Chanyeol çıplak göğsünde gezinen yumuşak kuyruk nedeniyle uyandığın da kolunda ve sırtındaki hatta yanağında bile sızlayan tırnak izleriyle yüzünü buruşturdu. Müsait olduğu en yakın zaman da Baekhyun'un tırnaklarını kesmeyi aklına not etti.
Başı karın kaslarının üzerinde, küçük ayaklarından biri yüzüne yakın, yumuşak kuyruğu da göğsünde gezinen kısık mırıltılar eşliğinde uyuyan çıplak beden de gözlerini gezdirdi ve garip yatış şekline güldü.
Uyandırmamaya dikkat ederek Baekhyun'u yukarı çekti ve yatış şeklini düzeltip küçük bedenine sıkıca sarıldı. Tekrar uykuya dalmaya yakınken kolları arasındaki bedenin sızlanıp debelenmesiyle gözlerini aralayıp çatık kaşlarıyla aşağıdan kendine bakan sevimli suratı inceledi. Uyanır uyanmaz neye kızmış olabilirdi ki?
"-Miyaav!"
Pürüzsüz, bembeyaz kolunu Chanyeol'e uzatıp dudağını büzdü. "-Kötü, yaramaz Chanyeol! Bunu neden yaptın Miyaav!" Sanırım üst kolundaki küçük morlukları kast ediyordu.
Chanyeol kolları arasındaki küçük bedene göz devirdi. Kendisi Chanyeol'ün göğsündeki ve hatta yüzünde bile olan tırmaladığı izleri görmüyor muydu?
"-Çok tatlıydı, severken olmuş üzgünüm kedicik. Hem çirkin görünmüyor merak etme."
"-Mrrrhh! Kandırık yapma, kötü Chanyeol! Birsürü güzel Baekhyun'un bembeyaz sevimli kolunu çirkin yapmışsın Miyaav~"
Baekhyun zorlukla güçlü kollar arasından çıktığında hafif çıkık göbeğinde de gördüğü morluklara sevimli gözlerini irileştirerek bakarken uzun bedeni tekmeledi. Bu arada göbeğinin daha büyümemiş birkaç haftalık minicik bebeklerle alakası yoktu, o sadece fazla yiyordu.
"-Mrrrhh!"
Yataktan düşürmeyi başaramadığı ağır bedeni birkez daha tekmeleyip çıkan rahatsız edici sesle yere kapaklanmasına memnuniyetle sevimli bir miyavlama bıraktı. "-Miyaav~"
Küçük çıplak bedeniyle yerdeki sızlanan bedeni umursamadan hatta kenardan dolanmayı üşenip göğsüne basıp üzerinden geçtikten sonra odayı terkederken yumuşak kuyruğu havada sallanıyordu.
Chanyeol odayı terk eden çıplak bedenin belindeki ve sevimli poposundaki morluklara bakarken Baekhyun onları göremediği için mutlu oldu. Birde onlar için tekme yemek istemezdi, küçük pembe sevgilisinin ayakları ufaktı ama canını yakmıyor değildi.
Baekhyun odadan çıktığında yerde uzanan beden az önce üzerine basılarak geçildiği için göğsünü sıvazlayıp doğruldu. Kısa bir duş alıp kahvaltı, daha doğrusu öğle yemeği hazırlamalıydı.
~~~~~~~~~~
"-Küçük boylu, salatalık komşu sevimli Baekhyun'a sadece ot verdi. Baekhyun çok birsürü yemek istiyor Mrrhh~"
Baekhyun tezgahta otururken yemek hazırlayan Chanyeol ile konuşuyor, daha doğrusu nazlanıyordu.
"-Çok birsürü güçlü, kocaman Chanyeol küçük Baekhyun'a hep güzel yemek yapıyor Miyaav~" Normalde olsa kendisine küçük demezdi fakat yemek vakti hep küçük olduğundan bahsedip dururdu. Çünkü birsürü kocaman Chanyeol az, küçük Baekhyun çok yemeliydi.
Chanyeol eli kirli olduğu için sıkmak istediği yanakları uzanıp öptü ve güldü. "-Sevdiğin herşeyden yaptım Baekhyun. Ve ayaklarını sallamayı bırak, kahvaltı niyetine onları yiyeceğim şimdi."
Chanyeol söylediğinde Baekhyun ayakkabısın ayağında olmadığını fark edip uzun bedenin koluna tutunarak tezgahtan indi ve misafir odasına koştu. Ayakkabısını orda unutmuş olmalıydı, Chanyeol bulup saklamadan almalıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
