İlker'den..
"Nerede o?
Hemşireler birbirlerine bakakalırken Azra ağlamaktan helak olmuş vaziyette tekrar bağırdı suratlarına doğru."Nerede dedim nereye götürdünüz Çağan'ı!?"
"Azra gel güzelim tamam bulacağız onu." Aklım almıyordu daha yirmi dakika önce buradaydı. Yirmi dakikada ne olmuş olabilirdi.
"İlker nasıl bulacaksın ne olur bul. Nereye götürdüler onu nereye?" Kollarımı etrafına sarıp kafasını göğsüme bastırırken Sıla'yla göz göze geldim.
Ağlıyordu o da.
Kafamı yana eğip ona bakmaya devam ederken koridorun diğer ucundan gelen Kadir beyi gördüm.
Şimdi kıyamet kopacaktı işte.
Azra yoğun bakım katındaki hemşireler yetmeyince her kata inmiş tek tek hemşirelerle konuşmuştu.
Kimse bilmiyordu yerini. Şu an karşıdan gelen doktorlar hariç.
"Sıla Azra'yı tut geliyorum hemen."
"Ne, ne oldu?" Azra geri çekilir çekilmez etrafına göz atınca alnımı sıvazlayıp doktora doğru koşan arkadaşıma baktım.
Çağan Azra'dan daha iyisini asla bulamazdı.
"Ona ne yaptınız?" Onu tutmak için peşinden giderken Sıla çoktan yanında yerini almış Azra'yı geri çekmeye çalışıyordu.
"Azra ne olur hastaneden atılacağız."
"Bırak Sıla bu adam yaptı! Bu adam aldı Çağan'ı benden hesabını verecek. Aklım almıyor ben dün gece yanındaydım. Dün gece!" Üzerindeki elbiseye rağmen o kadar hızlı hareket ediyordu ki.
Doktor kollarından tutunca araya girdim.
"Çekin ellerinizi Azra'nın üstünden. O haklı, Çağan sabah buradaydı şimdi yok bunu nasıl açıklayacaksınız?"
"Çünkü o.."
"Sakın ameliyata aldık demeyin buna izin vermedik biz." Azra'nın doktorun üstüne atlamak üzere olduğunu fark ettiğim an araya girip onu kendime çekip yere çökmesine izin verdim.
"Hayır sakinleştirici istemiyoruz." Sıla hemşireyi geri göndermeye çalışırken Azra hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Üstündeki elbisenin eteklerini çekiştirirken "Onu benden bu kadar kolay alamazsınız." Dedi.
"Hanımefendi sakinleştirici istemiyoruz Azra iyi. Bırakın acısını atsın hiç değilse." Sıla yanımıza eğilip ona sarılırken kafamı kaldırıp doktora baktım.
Şaşkın bir halde birbirlerine bakıyorlardı. Bu doktora karşı ne kadar iyi hissetmesem de sağlık görevlilerine şiddete karşıydım tabi ki.
"Bırakın onu." Hemşireler başımızdan çekilirken duyduğum sese döndüm.
Gözlerimi ovup tekrar açtığımda hala karşımdaydı. Gündüz vakti rüya mı görüyordum acaba?
"Kardeşim."
Çağan yanındaki serumla birlikte yanımıza gelirken suratındaki endişeyi fark etmemek mümkün değildi.
Ahmet amca ve Aynur teyzede koşarak yanımıza gelirken "Siz ne zaman geldiniz?" Dedi.
"Dün geceden beri buradayız asıl siz, ne oluyor burada?" Onlarla karşılıklı kalırken Azra kafasını kaldırdı.
Çağan'ı hala görmemişti.
"Güzelim." Çağan onun yanına çöküp elini sırtına sardığında ayağa kalkan Sıla yanıma geldi şaşkın bir biçimde.
"İlker benim gördüğümü sen de görüyor musun?"
"Şu anı görmek için çok bekledik Sıla." Mutlulukla kolumu onun omzuna atarken Azra büyük bir çığlık attı.
Azra'dan..
Şimdi de hayal mi görüyordum?
"Sıla, hayal görüyorum bu ne? Kafayı mı yedim Çağan'ı görüyorum yanımda Sıla!"
"Güzelim ben buradayım. Azra bana bak, ölmedim buradayım." Yanaklarımı avucu içine alan Çağana döndüğümde olanlara asla anlam veremiyordum.
"Sen, Çağan.."
"Evet güzelim ben."
"Rüya mı görüyorum?" Kaşlarımı çatıp hafifçe geri çekildiğimde arkamızda bekleyen Ahmet amca ve Aynur teyzeyi gördüm.
Sıla ve İlker de gülümsüyordu.
"Sen gerçeksin, uyandın." Elimi yanağına korkarak uzattığımda tutup avuç içimi öptü.
"Uyandım ve seni çok özledim." Dudaklarım arasından kaçan hıçkırığa engel olamazken dizlerim üstünde kalkıp boynuna sarıldım.
"Ben de seni çok özledim, ben de seni."
Sonraki bölüm final
Dermişiiiiim
Nasıldı alalım yorumları

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
ChickLit"Ben hayatta seninle aynı evde kalmam!" burnumu havaya dikip sinirle söylendim. Saçımı başımı yolacaktım şimdi sinirden. "Bende sana çok meraklı değilim ama mecburuz." Ya da bir dakika neden onun saçını başını yolmuyordum ki? ©️Tüm hakları saklıdır.