Kural 1 : Pantolon yasak, ailenin geleneksel kıyafetleri giyilecek
Kural 2 : kız kısmı oturaklı olur kocasının, erkeğin işine karışmaz
Kurak 3 : Kocadan izinsiz dışarıya adım atılmayacak
Kural 4 : Kadın çalışamaz evde temizlik yapar
Kural 5 : Kuma g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahir ve Nefes hızlıca içeri girerken hiç beklemedikleri bir manzarayla karşılaşınca duraksadılar. Eyşan sevinç nidalarıyla çığlık atarken bayılmak üzere olan Asiye'ye kaydı Tahir'in gözleri. Hızlıca yengesinin yanına gidip tam düşecekken yakaladı ve ayakta durmasını sağladı. Asiye yaşlı gözlerini kapatmamaya uğraşarak düşmesini engelleyen kollara tutunup destek aldı.
"Ne oluyor?" dedi Nefes olaya aniden dahil olup. Eyşan Nefes'e dönüp kahkaha attı.
"Hamileyim! Sonunda bu eve bir torun vereceğim!"
"İyi halt ed..." Nefes kendini durdurup derin bir nefes aldı ve Asiye'ye baktı. Yüzü anında düşmüştü. Asiye'nin yanına ilerleyip Tahir'e destek oldu. Tahir ise hala şokunu üstünden atamamış Mustafa'ya öfkeyle bakıyordu.
"Amca oluyorsun Tahir" dedi Mustafa büyük bir sevinçle. Tahir bir şey diyemedi. Amca olmuyorum, o benim yeğenim olmayacak diyemedi. Bebeğin hiçbir suçu yoktu. Tek bir suçlu vardı o da abisiydi. Ama abisinin umrunda değildi hiçbir şey. Hızlıca dış kapıya doğru koşmuş, dışarı çıkmış ardından da silah sesleri gelmeye başlamıştı. Mehmet Bey de Mustafa'ya katılmış onunla beraber havaya ateş ediyordu.
"Yenge" dedi Tahir sesindeki yorgunluğa rağmen. Asiye tepki vermemişti, bütün uzuvlarını kaybetmişti sanki. Asiye'nin haline karşın Eyşan evde kahkahalar atıyor, mutluluğunu kadının gözlerine sokmaya çabalıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı. Gülen taraf hep kötüler olurdu ama son sözü mazlum söylerdi...
Asiye aniden sinirle Tahir'in kollarının arasından kurtulup dışarıya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.
"Yenge! Dur yenge" Tahir ve Nefes de kadının peşinde koştururken Eyşan da merakına yenik düşüp peşlerinden gitti.
Asiye gördüğü ilk korumanın silahını alırken koruma neye uğradığını şaşırmış, Tahir'in işaretiyle durmuştu. Asiye öfkeyle Mustafa'nın yanına gitti ve hala havaya kurşun sıkmakla meşgul olan adama doğrulttu silahı.
"MUSTAFA KALELİ!" güçlü sesi bütün konağı inletirken Mustafa yukarıdaki elini indirmiş Asiye'ye dönmüş ve elinde gördüğü silahla gerilemişti.
"Baba oluyorsun he baba! Sen benim analığımı elimden aldın. Bir kadının evladını öldüren bir baba! Yaşattığını yaşamadan ölmezmiş insan. Ama o bebeğe beddua edecek değilim! Senin gibi bir pislik yüzünden o masum bebeğin ölmesini isteyecek değilim. O bebek yaşayacak ve sana inat adam olacak!" Asiye duraksadı ve derin bir nefes aldı. Silahı adamın kalbine dayayıp konuşmasına devam etti.
"Boşa beni Mustafa Kaleli! Yemin ederim vururum seni!"
"Tahir! Al şu kadını başımdan"
"Boşa beni!" dedi Asiye, sesi daha yüksek çıkmıştı. Silahı daha da bastırmıştı adamın göğsüne.
