25

2.2K 207 51
                                    

En son hatırladığım şey kütüphane de büyük bir düşünce savaşı verdiğimdi. Şuan ise ayaklarımın beni Joseph'in -sanırım- en çok takıldığı mekâna  götürmesine izin vermiştim. Buraya neden geldiğimi bilmiyordum. Amacım tam olarak neydi, o çocuğu bulunca ne yapacaktım bilmiyordum. O an sadece aklımda Yağmur vardı. Onun kırılmış kalbi ve yaşlarla dolu gözleri...

Dışarıda yağmur şiddetini arttırırken arabamı neon tabelanın önüne parkettim. Derin nefes aldım. Onu bulduğumda ne yapacaktım? Ne diyecektim? Yağmur'u daha fazla üzmeni göze alamam mı? Hangi sıfatla?

Arabanın kapısını açtığımda artık geri dönmek için çok geç olduğunu anladım. Hızlı adımlarla ilerleyip barın kapısını açtım. İçeride çalan hafif müzik ve sigara kokusu etrafımı sardı. İlk girdiğim gün ne kadar rahatsız olduğumu hatırladım. Şuan önüme midemin tuhaf etkilerini çıkaramazdım. Etrafı hafif süzdüğümde aradığım yüzü görememenin sıkıntısıyla iç çektim. Bardakları büyük bir dikkatle silen barmeni gözüme kestirdim ve önünde duran tabureye sıradan bir müşteriymiş gibi oturdum.

"Hey," dedim ve sarı saçlı ve neredeyse aynı yaşta olduğumuzu düşündüğüm barmenin dikkatini çektim. Beni gözleriyle süzdükten sonra hafif baş selamı verdi.

"Yeni çocuk ne ister?" dedi gülerek. Ah, sanırım buraya hep tanıdık yüzler geliyordu. Güzel...

"Aslında bir arkadaşımla buluşacağım fakat onu burada göremedim. Sanırım henüz gelmedi."

Kolayca söylediğim yalanlar midemi bulandırdı. O an sessiz, sakin hayatıma geri dönmek istedim. Umutsuzca Yosun için ağladığım zamanlar benim için en iyi olanıydı. Fakat geri adım atamamamın en büyük nedeni Yağmurdu. O kız hayatıma bodoslama dalmıştı ve onun ardından getirdiği insanlar... İlgi alanım sadece Yosunla sınırlıydı ama bunun çok eskide kaldığını hissediyordum. Ona ihanet mi ediyordum? Düşünme. Bunu düşünme.

"Arkadaşın da senin gibi yeni mi?"

Sorduğu soruyla bataklıktan sıyrılmaya başlayan düşüncelerimden kurtuldum.

"Hayır, Joseph'i buradan başka bir mekânda takıldığını hiç görmedim." Yalan. Çocuğun soyadını bile bilmiyorum. Hoş, bilmekte istemiyorum.

Barmen çocuk kaşlarını çattı ve bir süre cevap vermeden bardakları silmeye devam etti. Sonra birden yüzünü bana çevirdi.

"Kumral çocuktan mı bahsediyorsun?"

Bingo!

Onaylamak için başımı salladığımda parmağını arkamdaki bir noktaya uzattı. Başımı hafifçe çevirdim ve aradığım çocuğun siyah saçlı bir kızla fazla samimi olduğunu gördüm. Kızın bir eli Joseph'in yüzünü okşuyordu. Bir eli ise pantolonunun arka cebindeydi. Elini oradan uzaklaştırdı ve Joseph'in deri ceketinin cebini buldu. Kız dudaklarını Joseph'e değdirdi ve yüzüne yarım gülümseme kondurdu. Çocuktan uzaklaştı ve bardan ayrıldı.

"Kızların bu çocukta ne bulduğunu anlamış değilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kızların bu çocukta ne bulduğunu anlamış değilim."

Barmen çocuğun sesini tekrar duyduğumda vücudumun yavaş yavaş öfkeyle dolduğunu hissettim. Yağmur'a yalvarıyordu. Ona geri dönmesi için yalvarıyordu. Fakat iki kuruşluk zevklerinden vazgeçemiyordu. Sakinleşmek için derin bir nefes aldım ama bedenim titrediğinde bunun işe yaramadığını farkettim. Bir süre sonra bedenim bir alev topuna döndü. Kulaklarım uğuldamaya başladığından etraftaki sesleri duyamıyordum. Avına odaklanmış bir avcı gibi gözlerimi çocuktan alamıyordum. Bir süre içkisini yudumlamaya devam etti. Daha sonra başını, hissetmiş gibi hafifçe çevirdiğinde gözleri gözlerime değdi. Dudakları hafifçe kıvrıldı ve elinde tuttuğu bardağı yukarı kaldırıp başıyla selam verdi. O an kendimi tutamadım ve üzerine atladım.

-----

Ozan Deniz: Biliyor musun, bugün hayatımda hiç yapmadığım bir şey yaptım.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: İlk kavgamı ettim.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Aslında daha çok hırpalandım demeliyim.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Ama en az karşı tarafta benim kadar yıprandı. Bundan emin olabilirsin.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Değişiyorum, Yosun.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Bundan çok korkuyorum. Değişmekten çok korkuyorum ama değişiyorum.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: İlk defa senden başka birinin iyiliği için ikileme giriyorum.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Bunu istemiyordum.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Yemin ederim bunu istemiyorum.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Fakat kalbim benden bağımsız hareket ediyor.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Seni unutmaktan korkuyorum, sevgilim.

(Mesajınız gönderilemedi.)

Ozan Deniz: Seni unutmaktan çok korkuyorum.

(Mesajınız gönderilemedi.)

YN/ Duyguların beni ezip geçiyor, Deniz.

DENİZ |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin