Dilruba bayan soyunma odasına girip üzerini değiştirdikten sonra eşyalarını bir dolaba bırakıp çıktı. Eğitim sınıfının önüne geldiğinde girmeden önce kapıda durup kendini herşeyin iyi olacağına dair telkin etti. Bir kere alt etmişti onu. İnanırsa tekrar yapabilirdi. Başını dikleştirip sınıftan içeriye girdi.
Yaklaşık bir saat sonra...
"Bıraksana bacağımı! Hayvan mısın sen ya?"
Melez tuttuğu bacağı bıraktı ama hala Dilruba'nın üzerinde oturmaya devam ediyordu.
"Kalk üstümden çabuk. Bayılıyorsun milletin tepesine çıkmaya."
"Evet özellikle de seni böyle debelenirken görünce ayrı bir keyifleniyorum."
"Sadist olduğunu kabul ediyorsun yani."
"Sadistlik benim göbek adım. Hadi pes ettiğini söyle artık. Bir saattir dayak yiyorsun farkında mısın?"
"Ben pes etmem! Öleceğimi bilsem sana yalvarmayacağım."
Dilruba tekrardan hareketlenmek istedi ama Melez'in seri hareketleri onunkileri bastırıyordu. Dilruba baktı olacak gibi değil konuşmaya çalıştırarak dikkatini dağıtmak istedi.
"Bu işi biraz fazla ciddiye almıyor musun sen?"
"Kendini savunmayı öğrenmek zaten ciddi bir husus. Ayrıca iyi karşılık veremezsen iyi karşılık alırsın bunu da unutma cici kız."
"Ama ben daha öğrenme aşamasındayım. Biraz daha yumuşak davransan ölür müsün?"
"Ben her zaman işlerimi ciddiye alırım."
"Vah senin kız arkadaşının haline. Bu ciddiyetle dakikasına terk edilirsin sen."
Melez den yanıt alamayınca kendisi de bir duraksadı. Ama susmaktan vazgeçip bu konunun üzerine gitmeye karar verdi.
"Haklıyım değil mi? Kesin terk edildin."
Üzerindeki baskı azalmaya başlayınca doğru yolda olduğunu anlayıp üstelemeye devam etti.
"Kaç gün sürdü hadi söyle?"
Melez üzerinden kalkıp başka yöne doğru ilerlemeye başlayınca az evvel amacını gerçekleştiren Dilruba, merakı baskın çıkınca amacını bir kenara bırakıp peşine takıldı.
"Hadi ama ne var söylesen? Valla merak ettim. Söz kimseye söylemeyeceğim bak."
Melez durup arkasını döndü. Dilruba da onunla aynı zaman da durup vereceği cevabı bekledi. Ama ses sanki utanmış gibi fısıltı halinde çıkmıştı.
"Sıfır."
"Nasıl sıfır? Bildiğimiz sıfır mı bu? Çıkmaya başladığın gün mü terk edildin yani?"
"Hayır şapşal kız. Daha önce kimse olmadı demek istedim."
Dilruba küçük çaplı bir şaşkınlık geçirirken bir süre sessizliğini korudu.
"Sen ciddisin?"
"Neden şaka yapma gereği duyayım? Ayrıca bana şu aptal bakışlarla bakmaktan vazgeçer misin?"
Dilruba başını iki yana sallayıp ifadesinin düzelmesini sağladı.
"Sen kaç yaşındasın sahi?"
"Bilmiyorum. Üç binden sonrası saymayı bıraktım."
"Oha! Şey gerçekten üç bin mi? Yani çok pardon aslında o şekilde demek istememiştim. Ayrıca sen şimdi diyorsun ki şu zamana kadar hiç...?"