------------------------------A'nın Ağızından-------------------------------
Önümde duran resimlere bakıyordum. Onu her gördüğümde içimde bir özlem oluşuyordu ve kendimi tutamadan ağlamaya başlıyordum.
Ama artık böyle olmayacaktı. Ölüm beni yıkamayacaktı.
Yaşadığım her acı, her üzüntü sayesinde daha çok güçlenmiştim.
Önümde duran fotoğrafı elime aldım ve ona iyice baktım. Bu oyunu kazanmak için duygusuz olmalıydım.
Benim ki sadece fırtına öncesi sessizlikti. Ama artık sessizlik bitmişti.
-----------------------------Laura'nın Ağızından------------------------
Bilgisayar kamerasından konuşuyorduk. Evet, daha bugün buluşmuştuk ama birbirimizi özlüyorduk.
Gri bir bere takmıştı, üstünde de bir kazak vardı.
Ensesine kadar uzanan saçlara baktım ve gülerek, "Sanırım saç kesimine ihtiyacın var." dedim.
Bir kahkaha attı ve cevap verdi. "Rocky'yle yarış yapıyoruz, daha kestiremem."
"Saç uzunluğu yarışması mı?"
Biraz düşündü ve, "Yani, aslında evet." dedi.
Biz başka konulardan konuşurken kapı çaldı. "Bir dakika," dediğimde tamam şeklinde başını salladı ve yataktan kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladım.
Babam gelmişti.
Elinde süslü bir hediye paketi vardı ve suçlu bir şekilde bana bakıyordu.
Bir hediye ile herşeyi unutabileceğimi sanıyorsa yanılıyordu.
Ruhsuz bir şekilde suratına bakıyordum. Aslında bu benim için bir maske gibiydi. Yalnız olmak istediğim zaman yüzüme bu yüz ifadesini koyardım ve insanlar yanıma gelmezlerdi.
Yaklaşık bir dakika boyunca anlamsız bir şekilde birbirmize baktıktan sonra elindeki paketi almam için bana doğru uzattı.
Yüzüne anlamsız bir şekilde baktım ve, "Eee?" dedim.
Bir anlık kaşları çatıldı, daha sonrada derin bir nefes aldı.
"Bak Laura, özür dilerim. Ben o gece içkiliydim ve ne yaptığımın farkında değildim. Beni affetmesen bile bu hediyeyi al, lütfen."
Hediyeyi elime verdi ve bana son bir bakış atıp merdivenlere doğru ilerlemeye başladı.
"Dur!" dediğimde umutlu bir yüzle arkasını döndü. Cümlemi tamamlayarak, "Özür dilemen gereken kişi annem. Ayrıca bu durumda saçma sapan bir hediyeyle herşeyi düzeltemezsin." dedim ve birşey demesini beklemeden kapıyı kapattım.
Elimdeki hediyeyi yere fırlattığımda ağzımdan bir hıçkırık kaçtı ve ağlamaya başladım.
Ne yapacağımı bilmez bir şekile odada daire atıyordum, ve elimin tersiyle göz yaşlarımı siliyordum.
Aşağıdan kavga sesleri geldiğinde annemin yanına gittiğini farkettim.
O sırada bilgisayardan, "Laura!" diye bağıran Ross'u yeni farkedebilmiştim.
Kameranın başına geçtiğimde, meraklı ve sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
"Gelen kimdi?"
"Babam." dediğimde olanları anlamıştı.
Gözümden bir yaş daha düştüğünde elimin tersiyle yanağımı sildim.
"Ağlama. Laura, eğer ağlamaya devam edersen tam şuan da evine gelirim. Ciddiyim bunu yaparım." dediğinde gözlerimi sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Çocuk
Fiksi PenggemarYağmur damlaları saçlarımdan dudağıma doğru süzülürken sadece gözlerimin içine bakıyordu. ''Seni seviyorum.'' Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Yüzüne daha çok yaklaşıp cevap verdim. ''Ben de seni seviyorum.'' Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken, ara...