dilerim... İyisin değil mi?" dedi Tahir ise. Nefes başını olumlu anlamda salladıktan sonra daha yavaşça ve dikkatle merdivenleri çıkmaya devam etti adam. Nefes'in bir eli adamın boynunu sararken diğer eli karnının üzerindeydi. Ağrılarının son bulmasıyla rahat bir nefes verirken. Görüş açısına giren odasıyla gülümsedi.
"Odamızı özlemişim" dedi Tahir'e bakarak. Tahir bir an Nefes'in gözlerine baktıktan sonra odaya girip kızı yatağa bıraktı. Nefes açık olan pencereden giren soğuk rüzgar ile ürperirken havanın güzelliği dikkatini çekmişti. Tamamen kararan hava ile ortaya çıkan yıldızlar ilk defa kendilerini bu denli gösteriyorlardı. İlk defa bu kadar parlak ve çoklardı. Tahir kapıyı kapattıktan sonra Nefes'e döndüğünde gördüğü manzara ile bütün siniri uçup gitmişti adeta. Karısı ışıl ışıl gözleriyle pencereden dışarıdaki yıldızlara bakıyor, yüzündeki tebessüm ve rüzgardan uçuşan saçları ise güzelliğine güzellik katıyordu. Yavaşça cebindeki telefonunu çıkarırken göz ucuyla Nefes'e bakıyor, yüzündeki ifadenin bozulmaması için dua ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
AdventureKural 1 : Pantolon yasak, ailenin geleneksel kıyafetleri giyilecek Kural 2 : kız kısmı oturaklı olur kocasının, erkeğin işine karışmaz Kurak 3 : Kocadan izinsiz dışarıya adım atılmayacak Kural 4 : Kadın çalışamaz evde temizlik yapar Kural 5 : Kuma g...