Serap gruba katılıp etrafı tanıtmak için bir nevi rehberlik görevi üstlenmişti.
"Bu bina spor kulübüne ait. İçerisinde çok çeşitli spor aktivitelerinde bulunabilirsiniz. Yanında gördüğünüz bu bina da sanat kulübüne ait."
"Ah tam benlik! Peki ne tür içeriklere sahip?"
"Müzikten tutun da resme, heykeltraşlığa daha ismini sayamadığım pek çok sanat dalındaki çalışmaları burada icra ediyorlar."
"Resim bölümün de Nü çalışmalar da yapıyorlar mı?"
"Kardelen!"
"Aman tamam birşey sormadım." Ahlak abidesi ne olacak!
"Şey aslında ben keman bölümündeyim. Ama insan figürleri üzerinde çalıştıklarını görmüştüm. Ve inan bana o kasları elleri titremeden nasıl çizebiliyorlar hala anlayabilirmiş değilim."
Serap ve Kardelen aralarında kıkırdaşırken Kabil gözlerini devirdi.
"Bu kızların kas merakı beni öldürüyor."
"Buradaki bina da dövüş kulübüne ait."
"Ciddi misin? Dövüş kulübünüzde mi var? Ben kayıt olacağım kulübü buldum arkadaşlar. Hadi görüşürüz."
Kabil az evvel ki mevzudan koparken, dövüş kulübü ismini duyar duymaz belirgin bir duygu değişimi yaşamıştı. Burası kesinlikle hayallerinin okulu olabilirdi.
"Daha başka kulüpler de var acele etmiyor musun biraz?"
"Bende dövüş kulübüne gitmek istiyorum Kabil'le."
"Yaşa be ikizim!"
Rüzgar araya girme gereği hissetti. Kabil tamamdı da Dilruba için mi? Bir kızın daha hanım hanım bir kulüpte olması gerekmez miydi?
"Dilruba senin ne işin olur dövüş kulübün de?"
"Merak etme Rüzgar ben ikizime göz kulak olurum."
"Bende bundan korkuyorum ya zaten. Hayır kesinlikle olmaz."
"Saçmalama istersen Rüzgar. Çocuk muyum hem ben? İstediğim yere giderim. Hadi Kabil gidiyoruz."
Dilruba Kabil'i de yanına katarak binadan içeriye girdi.
"Ama Dilruba!"
"Kız haklı hayatım. Hayatına müdahale etme hakkın yok. Bırak istediğini yapsın."
"Başlarını belaya sokmadan durmaz o ikisi. Bir de özel eğitim mi alacaklar yani? Profesyonel birer deli edineceğiz aman ne güzel."
"Kesinlikle abartıyorsun. Serap acaba okçuluk kulübü var mı?"
"Evet hemde her türlü silah için eğitim veren bir bölümümüz var. Ben ek olarak o kulübe gidiyorum. Ve biliyor musun bir Dragunov kullanıyorum. Oldukça da iyi bir nişancıyımdır."
Kardelen böyle bir kulübün olması karşısındaki saşkınlığını gizleyemedi.
"Bir okulda neden böyle bir eğitim versinler ki?"
"Bilmem. Tercihle alakalı sanırım. Talep varsa arz da vardır."
Serap omuz silkip ilerlemeye devam etti.
"Hadi gelin size dersliklerin olduğu binayı göstereyim."
"Aslında siz bensiz devam etseniz? Ben sanırım sanat kulübünü görmeye gideceğim. Eminim ilgimi çekecek birşeyler bulabilirim."
"Tamam. İşin bitince bize ulaşırsın."
"Hadi görüşürüz şekerparelerim. Bu arada Serapcım tanıştığımıza çok memnun oldum."