Günün üçüncü bölümü.
Önceki iki bölümü atlamayın^^"-Hayır alamazsın kötü Chanyeol!Hepsi Baekhyun'un Mrrhh!"
Baekhyun Chanyeol'ün ona aldığı pembe eşyalar ve birkaç oyuncağın bulunduğu dolabın önünde otururken oldukça sinirli olduğu kabarmış tüylerinden belliydi.
Chanyeol'ün uzun bacaklarına küçük kollarını dolamış iki dizinin arasından sevimli yüzünü çıkarmış hırçın kediyi seyreden Jongdae oldukça eğleniyordu.
Çünkü Chanyeol abisi onun için pembe saçlı kuyruklu şeye kızıyordu.Neşeyle küçük ayaklarını yere hızlı hızlı vurup uzun bacaklara daha çok sarıldı.
"-Baekhyun kumandayı da saklamışsın ama Jongdae ne yapacak? Ya kumandanın yerini söyle yada dolaptakilerden birkaç tane de ona ver."
"-Hayır vermem! O insan yavrusu gitsin Baekhyun onu istemiyor Mrrhh!"
Çatık kaşlarıyla uzun bacakların arasındaki sevimli çocuğa bakarken söyledi Baekhyun.Chanyeol böyle olmayacağını anladığın da eğilip bacaklarına sımsıkı sarılmış çocuğu kolunun altına aldı.
Baekhyun'un itirazlarına rağmen onuda diğer koluna alıp yatak odasından çıktı.Jongdae uzun kolların arasındaki küçücük bedeninden oldukça memnun bir şekilde kıkırdayıp minik kollarını iki yana açmış kendince uçak sesleri çıkarmaya çalışıyordu.
~~~~~~~~
Chanyeol Jongdae ve Baekhyun'a birer boş kağıt ve bütün kalemlerini verip yerde oturmalarını ve resim yapmalarını söylemişti.
Baekhyun böyle şeylerden hoşlanmasa bile Jongdae'nin tek başına Chanyeol'ün kalemlerini kullanmasını istemediği için oda yapmak istemişti."-Joygdae Chayyeol abiiye resim yaptı~"
Jongdae bitirdiği resmi abisine göstermek için kısa bacaklarıyla paytak adımlar atarak yürürken minik ayağına takılan pembe kuyruk yüzünden burnunun üstüne halıya düştü.Jongdae yüksek sesle çığlık atarak ağlamaya başladığında Chanyeol heyecanla yerinden kalkıp küçük çocuğu kucağına aldı.
Gözüne pembe kuyruk takıldığında Baekhyun'un bunu bilerek yaptığını düşünüp sinirle güzel ellerinin arasındaki pembe kalemi çekip çizdigi resmide kırışmasını umursamadan önünden aldı.Baekhyun ne olduğunu anlamadığı için ayaktaki uzun bedene aşağıdan şirin gözleriyle masum bakışlar atıp büyük ellerindeki top haline gelmiş resmini gördüğün de hızla gözleri dolarken pembe kulakları üzüntü ile geriye yatmıştı.
Alt dudağı titremeye başladığında ayaktaki uzun bedenin eline, hevesle çizdiği resmine son kez bakıp hızlı adımlarla yukarı kata Chanyeol'ün odasına çıktı.
Chanyeol kucağında yüksek sesle ağlayan çocuk yüzünden Baekhyun'u fark etmemişti.
Koltuğa oturup küçük burnu öptü.
"-Şş sen bebek misin Jongdae neden ağlıyorsun?""-A-ama acıdı, senin hiç acımaz mı Chayyeol abii?"
"-Annemin sözlerini dinlemezsem ve yaramazlık yaparsam acır elbette ama asla ağlamam. Sen ne çok ağladın öyle."
Küçük olan kirpiklerini birkaç kez kırpıştırıp gözlerini sildi.
"-O zaman Jongdae'de ağlamaz.""-Aferim Jongdae'ye ne çizdin göster bakalım."
Jongdae abisinin kucağından inip çizdiği mavi arabanın olduğu kağıdı eline alıp tekrar kucağına tırmandı.
"-Bak gördün mü? Sana çizdim öpücük ver bana hadi~"Chanyeol tombul yanağını uzatmış öpmesi için bekleyen çocuğa güldü.
Yumuşak yanakları uzunca öpüp geri çekildi.
"-Hadi başka resim çiz olur mu?"Jongdae itaatkar bir şekilde başını sallayıp yeni bir resim yapmak için yere oturdu.
Chanyeol elindeki pembe kaleme ve buruşturulmuş kağıda baktığın da iç çekti. Baekhyun'a öyle davdanmamalıydı.
Ne çizdiğine bakmak için kağıdı açıp pembe kalemle çizilmiş kocaman kulakları olam adamı gördüğün de güldü."-Jongdae sakın yerden kalkma abin gelecek anlaştık mı?"
Küçük beden başını onay verircesine salladığında Chanyeol haylaz kediyi bulmak için ayağa kalkıp merdivenleri çıkmaya başlamıstı bile.