Multimedia da Kang Dae Young var. İyi okumalar... 😊
Abi oluyorsun...
Abi...
Ben...
"Bunun şakası mı olur oğluşum? Doğum zamanı geldiğinde burada olsanız iyi edersiniz."
"Elbette ki geleceğim anne. Bu anı nasıl kaçırabilirim ki? Vay canına hala inanamıyorum."
"Bizim içinde sürpriz oldu tabiki. Neyse şimdi kapatmalıyım canım. Baban bekliyor iyice huysuzlanmadan yanına gitmeliyim. Neşe'ye çok selamlarımı ilet."
"İletirim anne. Sende evdekilere selam söylersin."
Rüzgar konuşmanın sonlanmasıyla telefonu kapatırken yüzünde mutluluk kaynaklı bir sırıtma peydah olmuştu. Acaba kardeşi kız mıydı yoksa erkek miydi? Bunları düşünürken Neşe yanına geldi. Rüzgar'ın boşluğa bakıp gülmesine kaşlarını kaldırırken merakla sordu.
"Sevgilim?"
Rüzgar daldığı düşüncelerden sıyrılıp kızılın en harika tonuna sahip kadınına döndü.
"Sana söylemem gereken müthiş bir haberim var. Biliyor musun abi oluyorum?!"
"Gerçekten mi? Ne kadar harika bir haber bu böyle. Peki doğum ne zaman?"
"Henüz bilmiyorum ama annem haber verir yakında. Yanında olmamızı istiyor."
"Elbette gitmeliyiz. Kim bilir ne kadar tatlı olur o şimdi. Bu haberi mutlaka diğerleriyle de paylaşmayız. Eminim onlar da çok mutlu olacaklardır."
"Tabi ki. Kampüsteyken söyleriz."
Rüzgar Neşe'ye gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdu. Beraberce evden çıkarlarken arabaya binip kampüsün yolunu tuttular.
İkizlerden ötürü Rüzgar hep bir kardeşi olsun istemişti. Onları kavga ederken bile gördüğünde birbirlerine olan bağlılıklarını gözlerinde görebiliyordu. Her ne kadar bu aralar araları soğuk olsa da en ufak bir şey de yine kenetleneceklerini çok iyi biliyordu. Onlar kardeşti nede olsa.
Et tırnaktan ayrılır mıydı hiç?
Nihayet kendisi bir abi olabilecekti. Kardeşini sevecek ve onu daima koruyup kollayacaktı. Acaba kız olsa Kabil gibi kıskançlık gösterip onun hayatına karışır mıydım diye düşünmeden edemedi. Bazı konularda Kabil haklı olsa da yaptığı hareketlerle haksız konumuna düşürüyordu kendisini. Muhtemelen Rüzgar o şekilde davranmamak için elinden geleni yapacaktı. Peki ya erkek olursa? O zaman da ayrılmaz ikili olurlardı işte.
Acaba huyu kime benzerdi?
Sanırım bunlara daha sonra karar verebilirim.
Rüzgar park alanında durdu ve Neşe'nin kapısını açtı. Neşe gülümseyerek sevgilisinin koluna girerken beraberce kampüsün bahçesinde ilerlediler.
Güneş gökyüzünde tüm ihtişamlıyla parlıyor, genç vampirlere de günün güzel tadını çıkartmak düşüyordu. Ders saati başlamamış olanlar çimlerde sohbet halindeyken Rüzgar etrafı taradı. Diğerleri muhtemelen gelmiş olmalıydı.
Biraz daha ilerledikten sonra Dilruba ve Jin'i gördü. Dilruba oturur pozisyondayken Jin'de onun dizlerine uzanmıştı.
"Ne kadar tatlılar değil mi?"
Rüzgar Neşe'yi beraberinde onlara yönlendirirken sonunda bu ikilinin arasının iyi olmasına özellikle kuzeni adına seviniyordu.
"Selam."
