4. Bölüm

2K 88 21
                                    

—————————-Hatırlatma—————————-

Sabah uyandığımda Ross hala uyuyordu. O anda aklıma bir fikir geldi ve çantamdaki su şişesini çıkarıp hepsini Ross'un üstüne döktüm.

Birden şaşkın bir şekilde uyandı ve beni gıdıklamaya başladı. Aynı anda hem haline gülüp hem de durmasını söylüyordum. Sonunda elinden kurtuldum ve çadırdan çıktım.

Çadırdan çıktığım anda karşımda Jennifer'ı gördüm, beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Arkamdan Ross'da çadırdan çıktı. İkimizin de saçı başı dağınıktı. Jennifer büyük ihtimalle yanlış anlamıştı.

———————————Yeni Bölüm——————————-

Jennifer birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ''Seni arkadaşım sanıyordum bunu bana nasıl yaparsın!'' dedi.

Onu üzmek istemiyordum gerçekten yanlış anlamıştı. ''Jennifer gerçekten göründüğü gibi değil.'' dedim üzgün bir sesle, Ross ise bizi sadece izliyordu. Gülmemek için kendini zor tutuyormuş gibi duruyordu.

''O zaman ikiniz o çadırda ne yapıyordunuz?''

''Ross ve benim babalarımız aynı iş yerinde ortaklar. Yani onların ailelerini tanıyorum. Bu ise sadece bir kamp gezisiydi ve aynı çadırda kaldık. Aramızda bir şey yok gerçekten.'' Dedim.

Sanırım olayı toparlayabilmiştim. ''Sana neden inananıyım ki?'' dedi beni göstererek. Daha sonra Ross'a döndü ve ''Sana gelince, pisliğin tekisin!'' dedi ve tokat attı.

Yanımızdan hızla uzaklaştı. Hemen Ross'a doğru döndüm. ''Ben gerçekten özür dilerim. İstersen onu ikna etmene yardım edebilirim!'' dedim.

Ross, umursamaz bir tavırla ''Gerek yok. Zaten Jennifer umurumda değil.'' Dedi.

Bir dakika. Sevgilisi mi, umurunda değildi? ''O senin sevgilin. Nasıl umurunda olmaz?'' dedim şaşkın bir ifadeyle.

''Onu sadece kullanıyorum benim için bir şey ifade etmiyor.''

''Ama bu yaptığın... İğrenç bir şey!''

''Gerçek dünyaya hoş geldin. Aşk diye bir şey yoktur Laura.''

''Yanlış düşünüyorsun,'' dedim iğneleyici bir tavırla. ''Aşk diye bir şey var.''

''Her neyse seninle bu konu hakkında tartışmayacağım.'' dedi ve yürümeye başladı.

O sırada Rydel yanımıza geldi. ''Az önce Jennifer'ı ağlarken gördüm. Bir şey mi oldu?'' dedi.

''Bizi birlikte gördü ve aramızda bir şey olduğunu düşündü.''Ross'un sesi hala umursamaz bir şekilde çıkıyordu. Jennifer'ı kullandığını tahmin edememiştim.

''Neyse gelin bir şeyler yiyelim.'' Ross, önümüzden yürürken, Rydel'ın yanına gittim.

''Eee dün gece Ellington'la neler yaptınız.'' Dediğimde bana şaşkın bir şekilde baktı.

''S-sen nerden biliyorsun?''

''Geceleri pek uyku tutmaz da.'' dedim.

''Laura, lütfen sakın ama sakın kimseye söyleme.'' Sesi endişeli çıkmıştı. Güldüm ve cevap verdim.

''Merak etme sırrınız bende güvende.''

Daha sonra yerdeki örtünün üzerine oturup kahvaltı etmeye başladık.

———————————————————————————————-

Eğlenceli geçen iki günün sonunda kamptan ayrılmıştık. Orayı sevmiştim, umarım bir daha gelebilirdik.

Gizemli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin