Kural 1 : Pantolon yasak, ailenin geleneksel kıyafetleri giyilecek
Kural 2 : kız kısmı oturaklı olur kocasının, erkeğin işine karışmaz
Kurak 3 : Kocadan izinsiz dışarıya adım atılmayacak
Kural 4 : Kadın çalışamaz evde temizlik yapar
Kural 5 : Kuma g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun bir bölüm oldu. Eğer başlama tarihini geriye almak istiyorsanız yorumlarınızı eksik etmeyin. Zira ben yeterince emek verdiğimi düşünüyorum.
Murat bitkince gözlerini aralarken Fatih ve Asiye'nin sesleri doldu kulaklarına. Elini ağrımaya devam eden başına yerleştirirken yüzü buruştu istemsizce.
"Murat iyi misin yengem?" dedi Asiye telaşla Murat'a bakarken. Murat'ın gözleri Asiye'yi bulurken Fatih de adamın kızarmış ve şişmiş gözlerine odaklandı. Murat başını olumlu anlamda sallarken etrafa bakındığında kendi odasında olduğunu fark edip gözlerini sıkıca yumdu.
"Ne oldu bana?" dedi son olanları hatırlamaya çalışırken. Hatırladığı tek şey Nazar'ın yanına gittiğiydi, gerisi koca bir boşluktan ibaretti.
"Nazar aradı beni. Nazar'ın yanına gitmişsin sonra da aniden bayılmışsın" dedi Fatih.
"Yoksa içtin mi Murat, gözlerin kıpkırmızı, yüzün solgun" dedi Asiye ise. Murat yüzüne buruk bir tebessüm yerleştirip yatağında doğruldu.
"İçtim yenge, yalnızlık şarabı içtim. Şimdi müsadenizle ayılmaya ihtiyacım var" dedi Murat işaret parmağıyla kapıyı gösterirken. Fatih ve Asiye çaresizce birbirlerine baktılar. Asiye oturduğu yataktan kalkarken Fatih de kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Murat iki elini ensesinde birleştirerek başını öne eğdi ve bir damlanın gözünden kurtulup soğuk zemini ıslatmasına izin verdi.
*****
Nefes hiç açmak istemediği gözlerini huzursuzca aralarken alnında hissettiği dudaklarla hızlıca başını çevirdi.
"Nefes benim" dedi Tahir şaşkınca elini kızın yanağına yerleştirirken.
"Sence de biraz fazla abartmıyor musun?" dedi Tahir elini kızın yanağından çekip yumruk yaparken.
"Neyi?" dedi Nefes ise doğrulup sırtını yatak başlığına yaslayarak.
"Yeter artık, bu kadar uzak olmana dayanamıyorum Nefes. Yanımdasın elini tutamıyorum, göz yaşlarını silemiyorum. Bırak açtığım yaraları sarayım. İzin ver yanında olayım."
Elini tutmak istedi, sarılmak istedi. O kadar ihtiyacı vardı ki sevdiği adamın kollarına. Nefes alamıyordu o yokken. Tek bir nefes için kıvranıyordu. Sevdiğinin huzurlu göğsüne başını yaslasaydı, kokusunu doya doya içine çekseydi, güç almak için bir sebebi olsaydı ne olurdu ki? Gülümsedi, gülümsemek ona çok yakışıyordu. Sevdiği adam da gülümsedi ve kollarını iki yana açtı. Yuvasına kaydı kadının gözleri. Tam başını yaslayacakken aniden gelen kusma isteği ile yüzündeki gülümsemesi soldu. Adamın açtığı kollarını es geçip yataktan inerken adam kollarını indirmiş karısının banyoya gidişini izlemeye koyulmuştu. Gözünden süzülen bir damla ile yataktan kalkarken kapının kilitlenme sesiyle buruk bir tebessüm yerleşti çehresine.