Yengelerin lazi (22)

4.8K 356 243
                                        

Hem erken geldi hem de uzun bir bölüm. Yorumlar bol olursa böyle uzun olabilir :)

Merakına yenik düşüp merdivenin başından ayrıldı ve Mustafa'nın odasına doğru yürümeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Merakına yenik düşüp merdivenin başından ayrıldı ve Mustafa'nın odasına doğru yürümeye başladı. Odaya yaklaştıkça ses daha da netleşiyordu. Sanki biri acı çekiyor gibiydi. Küçük çığlıkları ve nefes sesleri etrafı sarmıştı. Nefes adımlarını yavaşlatıp parmak uçlarında odaya daha da yaklaşırken kapının önüne varınca duraksadı ve bir süre sessizce bekledi. İçeriden gelen nefes sesleri yerini konuşmaya bırakırken Nefes kapıya daha da yaklaştı.

"Mustafa uyan" bu Eyşan'ın sesiydi. Sesinde endişe, acı ve korku vardı. Kısa süreliğine ortam sessizleşirken Nefes kaşlarını çatıp kulağını kapıya dayadı.

"Mustafa uyan diyorum" dedi Eyşan. Bu sefer sesinde daha fazla korku vardı.

"Yat zıbar karı" Mustafa'nın uykulu gelen sesi ile ortam bir süreliğine sessizleşti. Nefes nefes almayı unutmuş, hızla ve korkuyla atan kalbiyle kapının önünde beklemeye devam ederken içeriden yükselen nefes sesleriyle derin bir nefes aldı.

"Nefes" Nefes arkasından gelen ses ile telaş ve korkuyla arkasına dönerken kapının yanındaki küçük sehpanın üzerindeki vazo yere düşünce büyük bir gürültü sarmıştı etrafı. Nefes'in nefes alış hızı artarken Mustafa'nın odasından duyduğu adım sesleri ile hızlıca odanın kapısının önünde duran Tahir'in yanına gidip adamı odanın içine itti ve kendisi de girip kapıyı kapattı. Tahir şaşkınca kaşlarını çatarken göğsüne gömülen yüz ile gerileyip sırtını duvara dayadı.

"Nefes" dedi bir elini kızın saçlarının arasına yerleştirirken.

"Şşşt" dedi Nefes ise. İki eli adamın omuzlarında, yüzü ise göğsündeydi.

"Nefes"

"Tahir sussana" dedi Nefes başını kaldırıp. Aralarındaki yok denecek kadar az mesafeye karşın nefesini tuttuğunun farkında bile değildi. Tahir gülümseyip alnını kızın alnına dayadı ve elini kızın saçlarından çekip yanağına yerleştirdi.

"Nefes'im orada ne işin vardı" dedi Tahir. Nefesleri birbirine değiyor, Nefes'in ürpermesine sebep oluyordu. Nefes derin bir nefes alıp verdiğinde Tahir gözlerini yumdu ve diğer elini de kızın beline yerleştirdi. Nefes adamın bu hareketine karşın yutkunurken elleri heyecandan buz gibi olmuştu.

"Ben şey...yani ben" Nefes'i susturan alnında hissettiği dudaklar olmuştu. Gözlerini yumarken aynı zamanda nefesini tutmuş, dudaklar alnından ayrıldığında nefesini geri vermişti. Tahir dudaklarını kızın alnından ayırdığında gözlerini açmış, kızın gözlerinin kapalı olduğunu gördüğünde gülümsemişti. Dudaklarını kızın titreyen göz kapaklarına da değdirmiş daha sonra geri çekilmişti.

"Nefes" Nefes sersemce gözlerini açarken Tahir kızın bu haline gülümseyip kızdan iyice uzaklaşmıştı.

"Sen uyu ben su içip geleyim" dedi ve kapının önüne bıraktığı koltuk değneğini alıp kapıyı açtı. Nefes başını olumlu anlamda sallayıp Tahir'in sendeleyerek gidişini izledi ve kapı kapandığında aynanın karşısına geçip bir süre kendini izledi. Yüzünde nedenini anlayamadığı bir gülümseme vardı. Yanakları domates gibi al al olmuş, yüzüne renk gelmişti. Buz gibi olan parmaklarını ışıldayan gözlerinin üzerinde gezdirirken gülümsemesi genişlemiş, aynı zamanda içini bir ürperti sarmıştı. Daha fazla zaman kaybetmeden aynanın karşısından çekilip yatağa doğru ilerledi ve komodinin üstündeki gece lambasının ışığını söndürüp yatağa oturdu. Başı yastığa düşerken bacaklarını katlayarak uzandı ve bir elini başının altına yerleştirdi.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin