Efuli (25)

4.2K 336 312
                                    

Ey sol yanıma düşen ince sızım, öyle tepkisiz kalma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ey sol yanıma düşen ince sızım, öyle tepkisiz kalma. Yaktığın yürektir, çıra değil.

Bir rüya görürsün uyanamazsın. O kadar güzel bir rüyadır ki uyanmak istemez, arafta kalırsın. Uyandığında her şeyin farklı olacağını bilirsin. Eğer uyanırsan kötülüklerin hayatındaki güzellikleri sömüreceğini bilirsin.

Nefes bahçedeki uzun salıncağa uzanmış gözlerinde yaşlarla gökyüzündeki yıldızları izliyordu. Hafif esen rüzgar dışında hava sakin ve güzeldi. O günün ardından tam iki hafta geçmişti, kendini sevdiği adama teslim ettiği günün...

Beyni ve kalbi arasında ikilemde kalırken göz yaşları birer birer yanaklarına süzülüyor, gökyüzündeki yıldızlarda kardeşinin yüzünü görüyordu. Beyni ailenin katilinin evinde yaşayamazsın derken kalbi sevdiğin olmadan yaşayamazsın diyordu. Kendine hayret ediyordu, ailesinin katilinin evinde nasıl mutlu olabiliyordu?

Kendisine verdiği bir söz vardı, o cahillerin hepsi adam olacaktı. Sonrasında zaten intikamı en acı şekilde tamamlanacaktı... 

Gözlerini yumduğunda firar eden yaşlarla birlikte acıyan gözlerini tekrar açamadı. Öyle bitkin, öyle yorgundu ki göz yaşlarını silecek takati bile yoktu. Esen rüzgar içine işlerken bir an ürperse de gözlerini açmadı. Alnında hissettiği dudaklar ile dudaklarında küçük bir tebessüm oluşurken sevdiği adamın kokusu doldu burnuna. Ardından sırtında ve bacaklarında hissettiği ellerden sonra yavaşça havalandı ve başı sevdiğinin göğsüne yerleşti. Kolu kendinden bağımsız bir şekilde adamın boynunu sararken gözleri hala kapalıydı.

"Üşüteceksin kızım ya" duyduğu cümleyle tebessümü genişlerken adam hareketlenmiş, konağa doğru yavaşça yürümeye başlamıştı.

Bedeni yumuşak örtüyle buluştuğunda odaya vardıklarını anlayıp kendini yatağa ardından da sevdiğinin göğsüne bıraktı. Tahir karısının buz gibi olan kollarını yorganla kapatırken saçlarının arasına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra gözlerini yumdu.

Gözleri kahır yarim, hasreti ağır yarim
Sen bana emanetsin, gel göğsüme sığ yarim...

*****

Kaleli konağında sessizlik hakim iken Dağdeviren konağında büyük bir telaş vardı. Gün yeni doğmuş, saat altı sularıydı. Mercan ve Nazar heyecandan uyuyamamış, sabah olunca hemen yataklarından kalkmışlardı. Babalarının söylediklerine göre bugün Kaleli'ler konağa misafirliğe geleceklerdi. Hizmetliler evde temizlik yaparken Türkan Hanım mutfakta yemek menüsünü ve alınması gerekenleri planlıyordu.

"Mercan" Mercan duyduğu ses ile bir hışımla odasından çıkarken Nazar da merakına yenik düşmüş ablasının peşinden gitmişti. Mercan salona vardığında durup başını öne eğdi.

"Efendim baba"

"Bugün Kaleli'ler misafirliğe gelecek. Bu Tahir için son fırsatın" Mercan başını kaldırmış, konuşacakken Nazar'ın konuşmasıyla sustu.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin