"Zaman hesap sormanıza izin vermez. Beyhude geçer gider. Size kalansa hayatınızdan alınan her bir dakikanın ardından öylece bakmak ve ömrünüzden eksilmesine izin vermektir. O akıp giderken siz acı çekmişmişiniz, ağlamışsınız, üzülmüşsünüz umursamaz. Yüreğinizden adeta kan damlar ama o sadece geçer gider. Ne bir derman olur ne de merhem..."
"Dilruba hadi geç kalacağız ikiz."
"Tamam geldim."
Dilruba elindeki anı defterine bir kaç şey daha karaladıktan sonra defteri kapatıp yatağının yanındaki çekmeceye bıraktı.
"Kardelen aradı az evvel bugün çıkışta bir yerlere gidelim diyor."
"Pek keyfim yok. Siz bensiz gitseniz olmaz mı?"
"Olmaz ikiz. Senin eve kapanma devrin bitti artık. Bir aydır mumyadan farksız yaşıyorsun. Çekilmişsin kabuğuna herkesi kendinden uzak tutuyorsun. Bugün ya bizimle gelirsin ya da annemleri arıyorum, seninle bizzat ilgilensinler."
"Yapamazsın Kabil! Çocuk muyum ben ebeveyn kontrolüne gireyim?"
"O halde bugün geliyorsun."
"Ben halimden memnunum neden anlamak istemiyorsun?"
"Bak sadece bu gece tamam mı? Eğer baktın seni rahatsız ediyor bende seni rahat bırakırım oldu mu?"
"Söz mü?"
"Evet ama sende elinden geleni yapacaksın. Günün tadını çıkaracaksın. Anlaşıldı mı?"
"Denerim ama bu konuda bir söz veremem."
"O da birşey sayılır. Hadi arabaya geçelim. Derse gecikeceğiz. "
••••••••••••
"Elimde olsa sesine sarılırdım
En gizli şahidim senin vicdanındır
Nefesimdin bana el oldun
Ellerin oldun
Ellerin oldunGece gibi gönlün aydınlanır bir gün
Vicdan be adam
Onu bunu gönlüne
Ömürlük diye koyma be adam...""Çocuklar ben bir tane daha bira alacağım. İsteyen var mı?"
"Bana da alsana kuzen."
"Rüzgar oldu iki. Başka isteyen?"
Kimse istekte bulunmayınca Kardelen oturduğu yerden kalkıp içki barına ilerledi.
"İki bira lütfen."
Barmen biraları uzatıp Kardelen'e gülümsedi. Kardelen de bu gülümseyişe tebessümle karşılık verirken bira şişelerini alıp masalarına doğru ilerledi.
"Dilruba nereye kaydoldu?"
"Lavaboya gideceğini söylemişti."
Kardelen onaylar bir şekilde başını sallayıp yerine oturdu. Birasını yudumlarken diğer yandan da etrafa göz atmaya başladı. Elindeki birayı masaya geri bıraktığı esnada telefonun parlayan ekranını gördü. Uzanıp ekranına baktığında küçük kapsamlı bir şaşkınlık yaşarken, kamptan sonra arayacağını söyleyip kayıplara karışan Lee'den gelen mesajı okudu.
"Naber sarı cadı?"
Sarı cadı mı? Ve naber mi?
Kardelen sinirle dudağını ısırıp telefonu masaya koydu. Ancak gelen mesaj yüzünden merakına yenik düşüp telefonunu yeniden eline aldı.