Gizemli Çocuk

14. Bölüm

-----------------------------Ross'un Ağızından--------------------------------

Şuanda gizli sapığım bay veya bayan -A ile konuşuyorum. Evet, aslında pek konuşuyoruz denemez. Sadece bir soruma cevap verdi.

Sence bu sefer kimi hedef almalıyım? -A

Ben: Ne istiyorsun?

İntikam. -A

İntikam. Herkesin benden istediği şey. Bu her kimdi bilmiyordum ve aklımda da bir tahmin yoktu ama onu bulduğumda öldürecektim.

Cidden hangi insan, kendi hayatını yaşamak yerine bir insandan intikam almak isterdi ki?

İntikam alınca ne olacaktı? Kaybettiği şey herneyse geri gelmeyecekti.

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle irkildim. -A'nın mesaj attığını sanmıştım ama o değildi. Gelen mesaja tıkladığımda, Laura mesaj atmıştı.

Laura : Buluşalım mı? ♡

Ross : Olur.

Laura: Odun -_-

Ross: Sana, kalpli veya öpücüklü mesaj atmaktansa yanına gelip öpmeyi tercih ediyorum.

Laura: İyi kurtardın

Son mesajımı atıp kapıya doğru yürümeye başladım.

Laura'ların evinin önüne gidip kapıyı çaldım. Kapıyı Laura açmıştı ama kötü görünüyordu.

"Laura, sen iyi misin?"

"Evet. Ben iyiyim." dediğinde gülümsemeye çalıştı. Ama onu, bunun sahte bir gülümseme olduğunu anlayacak kadar iyi tanıyordum.

"İyi değilsin, Laura. Geçen gecede ağlıyordun. Bana anlatabilirsin biliyorsun."

"Sadece ailevi meseleler o kadar da önemli değil, gerçekten."

"Emin misin?"

"Evet. Sen boşver beni, ee nereye gidiyoruz?"

"Sahile,"

"Ama mayolarımız yok,"

"Yüzmek için mayoya ihtiyacımız yok, bence." dediğimde yüzüme uzaylıymışım gibi baktı. Daha sonra ne yapacağımı anladığında itiraz etmeye başladı.

"Hayır, hayır. Olmaz! Asla olmaz!"

Geriye doğru adım attığını gördüğümde belinden tuttum ve hızlı bir şekilde kucağıma aldım.

"Hayır, Ross! Hava çok soğuk! Manyak mısın?!" dediğinde sırıttım ve iyice yaklaştığım sahile doğru koşmaya başladım.

"Hayır!"

Kumların üstünden koşarak iskeleye çıktım ve kucağımdaki Laura ile denize atladım.

İlk başta çığlık attı sonra da bana sarıldı. Bense bu haline kahkahalarla gülüyordum.

Yüzünü bana çevirdiğinde kahkalarım kesildi. Suya girince makyajı gitmişti ve yanağında kocaman bir tokat izi vardı.

Elimi yanağının üstüne koydum. "Bunu kim yaptı?!" dediğimde irkildi.

"Şey... dün babamla kavga ediyorduk ve o bana tokat attı."

Benim öpmeye kıyamadığım kıza ne hakla tokat atabiliyordu? Bunun bedelini ona soracaktım.

Vücudümda öfkenin yükseldiğini hissediyordum. Öfkeyle,"Onu bunun için öldürebilirim!" dediğimde gözleri kocaman açıldı.

"Ne?! Hayır sakın yapma!"