Güçlü Kadın (10)

5K 375 369
                                    

"Açmıyor kafayı yiyeceğim" dedi Nefes elinde telefon odada volta atarken

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Açmıyor kafayı yiyeceğim" dedi Nefes elinde telefon odada volta atarken.

"Sakin ol kuzum, böyle sağlıklı düşünemeyiz" dedi Asiye ise kızı sakinleştirmeye çalışırken.

"Nasıl sakin olayım abla, yatakta kan var. Bana ait olmadığına göre ona ait" dedi Nefes ve duraksayıp tekrar Tahir'in numarasını aradı. Telefonu kulağına götürdüğünde tekrar volta atmaya başlamıştı fark etmeden.

"Açmıyor işte, kesin bir şey oldu. Ben gidiyorum abla!" dedi Nefes ve kapının arkasına asılı olan uzun hırkasını giydi.

"Dur Nefes nereye, bırakmazlar seni" dedi Asiye. Ama Nefes çoktan odadan çıkmış merdivenleri ikişer ikişer inmeye başlamıştı.

"Gelin!" Nefes duyduğu sesle arkasına döndüğünde Saniye Hanım'ı gördü.

"Nereye?" dedi Saniye hanım.

"Acelem var" dedi Nefes ve kadının sorusuna cevap vermeden dış kapıya doğru koşmaya başladı. Tahir'e kesin bir şey olmuştu, hissediyordu. Ne olursa olsun onu bulacaktı, nasıl bulacağını bilmiyordu ama bulacaktı. Dış kapıyı açıp yavaşça kapattı ve açık bahçe kapısını hedef aldı. Derin bir nefes alıp kapıya doğru koşmaya başlamasıyla kapı yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Nefes hızla kapanan kapıya çarptığında sinirle geri çekildi.

"Aç şu kapıyı!"

"Ağamızın emri var açamam" dedi bir adam.

"Aç şu kapıyı!"

"Gelin!" uzaktan gelen sesle arkasını dönüp terasa baktı Nefes. Mehmet ağa orada dikilmiş olanları izliyordu.

"Dışarı çıkmak yok!" diye bağırdı ağa. Nefes sinirle ağaya bakarken adam konuşmasına devam etti.

"Kocadan izinsiz dışarıya adım atılmaz!" Nefes sinirden çıldıracak duruma gelmişken sakinleşmesini sağlayan telefonunun çalması ve arayan isimdi.

"Alo Tahir"

"Nefes iyiyim eve geliyorum"

"Tamam çabuk ol" dedi Nefes ve kapıyı kapatıp kapının dibine oturdu.

Adamlar başında dört dönerken kız sadece düşünüyordu. Ne olmuştu da birden Eyşan'ın dolduruşuna gelmişti. Ailesini o kadar çok özlüyordu ki. Babasının her akşam eve gelirken çikolata almasını, annesinin yemeklerini, Bulut'un haylazlıklarını. Ama unuttuğu bir şey vardı, Tahir'in hiçbir suçu yoktu ama o bütün suçu Tahir'in üstüne atmıştı bu sabah. Gözlerini sıkıca yumup elleriyle yüzünü kapattı.

Birden gelen araba sesiyle ayağa fırlayıp açılan kapıyı ve içeriye giren arabayı izledi. Kapı kapanınca hemen arabanın peşinden koşup araba park edince kenara çekildi. Tahir arabadan çıkıp Nefes'e doğru gelirken Nefes ondan önce davranmış kollarını adamın boynuna sarmıştı.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin