UTANGAÇ

2.8K 244 43
                                    

Neşe ve Rüzgar'ın başına gelenlerin üzerinden bir hafta geçmişti. Bu süreçte bedensel olarak toparlansalar da Neşe o günün hatıralarını zihninden silip atamıyordu. Sevdiği adamın gözlerinin önünde maruz bırakıldığı işkence görüntüleri unutamıyordu.

Rüzgar ise tam bir muammaydı. Kendisine yapılanlar hatırında olsa da asıl sorun ettiği Neşe karşısında aciz duruma düşmüş olmasıydı. Bedeninden çok gururu zarar görmüştü. Yinede herşeyden öte ikisi de hayattaydı. Ve o günden sonra Melez ve arkadaşlarına artık daha farklı gözle bakmaya başlamıştı. Melez'e bir can borcu vardı. Bu borç tek seferlik değildi üstelik. Ona hayatından daha değerli birini, Neşe'sini bağışlamışlardı.

"Rüzgar benim Dilruba'yla birşey konuşmam gerekiyor. Beni çıkışta onun evine bırakabilir misin?"

"Tabi bırakırım bebeğim."

"Biraz kız kıza muhabbet etmeye ihtiyacım var sevgilim. Senin için bir sorun olur mu?"

"Elbette olmaz. Nasıl istersen. Öyleyse seni çıkışta Dilruba'lara bırakırım. Konuşmanız bittiğinde beni ararsan seni almaya gelirim tamam mı?"

Neşe Rüzgar'ın yanağına bir öpücük kondurup gülümsedi.

"Teşekkür ederim sevgilim. Mutlaka ararım."

Ders saati başladığında anfideki öğrenci sesleri son buldu. Okuldaki değişmez kurallardan biri de buydu.

"Evet arkadaşlar bugün vampir tarihini işleyeceğiz. Size ilk atalarımızdan biri olan Miyase'yi anlatacağım."

Neşe Rüzgar'a bakıp gülümsedi. Çünkü Miyase'yi ikisi de çok iyi tanıyorlardı.

"Misaye güzelliğinin ötesinde çok güçlü bir vampirdir. Kişisel yetenekleri Safkan olmasının ötesinde oldukça etkileyici ve aynı zamanda da ölümcüldür. Burada bir dip not geçmek istiyorum arkadaşlar. Siz siz olun sakın Safkan bir vampiri ve özellikle onun kadar uzun yıllar yaşamış olanları kızdırmayın. Genelde affedici değillerdir ve son gördüğünüz şey onların yüzü olabilir.

Bunun ötesinde oldukça bilgedirler. Asırlardır hüküm sürdükleri için hayat görüşleri tahminlerinizin ötesindedir. Bir bakışta sizin analizinizi yapabilir ve hakkınızda hüküm verebilirler."

"Bay Evans bir soru sorabilir miyim?"

"Evet?"

"Peki Ata vampirler öldürülebilirler mi?"

Rüzgar bu duyduğu soruyla buz kesilirken, Miyase'nin ölmüş olduğu gözlerinin önüne geldi.

Miyase oldukça ağırbaşlı olsa da Rüzgar'a torunu gibi samimi ve güler yüzlü davranmıştı. Rüzgar da ona her daim sevgi ve saygı duymuştu.

Neşe sevgilisinin ruh halindeki değişimi fark edip sıktığı yumruğunun üzerine elini koydu. Rüzgar bu temasla zehirli düşüncelerinden arınırken, ona şevkatli bakışlarıyla bakan Neşe'nin gözleriyle karşılaştı. Neşe ona dudak hareketleriyle birşeyler söyledi.

"Sen iyi misin?"

Rüzgar gözlerini kapatıp açtı ve iyi olduğunu ifade etti.

"İyi bir yere değindin. İsmin neydi senin öğrenci?"

"Yalçın efendim."

"Pekala arkadaşlar Yalçın'ın sorusu için sizi şu şekilde aydınlatayım o halde. Az evvel söylediğim gibi Safkan Ata vampirler çok güçlüdürler. Onları bir orduyla bile alt edemezsiniz. Ama bilmeniz gereken birşey daha var. Ata Vampirler Meclisi bazı kanunlar ve kurallar belirlediler. Bunlardan biri de kendisine olası bir tehdit ve sorun oluşturmayan diğer vampirlerin meselelerine direk müdahalede bulunmayacak olmalarıdır."

Karanlığın Prensleri  3 - "Şeytanın Melezi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin