10

3.1K 270 61
                                    

Bilinmeyen Numara: Bugün nasılsın?

Deniz: İyi

Bilinmeyen Numara: Peki, bu soruyu neden bana sormuyorsun?

Deniz: Çünkü umrumda değil

Deniz: Güzel bir cevap oldu değil mi?

Bilinmeyen Numara: Daha iyisini düşünemezdim :)

Bilinmeyen Numara: Rehberine beni kaydetmelisin.

Deniz: Ne gereği var?

Bilinmeyen Numara: Çünkü sana yazmaktan vazgeçmeyeceğim :)
●Görüldü.

-------

Çalan zille, önümde açık duran kalın kitapları kapattım. Saatlerdir ders çalışıyordum ve daha yeni konsantre olabilmiştim. Düşünceler beynimi kemirmekten yorulmuş olmalıydılar. Beni rahat bırakmalarına şaşırmıştım.

Kapıyı, kimin geldiğini umursamadan açtım. Evime fazla kimsenin geldiğini söyleyemezdim. Ara sıra sınıftan birkaç arkadaşım takılmak için gelirlerdi. Fakat, onların gelişinden hep haberim olurdu.

"Merhaba."

Karşımda gördüğüm kızla gözlerimi devirdim ve istemeden sert bakışlarımı ona yolladım.

"Şimdi de evimin adresini teyit edip, arkadaşına mı vereceksin?"

Ses tonum alaycıydı. İnsanlara her zaman nazik davranmaya özen göstermiştim. Yağmur'u daha yeni tanıyordum. Onu, kısa sürede arkadaşım olarak kabul etmiştim. Fakat, özel alanımı işgal edip bunu etrafına yayması... Bu benim hoşuma gitmeyen ve asla yapmayacağım bir davranıştı.

"Bak, biliyorum bana hâlâ kızgınsın. Ama inan buraya yapmadığım bir şey için özür dilemeye geldim."

Kapının önünde dikilmekten vazgeçip yana çekildim. İçeri girmesini işaret ettiğimde mahçup gülümsemesi yüzüne yayıldı ve yavaşça ayakkabılarını çıkarttı.

Ona inanmak isteyen bir yanım vardı. Sonuçta arkadaşının ne kadar "cüretkâr" olduğunu görmüştüm. Fakat, yine de tam emin olamıyordum. Onu tam tanımıyordum. Amacını bilemezdim.

"Burada tek mi yaşıyorsun?" Küçük salona ilerlemesi için elimle işaret ettim. Havanın kararmaya başladığını ise salonda gördüğüm pencere sayesinde anladım.

"Bir şey içmek ister misin?"

Bir süre düşünüyormuş gibi yüzüme baktı. Daha sonra kafasını olumsuzca iki yana salladı. Hâlâ yüzüme bakmaya devam ediyordu. Kaşlarımı çatmama engel olamadım.

"Gözün kızarmış. Sen iyi misin?"

Dikkatle yüzümü incelemeye devam ederken gözlerimi kaçırdım.

"Evet, iyiyim," dedim ve oturması için koltuğu işaret ettim. Beni incelemeyi bırakıp oturduğunda karşısına geçtim ve konuşmasını bekledim.

"O numarayı ben göndermedim. Sana ne dedi bilmiyorum ama gerçekten haberim yoktu. Yemin ederim."

Kendini kanıtlamaya çalışırken, ona haksızlık yaptığım düşüncesi beynimi kemirmeye başladı. Gözlerinden okunan samimiyet kalbime bir ok gibi saplandı.

"Bu konuda biraz hassastım. Seni suçladığım için, özür dilerim."

"Hayır, ben Jessica adına özür dilerim. O sadece-"

"Arkadaş olmaya mı çalışıyor?"

Söylediğim cümle hafif kıkırdamasına neden oldu.

"Aslında daha çok, senden hoşlanıyor ama onu tanıyorum. O, her erkekten hoşlanır."

"Arkadaşına karşılık veremeyeceğim için üzülmeyecektir, o zaman?" diye sordum emin olmak için. Benim aşık olmak için tek hakkım vardı ve ben onu kullanmıştım. Hiç ulaşamayacağım bir aşkta kelimelerimi öldürmüştüm.

"O kadar sorun olacağını düşünmüyorum. Bir sevgilin olduğunu öğrenince vazgeçecektir."

Sözleri, beynimde beni kısa süreliğine terkeden düşüncelerin yeniden belirlemesine neden oldu. Benim sevgilim olduğunu bildiğim zamanlarda bile bir sevgilim olmamıştı. Yosun ve ben, herkese sevgili olduğumuzu söylediğimiz gün bile birbirimizin sevgilisi değildik. Sadece ben ona sonsuza dek zincirlenmiştim. Onun bana karşı hiçbir bağı olmamıştı. Bu kalbimin tekrar kırılmasına neden oldu.

"Yanlış bir şey mi söyledim?"

Bakışlarımı Yağmurdan çekip pencereye diktim ve kalbimin kırık parçalarının daha fazla acıtmaması için dua ettim.

"Stonehenge'ye hiç gittin mi?"

Sorduğum soruyu beklemediğine emindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sorduğum soruyu beklemediğine emindim. Bir süre sonra sesini duydum.

"Hayır, bunun için bir arabam yok."

Bakışlarımı tekrar gözlerine değdirdim. Benim gibi kırık bakan ama bunu saklamak isteyen gözlerine...

"Benim var. Gelmek ister misin?"

YN/ Stonehenge yolcuları kalmasınnnn!!!!

DENİZ |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin