Felix ilk öncelikle saraydan çıkma gereği duymuştu.Bunun en büyük nedeni yeni gücünün kimse tarafından bilinmemesi gerektiğiydi.Her ne kadar Baron Mander ve Ailesiyle araları iyi olsada bu onlara güvendiğini göstermezdi.Felix 10 yaşında küçük bir çocuk değildi kendisine her şeker atana güler yüzle karşılık vermezdi.
Felix saraydan dışarı çıktığı sırada muhafızlardan biri saygılı bir tonda kendisine bir soru sordu.
"Efendi Felix gecenin bu saatinde nereye gidiyorsunuz"
Felix kendisine soru soran muhafıza bakmaya başladı.Kendisiyle ortalama aynı yaşta gözüken bu genç elindeki mızrakla oldukça tehlikeli gözüküyordu.Tabi ki sadece normal insanlar için öyleydi.
Felix muhafıza otoriter bir tonda konusmaya başladı.
"Biraz dışarı çıkmam gerekti ve çıkıyorum.Bu konuda bir sıkıntın mı var ?"
Felix in sesinden biraz morali bozulduğunu anlayan muhafız hemen kendini düzellti ve bir selam verdikten sonra hafif bir tonda özür diledi ve tekrardan işine bakmaya başladı.
Felix başka bir şey demeden saraydan çıktı ve hızlı adımlar ile şehirden çıkmak için hazırlanmaya başladı.Şehirin bir çok dükkanı artık kapatılmıştı sadece barlar ve kırmızı ışık mekanları açıktı (Kırmızı ışık = Cinsel Sektör)
Felix etraftan hızlıca gezerek şehrin içinden çıkıp patika yoldan ilerlemeye başladı.Arada sırada at arabaları ile geçen ticaret yapan insanlar ile karşılaşıyorlardı fakat buralar şehir sınırları içerisinde olduğu için kimsenin pekde korktuğu gözükmüyordu.
Felix kısa bir süre sonra ormanın içine girmişti ve açık bir alan aramaya başlamıştı.Bir kaç dakika içinde ormanın içinde bulunan boşluş bir alana rastlamıştı.Alan oldukça güzeldi ve patika yolada uzaktı bu nedenle hazırlanmaya başlamıştı.Yeni büyüsünü denemek için sabırsızlandığı söylenebilirdi.
Felix elini öne doğru aldı ve düşüncesiyle tam büyüyü aktif hale getirecekti ki
"Uzaklaşın uzaklaşın bunlar Gümüş Kartallar !!!"
Felix o büyüyü yapacağı sırada bir adamın sesini duymuştu.Adamın sesinden oldukça korkmuş olduğu rahatlıkla anlaşılabiliyordu ve sadece bununla kalmamış kısa bir süre ile baya bir kalabalığa rastlamıştı.Daha doğrusu kalabalığın ışıklarını görmüştü.
Felix hızlı adımlar ile sesin geldiği tarafa ilerlemeye başlamıştı.Sesin geldiği yön insanların kullandığı patika yola benziyordu.
Felix adımlarını yavaşlattırdı ve uçan bir kartal benzeri yaratığın insanlara saldırdığını görmüştü.Fakat bu kartal normal bir kartal değildi.Normal kartallardan 4 kat daha büyük ve tamamiyle gümüş rengine sahipti.Pençeleri sipsiyah ve çok güçlü gözüküyordu.
Felix normal bir insan olsaydı bu karanlıkta bunları ayırt edebilecek bir seviyede olamazdı.Fakat büyücü olması bütün fiziksel özelliklerini etkileyen bir şeydi.Bu nedenle karanlıkta görmek pekde kendisini zorlayan bir marifet değildi.
Felix o sırada derin bir nefes aldı ve hızlıca insanlara saldıran kartallara saldırmaya başladı.
"Fire Sphere"
Felix in fısıldamasıyla ortalama 2 karpuz büyüklüğünde olan büyük bir ateş küresi ortaya çıkmıştı.Felix buna şaşırmış olsada şu anda buna ayıracak zamanı yoktu.Felix hızlıca ateş küresini kartallarden birini göndermişti ve ateş küresinin hızı ile birlikte doğrudan isabet alan kartal küle dönüşmüş ve direk olarak yere yapışmıştı.
Bunu farkeden insanlar hep birlikte bağırmaya başlamışlardı.
"Büyücü efendiye sığının herkes büyücü efendinin yanına !!"
"Koşun koşun"
Felix o anda en azından 20 kişilik kalabalığın kendisine doğru geldiğini görmüştü.Felix biraz sinirlenmiş olsada şu anda gerçekten insanlar ile ilgilenecek zamanı yoktu.Çünkü yaratıklar zaten kendilerinden birini kaybetmenin verdiği öfkeyle Felixi hedef bellemişlerdi.
O sırada kartallardan biri Felixe dalış yapmıştı ve neredeyse kafasını koparacaktı kı hızlı bir yana çekilme ile Felix sadece omzundan derin bir sıyrık alarak ölümü atlamıştı.Felix artık bu işin bir şaka olmadığını biliyordu.
Hiç düşünmeden hızlıca ardı ardına Fire Sphere büyüsünü kullanarak bütün kartalları avlamaya başlamıştı.Ortalama 20 dakika sonra en azından 15 den fazla kartalı öldürmüş ve büyü gücü tükenecek seviyeye gelmişti.Felix in yüzü ve kolları yara bere içerisinde kalmıştı.Etrafındakı insanlar ise ona kurtarıcıları ve tanrıları gibi bakmaya başlamıştı.
Felix yere uzandı ve derin bir nefes aldıktan sonra yorulmaktan dolayı gelen gözlerini kapama hissiyatına engel olamadı ve bilincini kaybetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mage Road
FantasyBütün ailesini ve köyünü kaybeden bir genç , Babasının kendisine verdiği deri bir kitap ve beyaz bir taş ile hiç bilmediği gizemli güçlerin kontrol ettiği bir dünyaya atılmasının hikayesidir. - Berat Demirci - - 1 Bölüm Atacağım - İlgi Gelirse Devam...
