48. Bölüm

481 25 19
                                    

***Laura'nın Ağzından***

Sabah uyundağımda, Dünya'nın en mutlu insanıydım.

Her zaman, Ross ile aramızda özel bir bağ olduğunu düşünmüştüm. Dün gece ise tahminlerimin doğru olduğunun farkına varmıştım.

Sanki ikimizin de vücudunda bir zehir vardı. Panzehiri ise sadece birbirimizde bulabiliyorduk.

Kendi kendime gülümsedim ve Ross'u izlemeye başladım.

Uzun kirpikleri, gözaltlarına doğru uzanıyor ve yüzüne sevimli bir ifade katıyordu. Küçük gülümsemesi ise, içimde yanaklarını sıkma isteği uyandırıyordu.

Yatakta oturur pozisyona geçmeye çalıştım. Ross bana bu kadar sıkı bir şekilde sarılırken zor olmuştu.

Onu uyandırmamaya çalışarak kolunu belimden kaldırdım.

Sonunda oturabildiğimde, onu en iyi nasıl uyandırabileceğimi düşündüm ve aklıma gelen ilk fikir sayesinde, dudaklarımızı birleştirdim.

İrkilmesi ile birlikte, uyandığını anladım ve gülerek ayrıldım.

Şaşkın yüz ifadesi, gülümsemeye dönüştü ve elimi tuttu.

"Bu ne içindi?"

"Seni uyandırmak içindi."

"Bu şekilde uyandırılmaktan hiçbir zaman sıkılacağımı sanmıyorum." Burnumun üstüne bir öpücük bıraktı. "Hadi biraz daha uyuyalım."

Beni tekrar yanına çekip sarıldığında, itiraz ettim ve kollarından ayrılamaya çalıştım.

"Kahvaltı yapmamız lazım. Ayrıca eve gitmeliyim."

Ross tam bir şey diyecekken, telefonum titremeye başladı.

Dün gece titreşime aldığımı hatırladım ve telefonumu elime aldım.

Annem kişisinden 33 cevapsız arama

Annem kişisinden 27 mesaj

Megan kişisinden 3 mesaj

Gözlerimi büyüterek telefonuma baktım.

Benim için neden bu kadar endişeleniyordu ki?

"Noldu?" Ross'un sesini duymamla ona döndüm.

"Görünüşe bakılırsa, annem fazlasıyla endişelenmiş." Telefonu ona doğru tuttum.

Telefona baktı ve konuştu. "Ona benimle geldiğini söylemiş miydin?"

"Hayır, Megan'a gidiyorum demiştim. Ama yine de endişeleniyor işte..." Derin bir nefes aldım ve telefonu yatağın yanında komodine geri koydum.

Yataktan kalktım ve dün gece giydiğim kıyafetleri giydim.

Ross'a döndüğümde, bana çaktırmadan uyuduğunu fark ettim.

Hızlıca omzuna vurduğumda, irkildi ve gözlerini açtı.

Gözleri tekrar kapanırken fısıldadı. "Hı?"

"Ross, uyan hadi!"

"Biraz daha uyusak olmaz mı?" En tatlı gülümsemesini takındı ve gözlerini bana dikti.

"Başka bir zaman.'' Ona bakarak gülümsedim ve mutfağa doğru ilerledim.

Ben dolaptan omlet malzemelerini çıkarmayı bitirdiğimde, Ross çoktan giyinmişti bile. Yumurtaları kırmaya başladığımda, yanağıma bir öpücük kondurdu ve bana yardım etmeye başladı.

Gizemli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin