Yanımda kal (20)

4.6K 365 283
                                    

Tahir Asiye'nin numarasını arayıp kulağına yaklaştırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tahir Asiye'nin numarasını arayıp kulağına yaklaştırdı. Stresten elleri titremeye başlamıştı.

"Alo Tahir bir haber var mı?" diye karşı taraftan ses gelince hareketlenip telefona odaklandı.

"Yenge bir koli çikolatalı süt"

"Yangazlar" dedi Asiye. Tahir Asiye'nin derin bir nefes verdiğini hissetmişti.

"Kapa yenge kapa" dedi Tahir ve telefonu kapatıp Fatih'in numarasını bulup arama tuşuna bastıktan sonra telefonu kulağına yaklaştırdı. İki kez çaldıktan sonra telefon açılmıştı.

"Abi"

"Nefes'i hemen konağa getirin"

"Uuu sesinde sinir var. Korkayrum"

"Kork yangaz kork." dedi Tahir. Telefonu kapatıp elindeki kurumuş kan lekelerine ve avucunun içindeki büyük yaraya baktı. Derin bir nefes alıp yüzünü buruşturdu ve gözlerini yaradan ayırıp arabanın kapısını açtı. Tam yere basacakken bacağında hissettiği büyük sızıyla oturduğu yerde kaldı ve geriye yaslanıp telefonunu çıkardı.

*****

"Nefes hayde kalk gidiyoruz" dedi Murat içeri girerken.

"Uuu ağladın mı sen" dedi Fatih ise kızın kızaran gözlerini incelerken.

"Nereye?" dedi Nefes ise çatallaşan sesi ile.

"Konağa" dedi Murat ve kızın arkasına geçip ellerindeki ve ayaklarındaki ipleri çözdü.

"Neden?" dedi Nefes ve iplerden kurtulup yatakta oturur pozisyona geçti.

"Soru sorma, zaten her şeyi anlayacaksın"

*****

Tahir kolunun altında koltuk değneği ile konağın kapısının önünde bekliyordu. Sol ayağı sarılmış, başına sargı bezi yapıştırılmıştı. Sağ elinde ise yara bandı vardı. Mavi gömleğini kırmızı kan lekeleri süslerken boynunda da kurumuş kan lekeleri vardı. İhsan'ın zoru ile hastaneye gidip kontrollerini yaptırmış, ardından hiç vakit kaybetmeden konağa gelmişti. Şimdi ise kapıda Nefes'in gelmesini bekliyordu. Arkasında aile üyeleri beklerken önünde silahlı adamlar vardı. Bekledikleri Nefes değil yangazlardı, zaten başka bir açıklaması olamazdı.

Etrafın karanlığını aydınlatan far ışıkları ve kulaklarını dolduran araba sesi ile heyecanla atmaya başladı kalbi Tahir'in. Gözleri ışıldadı, gülümsedi. Araba bahçenin içine girdiğinde etrafı silah gürültüleri sarmaya başladı. Adamlar aynı anda havaya ateş ederken araba durmuş yangazlar, ardından da Nefes arabadan çıkmışlardı. Nefes'in kızarık gözleri etraftaki karmaşaya rağmen Tahir'in gözlerini bulunca gülümsedi ve Tahir'e doğru koşmaya başladı.

Silah sesleri sonunda kesilmiş, herkes yangazların etrafında toplanmıştı. Tahir Nefes'in kendisine doğru koştuğunu gördüğünde koltuk değneğini bir köşeye fırlatmış kollarını iki yana açmıştı. Kollarının arasına giren beden ile dengesini kaybedip gerilemiş, sırtı duvar ile birleşmişti. Duvar sayesinde dengesini sağlamış ve kollarını sımsıkı sarmıştı kadının bedenine. Nefes başını Tahir'in boynuna gömerken Tahir başını Nefes'in saçına gömüyordu. İşte şimdi daha iyi anlamışlardı ne kadar çok sevdiklerini, işte şimdi anlamışlardı ayrı yaşayamadıklarını...

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin