***Laura'nın Ağzından***
Karnıma yediğim son tekme ile duvara daha çok sindim ve acıdan dolayı gözlerimi kapattım. Hissettiğim acı tarif edilemeyecek kadar fazlaydı.
Sessiz bir şekilde ağlamaya başladığımda, bana baktı ve güldü.
Önüme metal bir tepsi attığını gördüğümde, kafamı kaldırdım. Tepsinin üstünde; bir tabak çorba ve bir bardak su vardı.
''Bu hafta için tek yemeğin bu.'' dedi ve kapıya doğru yöneldi.
Yaptığı hareketleri izlerken, dikkatimi çekecek bir şey yaptı.
Odaya gelirken, elinde taşıdığı dosyayı masaya bırakıp gitmişti. İçimden bir ses dosyaya bakmamam gerektiğini söylese de, merakım o sesi yendi.
Yavaşça ayağa kalktığımda, başım dönmüştü, ama bunu umursamamaya çalıştım ve duvarlardan destek alarak masaya doğru yürümeye başladım.
Dosyayı elime alıp, odadaki tek ışık olan köşeye gittim ve derin bir nefes alıp dosyayı açtım.
Dosyanın içinde, iki tane kızın resimleri vardı. Çok yakın duruyorlardı, sanki birbirlerini çok uzun süredir tanıyan arkadaşlar gibiydiler.
Arka sayfayı çevirdiğimde, Ross ve benim bir fotoğrafımızı gördüm. Bu fotoğraf, ailelerimizin birbirlerinin evinde yaptığı yemeklerden birinde çekilmişti.
Fotoğrafı kimin çektiğini hatırlamaya çalıştım, ama bir türlü aklıma gelmiyordu. Sanki birisi gizlice çekmiş gibiydi.
Fotoğrafları incelerken, demir kapının açılma sesini duymam ile birlikte donup kaldım. Beni yakalarsa, işim biterdi.
Arkamı döndüğümde, elinde bir mum ile beraber kapının önünde durduğunu gördüm.
''Sen ne yaptığını sanıyorsun?!'' Öfkeli bir şekilde bağırdı ve yanıma gelip dosyayı sert bir şekilde elimden aldı.
Ondan uzaklaşmaya çalışarak duvara doğru gerilemeye başladığımda, sinsi bir sırıtışla bana yaklaşmaya başladı.
İçimden düşündüğüm şeyi yapmaması için binlerce dua ettim.
Korku dolu gözlerle ona bakarken, elindeki mumu, koluma değdirmesi ile acı bir çığlık attım.
Kolumu... Kolumu yakmıştı...
Yaptığı şeyden memnun bir şekilde, benden uzaklaştı ve kapıdan çıkmadan önce son bir şey söyledi.
''Bir daha böyle bir şey yapmaya cesaret edersen, emin ol, sana daha kötü şeyler yaparım.''
***Ross'un Ağzından***
Gözlerimi açmam ile birlikte kendimi yatağımda buldum. İlk başta ne olduğunu anlamasam da, daha sonra dün gece hiç uyumadığım aklıma geldi.
Gözlerimi ne zaman kapatsam, Laura'nın çığlıklarını duyuyordum. O acı çekerken, benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Sıkıntılı bir şekilde ayağa kalktığımda, kapımın tıklandığını duydum. Bakışlarım kapıya doğru çevrilirken, Rydel, içeri girdi.
''Akşam yemeği hazır, hadi aşağıya gel.''
''Siz yiyin, ben aç değilim.'' dediğimde derin bir nefes aldı ve yanıma geldi.
''Ross, bir haftadır doğru düzgün yemek yemiyorsun. Laura konusunda üzgün olduğunu biliyorum, ama o eninde sonunda geri gelecek, sadece sabretmen gerekiyor. Ve inan bana, Laura, seni bu şekilde görmek istemezdi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Çocuk
Fiksi PenggemarYağmur damlaları saçlarımdan dudağıma doğru süzülürken sadece gözlerimin içine bakıyordu. ''Seni seviyorum.'' Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Yüzüne daha çok yaklaşıp cevap verdim. ''Ben de seni seviyorum.'' Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken, ara...