Mage Road

Mage Road - Bölüm 1 - Felix

Derin bir nefes aldı ve etrafına baktı.Orman oldukça karışık bir vaziyetteydi.Bu şekilde hiç bir yere ilerleyemezdi.

Genç Felix düşündü.

"Neden bu şekilde olmak zorundaydı"

Felix normal bir köy olan Orin Köyünde yaşıyordu.Bir gün garip bir şekilde giyinmiş olan adamlar köylerine geldi ve garip hareketler yaparak bütün köyü yok etmeye başladılar.Köyün içinden yaşı küçük olan çocukları ise alıp götürdüler.

Felixin babası kendi yanına geldi ve kendisine anlamlı bir şekilde baktıktan sonra eline oldukça ağır deri ile kaplı bir kitap vermişti.Bunun yanında ise aynı şekilde küçük bir beyaz taşı zorla eline koymuştu.

Felix hatırlamaya başladıkça gözlerinden akan yaşları engelleyemedi.Oturduğu toprağı yumruklamaya ve içinde olan kötü hisleri atmaya çalıştı.

Bir süre sakinleştikten sonra babasının kendisine verdiği kitabı açtı.Olayın ardından henüz 2 saat geçmişti ve Felix uzaklaşabildiği kadar köyden uzaklaşmıştı.Hava karanlıklaşmaya başlamıştı bu nedenle zaten hiç bir yere gidemiyordu.

Felix kitabı açtıktan sonra bulunduğu bölgenin ana dilinde yazılmış kırmızı bir yazıyla karşılaştı.

"Falling Sun Meditation Book"

Felix düşünmeye başlamıştı.Düşen Güneş Meditasyon kitabı oldukça garip bir anlama ifade ediyordu.Bunun ne olduğunu bilmiyordu.Fakat kırmızı yazılar ilgisini çekmişti ki okumaya devam etmeye başlamıştı.

- 6 Saat Sonra -

Felix kitabın 10 da 1 lik kısmını aç kurtlar gibi okuyup bitirmişti.

Kitaptan kafasını kaldırdında uzun siyah saçlarının arkasında gözüken bir çift göz artık dünyaya daha anlamlı ve güçlü gözlerle bakıyordu.Sanki küçük bir çocugun hayatın kötü taraflarını görmesi ve kendisinin anlamını bulması gibiydi.Hayat onun için aniden değişmiş ve farklı bir ifade almıştı.

Felixin kitaptan öğrendiğine göre kendilerine saldıran kişilere verilen isim "Büyücü" olarak geçiyordu.Büyücüler doğadaki elementleri ve ruhsal özelliklerini kullanarak oldukça gizemli ve bir o kadarda güçlü özel yeteneklere sahip olan insanlardı.Her biri en büyük krallığın askerlerini tek hareketleriye yok edebilecek güçlere sahiptiler.

Sadece bununla kalmayıp olağan üstü derecede bilgiye sahiplerdi.

Felix in köyünü yok eden insanlar bu kişilerdi ve nereden geldikleri tam olarak bilinmiyordu.

Felix hafifçe gülümsedi.Kendisini dışarıdan gören biri delirmiş olduğunu düşünebilirdi.Fakat elinde bulunan kitap bir teknikti.Bunun diğer anlamına o da bir büyücü olabilir ve kendisini geliştirebilirdi.

Felix derin bir nefes aldı ve etrafına açılmış olan gerçekler ile donanmış gözleriyle tekrardan baktı.

Ayağa kalktı ve elinde ağır deri kitap ve beyaz taş ile ilerlemeye başladı.

Felix 19 yaşında olan bir gençti boyu 1.73 gözleri ise kahverengi renkteydi.Normalden biraz daha gelişmiş bir vücudu vardı ki bunun da nedeni çiftçi olmasından kaynaklıydı.

Etrafı oldukça iyi bilen Felix cebinde olaydan önceden kalan 25 bakır ile bulundukları bölgeye en yakın olan kasaba olan Mane Kasabasına doğru yola çıktı.Yolda yürümeye devam ettiği sırada kitabı okumaya devam ediyordu.

Bir çok şey öğrenmişti fakat bunları denemek için güvenli bir yere ihtiyacı vardı.Aynı zamanda gece boyunca aç kalmış ve annesini , babasını kaybetmişti.

Bütün bunları normal bir gencin kaldırması uzun süre alırdı.Eğer Felix kitaba sahip olmasaydı onunda bu kadar çabuk toparlanması mümkün olmazdı.

Ortalama bir kaç saat içinde Mane kasabasından içeri giren Felix derin bir nefes aldı.Dışarıda bulunan ormanın içinde bulunmakla güvenli insanların olduğu bir kasabada bulunmak çok farklıydı.

Felix etrafındaki hiç bir insanı görmeden doğrudan Ağır Mekan adlı bir yere girdi.Bu mekanı kendisini çocukken babası getirirdi.Fakat yıllar içinde gelmeyerek oldukça unutulmuş bir yer olmuştu.

Felix içeriye girdikten sonra tezgahtarın bulunduğu kısma ilerlerdi.Tezgahtar orta yaşlı hafif kirli sakallı bir gözünün altında küçük bir kesik izi olan adamdı.Felixi süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"Ne istiyorsun genç adam ?"

Felix adama baktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Yemek ve oda ücreti ne kadar ?"

Adam kafasını onaylarak salladıktan sonra konusmaya başladı.

"Pişmiş Çift Boynuz İnek eti ve yanında güzel bir içeçek sana 2 bakıra patlar , oda ise haftalık 10 bakır"

Felix anlamış bir şekilde kafasını salladı ve 12 bakırı koyduktan sonra orta yaşlı adamdan demirden bir anahatar ve numara aldı.

kata çıktıktan sonra 2 dakika içinde yarım kilo çift boynuz eti geldi ve yanında ise Bire olarak adlandırılan likör vardı.

Felix nefes bile almadan eti yemeye başladı.Hafifçe doyduğunu hisettikten sonra tahtadan olan bir kaç parça bezden fazla bir kaplaması olan sert yatağa uzandı.