Chanyeol, annesinin bebeklerin oynaması için yere dizdiği yumuşak minderlerin üzerinde, göğsüne yatırdığı Suho ile birlikte uyurken Taehyung ise onunla ilgilenen kimse olmadığı için ağlamak üzereydi.
Babasının t-shirt'ünden destek alarak ayağa kalktı. Küçük elleri siyah kumaşa sımsıkı tutuluyken minik bacakları vücudunu taşıyamadığı için titriyordu. Hala tek görebildiği Chanyeol'ün t-shirtü olduğundan sarı kuyruklu kardeşinin yanına tırmanamayacağını anlayıp mırıldanarak tekrar poposunun üzerine oturdu.
Diğer kardeşlerine göre tüyleri daha gür olan pembe kuyruğu arkasında sallanırken ağlamaya başlamadan önce etrafına bakındı. Odada onunla ilgilenecek kimse göremeyince titrettiği alt dudağını büzüp ağlamaktan vazgeçti.
O sırada Bayan Park akşam yemeği hazırlarken aynı zamanda omzuna yatırdığı torununa Baekhyun'un söylemiyle 'pembe süt' ısıtmakla meşguldü.
Baekhyun geniş yemek masasında otururken bayan Park'ın onun için hazırladığı atıştırmalıkları tüketiyordu. Sırtı dönük olan yaşlı kadının omzunun üzerinden kendisine bakan oğluna uzaktan öpücük yollayıp kulaklarını oynattı.
Jongin, Baekhyun'un hareket eden kulaklarına bakarken heyecanla kıpırdanıp birkaç anlaşılmaz garip ses çıkardı.
Baekhyun tekrar kulaklarını oynattığında Jongin daha fazla heyecanlanıp garip sesler çıkarmaya devam ederken salladığı küçük ayakları ve kuyruğuyla Bayan Park'ı rahatsız ediyordu.
Yaşlı kadın neyseki ısıttığı sütü biberona aktarabildiğinde kapağını sıkıca kapatıp hala birsey yemeye devam eden Baekhyun'un yanına yürüyüp torununu ona uzattı.
"-Sen karnını doyur, ben akşam için yemekleri bitirmeliyim olur mu?" Bebeği Baekhyun'un kucağına bıraktıktan sonra pembe saçlarını karıştırıp tekrar tazhaha yürüdü. Baekhyun bir elinde bebeğini tutup kuyruğuyla biberonu tutarken boştaki eliyle masadaki atıştırmalıklardan yiyordu.
Jongin memnuniyetle taşındığı yeni kucakta biberonu emerken sevimli gözleri ise Baekhyun'un yediği kurabiyeleri takip ediyordu.
"-Bebek Jongin onu yiyemez, dişlerin yok Mrrh~" Ağzını açıp işaret parmağıyla kendi dişlerine vurdu.
Bayan Park ikiliye bakarken güldü. "-Chanyeol'a benzemiş, oda bebekken herşeyi yemeye çalışıyordu. Yeni şeyler keşfetmekte değil aklı hep bir şeyler yemekteydi. Bu yüzden dikkat etmelisin, sağlığına zarar verebilecek bir şeyler koyabilir ağzına."
Baekhyun küçük bir baş sallamayla onu onaylayıp boş tabağı masada ileriye itti. "-Chanyeol'ün annesi, bebek Jongin'de büyüyünce onun gibi birsürü kocaman olacak mı? Bak çok küçük, insan yavruları Baekhyun'un bebekleri kadar birsürü küçük değil Mrrhh~"
"-Baekhyun'un karnı küçük, sığmadılar diye mi bu kadar minikler? Bir dahaki sefere Chanyeol'un içine koyarsak büyük olabilirler Mrrhh~"
Bayan Park'ın yanakları kızarırken öksürüp gülümsedi ve Baekhyun'a döndü. "-Bilmem, hem bu önemli değil. Bak çok sağlıklılar. Üstelik Chanyeol gibi kocaman, saçlarının arasında bir çift kulak ve sevimli bir kuyruğu olan birini düşünsene. Yada senin gibi biraz küçük olduğunu ikiside kulağa hoş geliyor. Bunun için üzülme."
O sırada büyük uğraşlar sonucu emekleyerek mutfağa ulaşmış olan Taehyung, Baekhyun'u ve yaşlı kadını gördüğünde kulaklarını geriye yatırıp ağlamak için hazırlandı.
Bayan Park kapının girişinde, yerdeki sevimli bedeni gördüğünde hızlıca yanına yürüdü. "-Sen buraya nasıl geldin? Baban ne yapıyor? Tanrım, bodruma inen merdivenden yuvarlanabilirdin."
Taehyung, tombul yanakları sevilirken aldığı ilgiden memnun bir şekilde kuyruğunu arkasında sallayıp ağlamaktan vazgeçti.
"-Miyaav~"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
