YOLCULUK

2K 200 47
                                    

Multi de Kang Dae.. iyi okumalar 😊 🙆

"Ba...baba mı dediniz? Na..nasıl yani? Dilruba hamile mi?"

"Aynen dediğim gibi. Eşinize iyi bakmanızı tavsiye ederim. Zira zorlu bir doğum olacak gibi görünüyor."

Kang Dae de kapının eşiğinde olan biten her şeyi kelimesi kelimesine duymuştu. Dilruba kardeşinden hamileydi ve otomatikman kendisi de amca konumuna düşüyordu. Aynı kandan bir bebek doğacağı kulağa güzel gelse de doktorun da dediği gibi bu zorlu bir doğum olacaktı. Kendi doğumunu bilemese de annesinin Jin'i dünyaya getirirken ne kadar zorlandığına şahit olmuştu. Ve Dilruba da karnında bir Melez taşıyordu. Onun adına hem sevindi hemde çekeceği acılardan ötürü kötü hissetti. İkisinin de sonunda sağ olmasını dilemekten başka da bir şey gelmiyordu elinden.

Jin ve Dilruba ise daha şaşkınlıklarını üzerlerinden atamamışlardı hala.

"Ben sizi geçireyim doktor bey. Arabam dışarıda ve sizi istediğiniz yere bırakacaklar."

"Teşekkür ederim benimde hemen hastaneye dönmem gerekiyordu."

"Geldiğiniz için asıl ben teşekkür ederim. Buyrun."

Kang Dae doktora yol vererek önden ilerlemesine fırsat tanıdı. Doktoru bir an evvel uğurlayıp bu iki şaşkınla ilgilenmesi gerekecekti.

Doktor ve Kang Dae odadan çıktıklarında Jin Dilruba'ya yönelip avucunu onun yüzüne yerleştirdi ve nazikçe yanağını okşadı.

"Bu nasıl oldu hala anlamıyorum."

"Bende."

Dilruba utancından başını yan tarafa çevirmek istese de yüzündeki el buna engel olmuştu.

"Nasıl hissediyorsun peki?"

Dilruba gözlerini kendisine şevkatle bakan sevgiliye çevirdi. Jin'den bir bebeği olacağı gerçeği inanılmaz gibi gelse de nitekim öyleydi. Şuan da karnında doğmak için zamanını bekliyordu.

Peki kendisi anne olmaya hazır mıydı? Hazır olsa da olmasa da yakında anne olacaktı işte. Düşünmenin artık bir manası yoktu. Ama Jin'le evli bile değillerdi?! Bu bebeği nasıl öylece dünyaya getirebilirdi ki? Peki ya... Annesi ve babası? Böyle bir durumu asla kabul etmezlerdi. Eh Kabil'i de hesaba katarsak öldüğünün resmiydi.

"Ben bittim."

"Neden böyle söylüyorsun ki şimdi? Benden bir bebeğin olacağı için mutsuz musun?"

"Bakıyorum da sen çabuk alıştırmışsın kendini baba olmaya. Ayrıca konu benim ne hissettiğim değil çünkü babamlar öğrendiğin de başıma neler geleceğini tahmin bile edemiyorum. Bu hayal sınırlarımı fazlasıyla aşıyor."

"Sana ve bebeğime bir şey olmasına izin vereceğimi mi zannediyorsun? Artık hiç bir kuvvet senden uzak durmamı sağlayamaz."

"Bunu az evvel gitmek üzere olan senden duymak ne kadar da ironik?"

"Bir daha olmayacak. Sana canım pahasına yemin ediyorum ki sonsuza kadar benim olacaksın."

Dilruba şimdi daha bir aşkla bakıyordu Jin'in gözlerine. Ve ona inanıyordu ki en önemlisi de buydu. Beraber oldukları sürece her sorunun üstesinden gelebilirlerdi. Böyle olmak zorundaydı çünkü fevrice kararlar verecek durumu geçmişlerdi artık.

"Jin babamları buna alıştırmak gerçekten problem olacak biliyorsun değil mi? Özellikle de Kabil'i. Ah Tanrım düşüncesi bile tir tir titrememe yetiyor."

"Sakin ol güzelim. Bir yolunu bulacağız. Söz konusu olan masum bir bebek. Eminim ailen başta tepki gösterse de nihayetinde kabulleneceklerdir."

Karanlığın Prensleri  3 - "Şeytanın Melezi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin