8. Bölüm

1.8K 66 12
                                    

(Multimedia'da Lynch ailesinin gerçek evi var. (Yıllar sonra gelen not: Artık bu evde yaşamıyorlar ama olsun. :D) İnternetten adresini buldum hatta başka fotoğraflarda var. Hikayeyi okurken evi öyle hayal edin.)


————————————Laura'nın Ağızından——————————

Saat sabah 6 civarlarında uyandım. Tüm gece boyunca çok az uyuyabilmiştim ve şu an büyük ihtimalle gözümün çevresinde mor halkalar vardı. Yataktan kalktım ve aynada görüntüme baktım. Aman tanrım, berbat görünüyordum. Uykusuzluktan şişmiş ve morarmış gözler, kırışmış bir pijama, dağınık saçlar ve güçsüz bir kız duruyordu karşımda. Ben ne ara bu kadar kolay pes etmeye başlamıştım?

Bu kadar kolay yıkılmamalıydım. Ross'u gerçekten seviyorsam onun için savaşmalı, tüm engelleri aşmalıydım. Çünkü benim için aşk bu demekti. Sevdiğin için her şeyi yapmak, gerekirse canını feda etmek. Banyoya doğru ilerlemeye başladım, kendimi toparlayacaktım. Şuan Ross'un yanında olmalıydım.

————————————Ross'un Ağızından———————————-

Sabah aldığım haber kanımın donmasına sebep olmuştu. Buna hala inanamıyordum.

Araba kazası. Bu nasıl oldu? Çevredeki tüm güvenlik kameralarına kapatmışlar, kime veya nereye çarptığı ise bilinmiyor.

Ben düşünmeye devam ederken Laura aramaya başladı, şuan ona gerçekten ihtiyacım vardı. Telefonu açtım.

Sesimi düzeltmeye çalıştım, ağladığımı bilmesini istemiyordum. ''Laura.'' Her ne kadar engellemeye çalışsam da sesim güçsüz çıkmıştı.

''Ross? Sen iyi misin? Sesin çok kötü geliyor.''

''Riker...''

''Ne oldu, Ross? Riker'a ne oldu?''

''Araba kazası...''

''Aman tanrım. Hangi hastanedesin hemen oraya geliyorum.''

Hastanenin adını söyledim ve telefonu kapattım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Yıllarca yanımda olan, kavga etsek de ertesi gün barıştığımız abim, şuan bir hastane odasında yatıyordu. Eğer ona bir şey olursa annemlere nasıl açıklayacaktım? Hayatımız tekrardan düzene girecek miydi? Hayır. Günden güne daha kötü olacaktık ve asla toparlanamayacaktık.

Zamanın geçmesi için telefonumdan eski mesajlara bakıyordum. 2 ay önce gelen bir mesaj dikkatimi çekti. O satırları okuduğum günleri tekrar hatırladım.

''Her şeyini alacağım Ross Lynch. Oyunumuz daha yeni başlıyor.'' -A

2 ay önce gelen tehdit mesajı. Her şeyini alacağım, etrafımdaki herkesi kastetmişti. Ve etrafımdaki herkes yavaş yavaş gidecekti, tabii bu mesajı yazanın kim olduğunu bulamazsam. Bir şeyler bulabilmek için mesajı dikkatle incelerken, aynı kişiden yeni bir mesaj geldi.

''Sürprizimi beğendin mi? ;)  -A''

O yapmıştı. 2 ay önce mesajı gönderen kişi.

Düşüncelere dalmışken omzumda bir el hissettim. Kafamı kaldırdığımda, onu gördüm. Sevdiğim kız. Bana şaşkın ve üzgün bir şekilde bakıyordu. Mesajı görmüştü.

''Ross o k—'' lafını bölmüştüm. Ona sımsıkı sarıldım, kokusunu içime çektim.

''Bunu daha sonra konuşalım. Lütfen.'' Dediğimde sesimin ne kadar çaresiz çıktığını anlamış olacak ki ''Tamam.'' Dedi.

Bu huyunu çok seviyordum. Bazen inatçı olabiliyordu ama her ortama ayak uydurup nerede konuşması gerektiğini biliyordu.

Elinden tutup yandaki sandalyeye oturttum. Bende yanına oturduğumda konuşmaya başladı. ''Ben her şey için özür dilerim Ross. Dün eğer salaklık etmeyip seni arasaydım, yanında olacaktım.''

Gizemli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin